- 725 Okunma
- 7 Yorum
- 1 Beğeni
Para-Silah-Umre
Orta Çağ Avrupa’sında papalar haksız yere; zevkli ve lüks yaşamları için hayli ilginç yöntemler geliştirmişler. Bir taraftan günahkâr damgasını vurdukları insanları Engizisyon mahkemelerinde yargılamışlar. Mahkûm ettiklerini ateşlerde yakmışlar.
Bu olaya bir örnek vermek isterim: Değeri anlaşıldıktan sonra; İtalya’da heykeli dikilen büyük bilim insanı Giotdano Bruno sırf kilise görüşlerine ters ilmi görüşleri yüzünden ateşte yakılmış. Papazlar cehaletin en acı biçimde sürdüğü yıllarda başka ilginç bir yöntemle para kazanma yolunu bulmuşlar. Yine günahkâr addettikleri insanları ölümden sonra cennete gitmeleri için af belgesi satmışlar. Skolastik düşüncenin altın çağını yaşadığı yıllarda, günah satma belgesinin Endüljans adıyla tarihe geçtiği bilinir… Matbaanın bulunması, keşifler ve reform hareketleriyle Avrupa aydınlanmış, dini taassuptan kurtulmuş.
Yaşanan son yüzyıllar içinde üzülerek belirtmeliyim ki, İslam
Âlemi bilim, teknik, eğitim… gibi bir çok alanda çok geri kalmış bir durumda. Bilimi kendilerini rehber edinmiş ülkeler bu gün uzayın fethine çalışıyor. Gezegenlere uygu gönderiyor. İslam âlemi ise mezhep savaşları, iktidar mücadeleleriyle kan ve ateş içinde. Emperyalist güçlerin son model silahlarının pazarlanıp kullanıldığı bir arena Ortadoğu, kuzey Afrika, Afganistan…Dünya’da imal edilen silahların en çok ihraç edildiği ve kullanıldığı alan Ortadoğu coğrafyası.
Dünya’da en çok silah imal eden ve ihraç eden ülke ABD. Sözüm ona Sam Amca gittikleri yere demokrasi götürüyor. Peki, Dünya’da en çok silah ithal eden ülke hangi ülke? Öğreniyoruz ki, bu ülke silah ithalatında Hindistan’ı geçmiş olan Suudi Arabistan.
Sözüm bitmedi Suudi Arabistan’ın gelir kaynağı ne? Petrol ihracatı, hac ve umre gelirleri. Evet, hac ve umre gelirleri de Suudilerin bütçesinin çok önemli gelir kaynağı…
Hac, güzel dinimiz İslam’ın beş şartından biri. Yüce dinimize, Müslümanlığa hiçbir olumsuz sözüm olamaz. En güzel, yüce bir olgudur Müslümanlık, inananları huzura kavuşturan. Müslümanın elinden ve dilinden hiç kimseye zarar gelmez. Müslüman kula değil sadece Allah’a biat eder. Müslüman dini için, ülkesinin bağımsızlığı için, vatan toprağını savunmak için seve seçe cihat eder. Ve ekonomik durumu uygun olan Müslümana hac farizasını yerine getirmesi zorunludur. Tabi hac için uykun koşulların da yerine getirilmesi gerekir.
Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de hac için şöyle diyor: “ Orada apaçık nişaneler, ayrıca İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin O evi hac etmesi Allah’ın insanların üzerine bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müstağnidir… (Ali-İmran; 97)
Şimdi umre olgusunu biraz irdeleyelim. Kısa bir hikâyecik anlatmak istiyorum. Almanya’da çalışan, hac farizasını yerine getirmiş ve birkaç kez de umre ziyareti yapmış bir yurttaşımız anlatıyor.
“Bu yıl Arabistan’a gidip orda bir ay kalacağım. Hem umre ziyareti yapıp hem günlük ibadetlerimi orda yapacağım. Mekke-Medine’de ibadet etmenin sevabı daha çoktur…” İslam Enstitüsü bitirmiş imamlık ve İmam Hatip liselerinde öğretmen ve yöneticilik yapan bir bilge yurttaşımız da var bu sohbetin içinde. Bir öğretmen soruyor bilge kişiye.
