- 867 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
SENSİZLİĞİM...
Babamı gördüm dün gece rüyamda...
Yıllardan sonra ilk kez...
Uyandım ve uyuyamadım bir daha...
Sonra kalktım yataktan.
Giyinip sahile indim.
Martılar sabahın ilk ışıklarıyla sessizce süzülüyorlardı gökyüzünde.
Deniz tüm maviliğiyle bana bir şeyler der gibiydi.
Kokusunu içime çektim önce...
Yavaş yavaş yürümeye başladım sonra...
Babamın sözleri yankılanıyordu beynimde...
"Hatic" demişti.(Bana hep öyle seslenirdi.)
"Hatic, sen sen ol, yaşadığın her güne kendini kat...
Yoksa öldür kendini, gitsin.
Başka türlü yaşanmaz bu hayat..."
Bunca yıl sonra rüyama gelip neden bunları söylemişti ki bana?
Yoksa ruhumdan o kadar çok mu okunuyordu bensizliğim?
Ama ne yapabilirdim ki?
Sen gittiğinden beri ben kalmamıştı ki bende.
Ruhumu, benliğimi, yüreğimi,
bedenim dışında görünmeyen tüm varlığımı götürmüştün giderken...
Oysa olsaydın...
Oysa kokunu içime çekip uyuyabilseydim geceleri...
Dokunabilseydim elmacık kemiklerine usuldan...
Bir buse kondursaydım kıyamadan...
Olsaydın ben de olmaz mıydım?
Olsaydın bağlanmaz mıydım hayata yeni baştan?
Sen olsaydın ben yeniden doğmaz mıydım?
Ama yoktun işte, yoktun.
Ve ben iskeleye yanaşan vapurların pencerelerinde hala seni arıyordum.
Çünkü bir gün mutlaka dönecektin geri, biliyordum.
Babamı gördüm dün gece rüyamda...
Uyandığımda ağlıyordum.
youtu.be/JrEUkvRV5h4
YORUMLAR
Ne güzel, ne kadar saf, dupduru anlatmışsınız baba sevgisini, babanın yokluğunu...empati yapamadım elbet lakin; onlar koca dağlar gibidir yeryüzünün dengesini sağlayan...hayatımızın düzeni, dengesi,sağlamlığı sevdiklerimizle kaimdir.. hayat ağacından kocaman bir dal düşer tutunduğumuz, sevdiklerimizi her yitirdiğimizde.. ki bu ister fani hayattaki bir gidişle olsun ister ebedi aleme gidişle...
Rabbim ebedi yokluk göstermesin.. Cuma vakti içimize inşirah veren ne kadar güzel bir iç döküştü.. Hayırlı ve güzel bir ömür diliyorum her gününe kendinizden bir şeyler katacağınız...