- 1337 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Tan Vaktinde Hüzün: BÖLÜM 4
Köyün girişine vardıklarında Ali dedesinin elini bırakır ve eve doğru koşmaya başlar eve vardığında kapıdan içeri hızla daldı, babaannesine bağırdı:’’ Babaanne babaanne!’’ Nesibe Hanım mutfaktan çıkar, salondaki Ali elinde bir tane sığırcık kuşu:’’ Vurdum, ben vurdum!’’ dedi.
Nesibe Hanım:’’ Benim oğlum sen avcı da mı oldun?’’ dedi ve başını okşadı.
Ali ablam nerede diye sordu, Nesibe hanım Ayşenur arkadaşına gitti gelir birazdan zaten verdiğim izin bitmek üzere der.
Ali:’’ Babaanne sana bir şey diyeceğim, seni dinliyorum dedi. O arada dedesi içeri girdi. Nesibe Hanım hemen Hacı Emin Efendi’nin elinden bahçeden getirdiklerini aldı mutfağa girdi.
Hacı Emin Efendi hanımından su istedi. Nesibe Hanım bir bardak suyu Hacı Emin Efendiye verdi. Ali’ye dönerek:’’ Ali’m sen bana bir şey diyecektin de bakalım.’’ der Ali dedesine bakarak:’’ Dede sen bana ne söz verdin, söyle babaanneme’’ diyince Hacı Emin Efendi gülerek Ali’yi tatilde Ankara’ya bir aylığına dayısına yollayacağını söyledi.
Ali babaanne ablamla gideceğiz diye sevinçle söyledi. Nesibe Hanım biraz duraksadıktan sonra babaannesi kurban olsun güzel oğluna dedi. Fakat içinden de belli etmez ama istemez gitmelerini.
Çünkü Ali ve Ayşenur’u hiç kimseye güvenmez yanında otururken bile onlara bir şey olacak diye aklı çıkıyordu Nesibe Hanım onları gözünden sakınıyordu çocukları. Ankara kalabalık şehir ya bir şey olursa diye içinden bir tereddüt geçirdi. Allah korusun diyerek oradan ayrıldı.
Ali de Nesibe Hanımın peşinden dışarı çıktı ve kapıda Ayşenur’u beklemeye başladı.
Nesibe Hanım çeşmeden suyu almış geliyordu ve iki tane yeni danasına su vermek için ahıra gitmişti.
Ali sabırsızlanıyordu kapının önünde bir sağa bir sola durmadan bakıp duruyordu. Ayşegül bir türlü gelmiyordu. Ali iyice sabırsızlanıyordu ablasına müjde vermek için.
Nesibe Hanım ahırdan çıkınca Ali:’’ Babaanne ablam kimde’’ diye sordu.
Zeynep teyzenlere gitti dedi.
Ali okun yaydan fırladığı gibi hemen olduğu yerden fırlayarak koştu, Zeynep hanımların kapıya varmadan Ayşenur’la Hakkı amcaların köşede karşılaştılar. Ali bağırarak:’’ Abla biliyor musun sana ne diyeceğim.’’
Ayşenur Ali’yi böyle mutlu görünce çok sevinmişti, çünkü Ali’yi hiç böyle heyecanlı ve gülerken görmemişti. ‘’söyle bakalım bu gün ne oldu?’’.
‘’Ben bir sığırcık vurdum abla ve sana bir sürprizim var.’’ ‘’neymiş bakalım süpriz olan?’’
Söyle söylemem Ayşenur Ali’den laf almanın yolunu aradı
Hem konuşuyorlar hem de geliyorlardı.
Bende sana bu gün ne oldu söylemem çok güzel bir süprizim vardı ama demeyeceğim diyince Ali :’’ Abla dedem bizi tatilde dayımlara Ankara’ya tatile gönderecek.’’ dedi.
Ayşenur ciddi olmasın diye Ali’ye sarıldı oda çok sevinmişti tatil işine.
Birlikte eve geldiler Ayşenur dedesinin elini öptü. Dedesi de Ayşenur’u öptü:’’ Dede doğrumu Ali’nin dediği biz tatile Ankara’ya mı gideceğiz?’’ diye sordu dedesi de gülerek onayladı.
‘’Bugün öyle bir karar aldım belki sizlere de iyi gelecek dedi’’ ve Ayşenur’da çok sevinmişti dedesini öptü.
Zaten akşam olmuştu güneş batmıştı Hacı Emin Efendi akşam namazını eda etmeye caminin yolunu tutarken Nesibe hanımda kuzuları inekleri ahıra koymanın telaşındaydı .
Ali ve Ayşenur’un içini tatil heyecanı sarmıştı. Heyecanla o akşam yemeklerini yediler ve yattılar.
Bekir Akbulut
YORUMLAR
Şairim sen de başlamışsın roman yazmaya..Çünkü hikaye bu kadar uzun olmaz.Haydi hayırlısı olsun.Güzel yazmalar dileklerimle...
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Yürek sesiniz daim olsun devamını büyük bir heyacanla bekliyorum
Selam ve saygılarımla