An gibiyim!
Eski sobaların döküm tablasında cızırdayan çaydanlık gibiyim; sessiz ve uysallığım ile etrafıma huzur verirken içim içimi bitiriyordu. Bir köy sofrasının padişahı gibiyim; bağdaş kuran insanların vazgeçilmeziyim. Kahvaltının doğallığıyla ve sobanın eşsiz bir lezzet ile ödüllendirdirdiği beni yudumlayan insanlara mutluluk veren bir çaydanlığım işte. On beş dakika içlerini ısıtan ve gün boyunca aranmayan mutluluk kaynağıyım sadece!
Kalabalık bir minibüsün içerisinde ’duracak’ butonu gibiyim insanların gözünde; Önce gönlüme girer, kendine bir yer bulurlar, Sonra özgürlüğü arzulayan kuş gibi gönlümden uçarlardı!
Ah insanların ölümsüz dünyasında bir ölümlüyüm ben; Geçici, önemsiz dünya meşgalesiyim onlar için... Ahiret hayatının damarlarında kan bulamayan dünyevi bir maddeyim işte! Ve sadece çocukların arzu ettiği bir oyuncağım!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.