“Hocam, işçi arkadaşımız hac ibadetini ve umre ziyaretini bir kaç kez yapmış. İşçi arkadaşımızın bu kez yine umre ve ibadet için Arabistan’a gitmesi yoksa bu iş için harcayacağı parayla ülkemizde öğrenim gören yoksul öğrencilerimiz için burs verse … Daha uygun olmaz mı?” Hacı yurttaşımızla enstitülü yurttaşımız yakın akraba, belirtmek isterim. Almanya’da çalışan yurttaşımızın parasını Türkiye’de kullanması daha uygun olur yanıtı duyuluyor. Fakat akraba hacı bir ay için Arabistan’a yine gidiyor. Çünkü kendisine Arabistan’da bir ay ibadetin çok daha makbul olduğu fikri aşılanmış.
Şimdi ülkemizde şu olguyu gözlemliyoruz. İmam arkadaşlarımızın imamlıktan öte kendilerine yeni bir görev üstlenmişler; yurttaşlarımızı umre ziyaretine götürmek. Yirmi beş otuz kişilik bir kafile oluşturduklarında ziyaret gerçekleştiriliyor. Sık sık bu uygulama tekrarlanıyor. İmamlar kafile başkanı oluyorlar. Bu iş için güzel de bir ücret alıyorlar. Tabi her yıl ülkemizden binlerce kişi umre ziyareti yapıyor. Suudi Arabistan’ın bütçesinin zenginleşmesine katkı sağlanıyor. Suudiler bu paraları en çok nereye harcıyor? Bu zengin Arap kardeşlerimiz Amerikan Silah sanayinin en birinci müşterisi yer karamızda. Silah sanayisi semiriyor yıllar içinde.
Bizleri üzen çeşitli terör örgütlerinin silahlarının çoğu bu gün Amerika Birleşik devletlerinde imal ediliyor. Demek ki, dinimizce zorunlu olmayan umre ziyaretleri için harcanan paralarla asker ve polislerimizi şehit eden silahların imalı içinde bir miktar katkı veriliyor.
Orta Çağ Avrupa’sında cahil halka affedilme sertifikası Endüljans satmakla papalar zevk ve lüks yaşamaları için gelir elde etmişler dedik yazımızın başında. Günümüzde din görevlilerinin kendilerine yolluk edinme ve de bilerek ya da bilmeyerek silah sanayilerine finans sağlamalarına neden olan umre için halkımızı yönlendirmelerini nasıl yorumlamalı!
YORUMLAR
Ortaçağ avrupasını çok güzel anlatmışsınız.
Bizde ülke olarak ortaçağ avrupasına doğru geriliyoruz
Maşallah onlardaki papazları aratmayacak sözde din adamlarımız var.
Bunun gibileri insanı dinden soğutuyorlar yazık .
Aklı başında insanlar bunlara prim vermemeli .
DİN İNSANIN KENDİ İÇİNDEDİR.VİCDANIN EVET DİYORSA SORUN YOK .
Yüreğine sağlık değerli dost kalem Sayın İbrahim Yılmaz selamlar:)
İBRAHİM YILMAZ
selam ve saygımla.
Isveç bulundugum yerin kuzey, kuzey dogu komsusu, evet arada deniz var ama olsun komsusu.
Yazida Suudi Arabistan silah satisi gibi konular geçtigi için bunlari söylemek istedim. Oraya gittiginizde, isveç'in en kuzeyinin adeta kuzey kutbu gibi oldugunu, insan dahi yasamadigini hem görür hem duyarsiniz... kocaman topraklari vardir, fakat iste nüfus sadece 9 milyoncuktur bütün isveçin.
Ha birde bol bol kürt yasiyordur orada, doldurulmustur Irak'lilar... evet Irak'li Türk(men)ler de vardir çok çok daha az olsa bile...
Uyusturucu yoktur neredeyse isveçte, bu konuda ayrilir diger avrupa ülkelerinden, danimarka'dan yine de sokulur bazi seyler, öyle ya Danimarka artik uyusturucu baskenti olmasa da, özel tesisler gibi binalar tahsis etmistir. Bu binalar múptelalar sehri gibidir, müptela tiryakilerin tatil köyü gibi...
O binalarda múptelalar birarada oturur, danimarka bunu uygun górmüstür, sen yanmasan ben yanmasam nasil kavusur bu karanliklar aydinliga diye diye yakar kimi insanlari iste bu ülkeler...
isveç'te uyusturucu yoktur da, gerekte yoktur, alkol tüm açiklari kapatir orada.... haddinden fazla tüketilir...kiyaslanmaz bircok baska ülkeyle... gençler evlenmiyorlar bile artik... bol alkollü bir gecem zaten bunalimdaki genç Vasteräs'ta bu Avrupa'nin en büyük iç liman sehrinde, 9. kattan havuza atlar gibi atlar intihar eder... evet nüfus oranina göre en yüksek intihar orani isveçtedir... gençler arasi...
