- 684 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Rüyamda Azrail'i İşkur'a Başvururken Gördüm.
Rüyalar yaşamın renkleridir. Rüyalar ve düşler olmasa yaşam gerçekten çekilmez olur.
Dün gece rüyamda, ülkemizin koşulları öylesine değişmişti ki şiddet, terör, hastalık, yokluk öylesine hız kesmiş, hastaneler ve hapishaneler boşalmış, adalet ve emniyet görevlileri işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıyaydılar. Doktorlar ve eczacılar eylemdeydiler.
Ülkenin dört köşesi cennetti. Huzur ve güven egemendi. Aş, iş ve can güvenliği derdi bitmişti. İnsanlar birbirleriyle kardeşçe yaşıyorlardı. Ortalık adeta güllük gülistanlıktı. Gökte yarasaların, yerde ise ısırganların nesli tükenmişti.Tüm bunlara paralel olarak afetler de, kazalar da adeta bir tarih olmuştu. İnsanların gözyaşları hüzünden değil, sevinçten damlıyordu.
Ülkemiz, deyim yerindeyse bir yalancı cennetti.
Ülkemizde ölümler öylesine ortalıktan kaybolmuştu ki Azrail bile İşkur’un kapısına dayanmış iş istiyordu. Ülke insanı bir yandan ‘lale devri’ gibi bir yaşam sürerken öte yandan silah tacirleri, terör yuvaları, alın teri akıtmadan geçinen parazitler ve kaostan nemalananlar can çekişiyordu. Güneşin doğuşuna üzülen kardan adam ve şafağın sökmesine isyan eden yarasalar gibi..
İşte böyledir dünya. Hava açık olur, tuğlacı, kiremitçi sevinir, yağmurlu olur çiftçinin ve bağcının yüzü güler. Allah dünyanın her yanına aynı anda güneşi neden doğdurmadı, daha iyi anlıyorum. Dünyanın bir yanı gece, diğer yanı gündüz bir bölümü yaz, bir bölümü kış. Yazı gelse sevinen birileri var, tura gelse sevinen başka birileri var.
Vardır elbet bir hikmeti.
.Muhammet AVCI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.