- 503 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DOĞRU NEDİR?
Aslında hepimiz biliyoruz doğruları. Biraz düşünsek dünyanın en doğru insanı olarak kendimizi görürüz. Doğruları bilip uygulamamakta vardır, bu diğer bir mesele. Herkesin kendi doğrusu vardır ya… Onu unuturuz işte. Tek bir doğruda buluşulan değerler de önemini yitirmiş durumda. Daha da yitirecek kurallarını, biliyoruz ama görmezden geliyoruz. Peki bu dediklerimden sonra size birkaç detaydan bahsetsem, ne dersiniz?
En basit bir anınızı gözünüzün önünden geçirin. O durumda kendi doğrularınla öğrenilmiş doğruların arasında kalıp, aslında olmaması gereken, öğrenilmiş doğrulara mı yöneliyorsun? Bir anda en az iki doğru vardır. Birincisi, dört yaşınıza kadar hayatın soluğundan kaptığınız sizin karakterinize işlenmiş olan yerleşik bir doğru kütlesi vardır. İkincisi, rol modeliniz olan, (anne olabilir, baba olabilir) onları gözlemleyerek ya da dayatılmış doğrularla aklınıza kazıtılan doğrular vardır. Her iki durumun kritiğini ve dengesi sizin elinizde, ama rutine binmiş karar verme mekanizmamız buna izin vermemekte. Doğruyu neden ben yaratmayayım düşüncesi yok hiç kimsede. Ünlü düşünürleri düşünün. Onlar kendi doğrularıyla hala anılıyor. Neden senin kendi doğruların olmasın? Onlar kendi doğrularını benimsetenler… Cilt cilt okuduğumuz. Sizde okutun. En azında hayat duruşunuz başkalarına bağlı olmasın. Bağımsızlığımızı bir kez daha düşünmemiz gerekecek anlaşılan. Ne kadar bağımsızız? Başkalarının anının tutsağıyız sadece. Ne kadar anlamsız öyle değil mi? Biz dünyaya niye geldik? Düşünün… En azından bırakın kendi doğrularımızla yaşayalım. Düşününce her şeyin cevabına ulaşacaksınız. Düşünmeye adayın hayatınızı, hiçbir şey yapamıyorsanız. Bir bilseniz aslında tüm mesele düşünmek, hiçbir şey yapmamak değil mesele! Düşününce dünyayı bile tersine döndürebilirsiniz. Mavi değil mor olur bulutlar. İnsanoğlu yeter ki istesin! Her şey içimizde saklı. Dışarı çıkarmak, bizim içimizde..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.