Disindan bakinca güzel görünür, derler ki bakin medeniyete, bakin isveçe.... bakin bakin burada núfusun %63'ü kadin, %37'si erkektir, tatar kizlarina benzer buranin bazi sarisinlari... tam sari pipi denilir ya, o kadar saridirlar, elmacik kemiklerine dikkat ettiginizde, bilirsiniz... iste dersiniz daha 20 kusak önce bu belki de Türktü.... o kadar kendini belli eder bazilarinda elmacik kemikleri... birde diger model sarisinlari vardir... onlarin anglo mu sakson mu ne kadar cermen mi, viking mi, Süev mi Aleman mi frank mi lombard mi vizigot mu oldugunu seçemezsiniz....
Baris dolu bir özgürlükler ülkesi olarak lanse edilen iste bu isveç, dünyada varolan en tehlikeli kitle imha silahlarinin büyük depolarina, yedek parça üretimlerine, hatta gúnümüzdeki uzun menzilli nükleer baslikli füzelerin baska úlkelerde bulunmayan bazi parçalarina ev sahipligi yapar, sadece ev sahipligi yapmaz, hatta bu konuda "tekel"dir.
Nasil ki birileri biryerlere demokrasi götürür ya hep, iste bunlarin "baris"i da bu kadar yalandir...
İBRAHİM YILMAZ
batı kendine demokrattır. silah yapar sarar, öte yandan dünyaya kendilerini barış havarisi tanıtır.
ilginize teşekkürler. saygımla.
Bizim gibi geri kalmış Ülkelerdeki vatandaşların bana göre hacca gitmesi dahi doğru değildir.. Hacca gitmek için dinimizde bazı koşulları da yerine getirmek gerekir.. Komşun açken sen tok yatma der. Günümüzde hala çocuğuma süt alamadım diye kendini asan anneler varken hac ümre kim biz kimiz.. Her şeyi kendi kesemize göre düşünmemek lazım.
Günümüzde Hocalar imamlar her şeyi paraya dökmüş durumdalar ki onlar bize örnek olması gereken kişiler güya. Paranız yoksa cenazeniz bile yıkanmıyor.. Bir mevlüt uydurmuşlar sadece ceplerini dolduruyorlar.Eski zaman rahiplerinden bana göre hiç bir farkları yok.Geçen 16 yaşında yeğenim gelip bir soru sordu.Halacım evlat edinmek gerçekten günah mı diye..Şok oldum.Bunu söyleyen çocuklarımıza din dersi veren bir din öğretmeni. Başka söze gerek var mı?
İBRAHİM YILMAZ
yurt dışında olmak üzere çeşitli yerlerde öğretmenlik yaptım. amacım halkımızın uyanmasına katkı sağlamak.
yorumunuz ülkemizde ki, çarpıklıkları anlatacağım ileride yazmak istediğim yazılar için bana moral oldu.
teşekkür ve saygılarımı iletiyorum tarafınıza.
Çok güzel, hedefi 12 den vurmuş bir yazı VAROL Ustam. Konuyu çok iyi irdeleyip kağıda dökmüşsünüz. Selam ve saygı bırakı/yorum.
İBRAHİM YILMAZ
selam ve saygımla.
araplar silah ticaretindeki yeri ve önemi, sonra
arap yarımadasında olmadı bir umre
arapların ülkemize yatırımı
aslında bu biraz da günümüzde esad - ışid - rusya ilişkisine benziyor silah ticareti ve mühimmat suriye'nin yeraltı kaynakları ile doğru orantılıdır.
her neyse uzar gider.
emeğinize sağlık.
İBRAHİM YILMAZ
saygımla.
İBRAHİM YILMAZ
Çok manidar bir yazı. Olmadık terpkilere şimdidien hazır olun. Çünkü toplum bu acı gerçeği kabullenmemek için, yuttuğu afyonun etkisinden kurtulmamak için direnmekte çok kararlı. Öyle ki acı gerçekleri görmekten adeta ürperiyorlar..
Galiba yeni bir Karl Marx yaratacaklar : '' Din en etkili afyondur ! '' diyen..
İBRAHİM YILMAZ
hac ibadetinin gereği ve önemini vurguladım yetesiye.
gerisi teferruat.
ilginize teşekkür ederim.