- 586 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEFAAT
Şefaat var mı, yok mu? Sorusu eskiden beri hep akılları karıştıran ve tartışılan bir konu olarak yerini almış.
Kimine göre şefaat şirk, kimine göre değil ve kimine göre de şirk olma ihtimali vardır.
Başka bir müşkül de şudur: Madem şefaat vardır? O zaman neden bazı ayetlerde şefaat yoktur ifadesi geçiyor?
Bu soruların cevaplarını net olarak verebilmek için, şefaatin anlamını, şartlarını ve konuyla alakalı Ayet ve Hadislerin ortak noktasını bulmak gerekir. Yoksa Ayetler Ayetlerle, Ayetler
Hadislerle ve Hadisler Hadislerle çelişecek.
1- ANLAMI : Şefaat kelime olarak; birinden, başkası adına bir ricada bulunma, kusurlarının bağışlanmasını dileme, bir suçlu veya ihtiyaç sahibinin af ve iyiliğe kavuşması için diğeri tarafından vasıtalık etme, kayırma, iltimas ve yardım isteme manalarına gelmektedir.
İslâmî ilimler Istılahında ise şefaat, buna ehil olan bir zâtın, Allah Teâlâ’dan, günahkâr bir müminin affını niyaz etmesi demektir; bu nedenle şirkten ayrılır; çünkü Şirk kelimesi, ortak koşmak (ortaklık) demek, «tevhîd» kelimesinin zıddır.
2- ŞARTLARI:
A) ZAMAN:
Şefaat yapılacak; ancak şefaat Allah’ın izniyle ve onun uygun gördüğü bir zaman ve yerde yapılacak
B) İZİN
Bakara suresinde “Ey iman edenler” diye başlayan 254. Ayeti kerimesinde “ne bir dostluk ne de bir şefaat vardır” buyurmaktadır. Ancak bu ayete de, “şefaat yok” diye mana veremezsiniz, “Allah’ın izni olmaksızın” şefaat yoktur manası verebilirsiniz. Aksi takdirde diğer ayet-i Kerimeler ile çelişirsiniz. Kur’an’da ise çelişki yoktur.
Bakınız hemen peşinden gelen Ayete’l Kürsi’de Mevla Teala:
“O’nun izni olmadan şefaat edecek olan kimdir?” buyurmaktadır.
Günde 5 vakit namazın ardından okuduğumuz bu ayeti kerime, ahirette şefaatin var olduğuna delildir. Çünkü bir şeyin izne bağlanmış olması, izin verilmesi halinde o şeyin mümkün olduğunu gösterir.
Yine aynı manayı teyit eden başka bir ayeti kerime de:
“O’nun izni olmadıktan sonra hiçbir şefaatçi şefaat edemez.” (Yunus 3)
Başka bir ayette:
“Rahman’ın huzurunda söz almış olanlar dışında hiç kimse şefaat edemeyecektir.” (Meryem 87)
Başka bir ayette:
“O gün, Rahman’ın şefaat izni verip sözünden razı olduğu kimselerden başkasının şefaati fayda vermez.” (Taha 109)
Başka bir ayette ise şefaat edenlerin hali açıklanmıştır:
“Onlar Allah’ın razı olduklarından başkasına şefaat etmezler.” (Enbiya 28)
Gördüğümüz gibi ayetler açık ve nettir. Kur’an-ı Kerimi bir bütün olarak ele aldığımızda inkarcılara tutunacak dal kalmamaktadır.
C) MEKAN
Ayetlerden anlaşılıryor ki şefaat mahşerde yapılacak; çünkü o gün (Mahşer Günü) ibaresi sürekli vurgulanmaktadır.
Sevgili efendimiz Hz. Muhammed Mustafa: Mahşer gününde üç zümre şefaat edecek ‘enbiya, ulema ve şüheda’ diye buyuruyor
İNKARA DELİL OLARAK ALINAN AYETLER
Bakara Suresinde buyruluyor ki:
1- “kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım da görülmeyeceği bir günden kendinizi koruyun.” (Bakara 48)
Bu Ayet-i Kerimede ‘’dikkat ederseniz’’ kabul kelimesi sürekli vurgulanıyor!
2- “Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiçbir yardım göremeyeceği o günden korkun.” (Bakara 123)
Ayet-i Kerime’de geçen “Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği” ifadesinin manası ise üzerinde kul hakkı bulunmayan bir kişinin, diğer bir kişiye vacip olan haklardan hiçbirini ödemeyeceğidir.
‘’Artık bizim için hiçbir yardımcı ve yakın bir dost yoktur”(Şuara 100-101)
Bu Ayet-i Kerime de putlara tapan kişiler hakkında inmiş.
“Sizi sekar’a sokan şey nedir? Dediler ki, Biz namaz kılanlardan değildik! Yoksulu da yedirmezdik. (Allah’ın ayetlerini inkara) girişenlerle birlikte biz de dalmaktaydık. Ceza günün de yalan saymaktaydık. Ta ki o kesin gerçek bize geldi! Artık şefaatçilerin şefaati fayda vermeyecektir.”(Müdessir 42-48)
Bu Ayeti Kerimelerden de anlaşıldığı üzere ahireti inkar eden kafirlere şefaat fayda vermeyecektir; ama şefaatin yapılamayacağını ima etmiyor
ŞEFAATİ EMREDEN AYETLER
İnkârcıların iddialarını çürüttükten sonra sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya aracı olmasını emreden ayetleri zikredelim:
“O halde onları affet, onlar için istiğfarda bulun.” (Al-i İmran 159)
“Onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Nur 62)
“Sana gelen kadınların biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Mümtehine 12)
“Hem kendin hem mümin erkekler ve mümin kadınlar için mağfiret dile.” (Muhammed 19)
Resulullahın yapacağı şefaati ayetlerde açıkça görüyoruz
Özetle şunu demek istiyorum şefaatin yapılamayacağına dair herhangi bir Ayet yok. Yani şefaat yoktur ifadesi Ayetleri yanlış yorumlamaktan başka bir şey değil. Sadece şefaatin kabul edilemeyeceğine dair bazı ayetler var o da herkes için geçerli değil. Mekke müşrikleri ve Medine Yahudileri hakkında inmiş olup günümüz için de onları takip eden kişiler hakkındadır. Zaten az önce gördüğümüz Ayetlerde de kabul kelimesi sürekli vurgulanıyor. Yani Şefaat yukarda zikrettiğim şartlar oluştuğu taktirde yapılacak Hatta bunlara ilaveten Kuran’nın,meleklerin, velilerin, çocukların ve salih amellerin şefaat edeceklerine dair Ayet ve Hadisler vardır ama; konu fazla uzamasın diye zikretmek istemiyorum.
Harun Taşdemir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.