ARZ-I HAL
Ruhumdan kopardığım yalnızlıkların sevda ateşinde söndüğü bir akşam arefesindeyim.
Gözlerim mutluluk vehmine kapıldığım mevsimleri arıyor.Yağmur dolu dolu yağarken yüreğime;ince-
den,biraz da nazlı akıyor sanki yeryüzüne.Ürperiyorum bana her dokunduğunda ıstırap ve kapamış-
ım kapıları hızır gelene dek.Yumuşak bir yastık sadece uyumak için istediğim ya da yumuşak bir
yastığa koyabilecek huzurlu bir kafa.Gölgeler kapatmıyor vicdanları her güneş battığında. Sürekli,
boş bir aldanış.Sonsuz bir uykuya dalmışım,yorgun gözlerim.Bitkin bir çehrenin anlatamadığı dert-
lerle kıvranıyorum.Başucumda en sevdiğim kitabım,odamda portakal çiçeği kokusu,karşımda Akde-
nizin buğulu mavisi...
Sözlerim titriyor her dizesinde şiirlerimin ve ben engelleyemiyorum kafiyelerin inleyi-
şini.Ruhu zaptedilmiş tüm coşkun ilhamların.Kelimeler yetersiz anlatmaya meramı.
Peşindeyim yine o mahbubenin.O bana bakmıyor ama ben onun baktığı her yöndeyim.
Özdemir Asaf bu aralar yolculuğuma kılavuz.
Hoyrat bir fırtına esiyor zakkumla boyanan dağlarda.Serin ırmaklardan akan karanfil
kokusu buram buram tüterken,koşuşturan çocuklar kırlardaki en güzel renkleri nakşediyorlar bahar-
ın ruhuna.Sevda süsleri ellerinde sevdiceğimin,uzatıyor bana yıldızlarda tuttuğu dileklerin içimde
kalan ukdesini,ikimiz için.
Her şeye rağmen bulutlar ağlamayı unutmamış,güneş daha güzel seyrediyor dünyayı.La-
civert gecenin içinde ay,en güzel dilberin gözlerinden daha parlak,daha ışıltılı gülümsüyor artık
bana.