- 473 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BENİM GÜZEL EVİM / YA DA MALİKANEM
BENİM GÜZEL EVİM / YA DA MALİKANEM
Daha dış kapıdan içeri girdiğim anda içimi bir huzur kaplar. Tek odalı malikânemden içeri adım attığım anda içimi bir huzur kaplıyor ve bambaşka bir dünyanın eşiğinden içeri girmiş oluyorum. Üçe üç ölçülerinde olduğunu düşünürsek dokuz metre karelik bir oda, bir cennet ki kimleri ağırlamadı kimler geçmedi bu odadan.
Kapıdan içeri girerken hemen sağ tarafta küçük bir konsol ve üzerinde can yoldaşım televizyonum bulunuyor. Eğer o olmasaydı bu odanın boş bir tabuttan farkı kalmazdı. Onların yanı başında küçük bir etajer ve L şeklinde iki parçadan oluşan büfem yer alıyor. Bütün hazinem iki parça L şeklindeki büfemin içini işgal ediyor. Vee ‘’L’’ nin devamında can damarım olan buzdolabım yer almakta. O olmasaydı ne yapardım bilemem yanı başında giysilerimin dolabı yer almakta.
Bahçeye bakan duvarda büyük bir pencerem ve hemen yanı başında divanım yer alıyor. Hiçbir gece onsuz yapamam.
Kapı girişinin hemen solunda lavobam bulunuyor İlk zamanlar tuvaletim bozuktu ve kullanamıyordum, bu yüzden çok çektim. Öyle ki tuvalet ihtiyacımı gidermek için çoğu zaman ya yakınımızdaki caminin veya dükkanımın bulunduğu pasajın tuvaletini kullanıyordum. Allah’a çok şükür o günlerden bu günlere geldim. Bir harabelikten yapay bir cennet yaratmak böyle bir şeymiş. Çamaşır makinem lavaboya sığmadığı için duvara yaslanmış bir şekilde odanın içinde yer alıyor. Lavobanın hemen yanı başında küçük minyatür denilebilecek bir mutfağım yer alıyor. Küçük falan ama bütün ihtiyacımı karşılıyor. Bir de ufacık bahçem ve bahçemde çiçeklerim var.
Eğer bir evde saksı çiçeği yoksa o ev ev değildir.(Bu benim şahsi görüşümdür kimseyi kaplamaz)
Tuğrul Ahmet Pekel
( Tayyar Bedri )
Birinci bölümün sonu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.