- 580 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AKDENİZ
Bundan tam 11 yıl önceydi.
Kokusunu denizinden alan mavi yeşil şehre hayallerini sığdıramadım.
Şimdi çocukluğumun, ilk gençliğmin geçtiği dar sokaklardaki gülüşlerimi özlüyorum.
Sanırdım ki her sokak denize çıkar ve o sokağın sakinlerinin yüzünde tebessüm eksik olmaz.
Yaz kış sıcak şehrin yağmurlarında bıraktım haylaz çocukluğumu... Küçük dükkalarındaki kocaman adımlarımın yarını, bu deselerdi oturup düşünmez miydim?
Bir alaturka hüzün var bugünlerde. Geçmişten gelen bir garip duygu.
Yağmurun ellerin değince şehre bir ıslaklık olurdu; bedenimden öte yüreğimde...
Tütsü kokan, karanlık dükkanların sıcaklığında bıraktım ilk gençliğimi...
Yaz gelince kavururdu şehri güneş; Üzerimizden ateşini çekmemek için inat ederdi. Ne gariptir; o yaktıkça sen daha çok umursamaz olursun.
Güneşin ateşinde, umursuz günlerin sadeliğinde bıraktım cesaretimi...
Efil efil eteklerim dans ederken meltem rüzgarlarıyla; bir sıcacık dost bakışıyla buluşurdu göz bebeklerim. En büyük küskünlüklerim oyunlardaki rekabetten olurdu; Şimdi hatırladıkça tebesüm ediyor olmamın sebebi, o günlere duyduğum özlemse bile; adına hayat denen içinde bulunduğumuz bu en büyük oyunda; kiminle rekabet edip, kime küseceğimi şaşırıyor olmam.
Benim doğduğum topraklarda; açlıktan ölmezdi çocuklar; hırs, kin, kibir gibi kirli duygular giremezdi kapılardan içeri. Güzel omuzları vardı kadınların, bronz bedenlerine geçirdikleri tek parça elbiseleri, nemli saçları ve narin elleriyle kıyı şehrinin rahat dekorasyona sahip evlerine mutluluğu, huzuru çağırırlardı; estetik evlerin en güzel dekoru olan Akdeniz kadınları...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.