- 354 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Soru gibi
Bir değil, iki değil, yüz değil, bin değil, çok, çok. Bütün gökyüzünden tepelere ok yağıyor ok.
Çokmu çok, çokmu çok, emsali yok. Sanki ordularını almış Sparta’lılar ve Truva’ya saldırmış
gibi. Sanki Truva prensi Sparta kralının eşini kaçırmış gibi. Dimdik uçan oklar birden hoplar,
kendini toplar. Arka arkaya, kuyruk kuyruğa oklar havada. Büyükmü büyük bir dairesel
pencere gibi olur okların ortası. Gökyüzü mavi, perdeler mavi, gözler mavi.Sıcak yakıcı,
hava boğucu, bir anda büyük serinlik, günlerdir beklenmiş gibi.Sanki birisi pencereden,
okların arasından olabildiğince üfürmekte. Yanan sönen, sönen yanan duyguları
serinletmekte. Bütün çabalar boşuna, yok pencerede bir şey iki mavi göz ve serinleten
nefesten başka. Herşey o kadar güzel ki, yok gözlerde bir şey iki damla yaştan
başka. Sevinçtenmi, erinçtenmi düşünen, bilen yok.Neden üç, beş değil de yalnız iki damla
yaş var, düşünen, bilen yok.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.