- 724 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Selam
Esselamu Aleykum Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu Ve Magfiratuhu Ebeden Ve Daimen
Kovulmuş Şeytan’ın şerrinden Allah’a sığınırım.
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın adıyla
Namaz hakkında Kuranı Kerimde 70 kadar ve ya fazla ayet olduğunu duymuştum ve bu ayetleri okumaya çalışmıştım. Kuranı Kerimi okurken içinde 70’den fazla namaz kelimesi geçen ve namazı açıkça emreden ayetlerle beraber, içinde namaz kelimesi geçmeden de namazı işaret eden yüzlerce ayet olduğunu gördüm. Bunun böyle olması, yani içinde namaz kelimesi geçmeden de namaz hakkında yüzlerce ayetin olması şaşılacak bir durum değil çünkü Rabbimiz yine Kuranı Kerimde
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. ZARİYAT-56 buyurmuş.
İçinde namaz kelimesi geçmeden namazı işaret eden ayetlere bir örnek:
"Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. Fecr / 28
Bu ayeti kerim üzerine biraz düşününce Rabbimize, kendi rızamızla nasıl dönebiliriz? Sorusu geliyor aklımıza.
Ölüm kaçınılmaz bir dönüştür, isteyen de istemeyende ölecek ve Rabbine dönecek. Uykuda ruhumuzu alan uyandırınca ruhumuzu bize iade eden yine Rabbimizdir. İnsanlar istese de istemese de uyurlar, yani uykuda da kaçınılmaz bir teslim oluş, dönüş yaşıyoruz.
Demek rızamızla Rabbimize dönmemiz için uyanık ve sağ olmamız, aklı başında olmamız ve “O” bizi çağırdığında davete bilerek, isteyerek gitmemiz gerekiyor.
Uyanık ve diri ve aklı başında İnsanları, Müslümanları, Allah’ın huzuruna günde beş kez davet eden çağrı ise Ezandır.
Fecr:28’de bize “Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön” buyuran Allah (cc),
Fussilet Suresi:11’de bu çağrıya “Rabbine dön” çağrısına yarattığı diğer varlıkların cevabını bize şu şekilde bildiriyor: ona (göğe) ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de «İsteyerek geldik» dediler. Fussilet Suresi:11.
İçinde namaz kelimesi geçmeden namaza işaret eden yüzlerce ayetin olması bir de şu açıdan oldukça doğal,
Peygamber efendimiz (sav) kendinden önce gelen bütün Hak Peygamberleri tasdik edici ve insanları müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiş.
“Senden önce hiçbir resûl göndermedik ki ona:
«Benden başka İlâh yoktur; şu halde bana kulluk edin» diye vahyetmiş olmayalım.
ENBİYA Suresi 25.
Bütün beygamberler, insanları en önce 1 olan Allah’’a kulluğa davet ettiler.
Bismillahirrahmanirrahim
(Andolsun ki Nuh’u elçi olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur…)
( Ad kavmine de kardeşleri Hûd’u (gönderdik). O dedi ki: "Ey kavmim! Allah’a kulluk edin; sizin O’ndan başka tanrınız yoktur…)
(Semûd kavmine de kardeşleri Salih’i (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin; sizin O’ndan başka tanrınız yoktur…)
(Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur…) -A’RÂF:59.65.73.85
Ezan bizi namaza çağırırken, Peygamber efendimizin (sav) yaptığı tebliği sürdürdüğü gibi ondan önce gönderilen bütün Peygamberlerin tebliğini de, tekrar ve tasdik ediyor.
Allâh-ü Ekber" (Allah en büyüktür)
"Eşhedü en lâ ilâhe İllAllah" (Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur)
"Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah" (Şahitlik ederim ki Muhammed Allah’ın elçisidir)
"Hayye ale’s-salâh" (Haydi namaza)
"Hayye ale’l-felâh" (Haydi kurtuluşa)
"As-salatu hayrun mine’n nevm" (Namaz uykudan hayırlıdır) (Sadece sabah ezanında),
"Allâh-ü Ekber" (Allah en büyüktür)
"Lâ ilâhe İllAllah" (Allah’tan başka ilâh yoktur)
Namaz Allah’ın emridir ricası değil, böyle bir emre karşı gelen biri daha vardı: “ Allah buyurdu: Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir? (İblis): Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi.
Allah: Öyle ise, "İn oradan!" Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. (Çık! çünkü sen aşağılıklardansın! buyurdu.) A’RÂF: 12.13
Peki günde beş vakit davete bilerek, isteyerek gitmeyenler, kimin durumuna düşüyor.
"Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar (aşağılanarak cehenneme gireceklerdir). MU’MİN-60,
Kıskançlığı, kibri ve isyan etmesi sonucu aşağılanmak, iblisi İnsana düşman etti ve Allah’ın emirlerine boyun eğmemesi ve Allah katında aynı aşağılanmayı yaşaması için henüz Cennette iken İnsanın ayağını kaydırmaya çalıştı.
İnsan cennette sonsuz nimetin içinde iken şeytana uydu öleceğinden endişelendi ona ölümsüzlük vaat eden şeytana kandı ve Allah’ın yasak ettiği meyveden yedi. Böylece insanda Cennetten indi, fakat tövbe etti, Rabbimiz, Gafur ve Rahim, Merhametlilerin en Merhametlisi bu tövbeyi kabul buyurdu.
Ancak insan Cennette bir Adem, bir Havva’dan ibaret kalmayacak insan nesli çoğalıp yeniden Cennete dönecekti. İşte Adem babamız ve Havva annemizin ilk yaratılışta yaşadığı tecrübeyi nesiller boyu insanlık Dünyada tekrar ediyor. İnsanlık gerçek sahibini Allah’ı bilip onun otoritesine boyun eğecek, hatalarına tövbe edecek, ya da şeytana uyup, kibir, kıskançlık ve isyan sebebiyle, şeytanın payına düşen hizbuşşeytanlar olarak şeytanın belli adresi olan Cehenneme onunla girecekler.
Allah, (cc) Huzurundan ve cennetinden ebediyyen kovduğu şeytanı aradan binlerce yıl geçmesine rağmen hala huzuruna kabul etmedi.
Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.
MULK Suresi 5.
Oysa İnsan nesli, Peygamberler aracılığı ile Allah’ın huzuruna ve cennetine davet edildi ve kıyamete dek bu davet devam edecek. İnşaALLAH.
Bu nedenle şeytanın insana olan nefreti zaman içinde azalmadı çoğaldı.
Çünkü şeytan kabiliyet bakımından melekler gibi istediği yere süratle gidebilen varlıklar fakat yakın göğe bile çıktığında taşlanan şeytan nesli bunun sebebinin insanlar olduğunu her gün hatırlıyor. Bu nedenle öfkeleri, düşmanlıkları artarak devam ediyor.
Çünkü Allah’ın (cc) İnsanlığa gönderdiği son Peygamber,
Hz. Muhammed Mustafa (sav) efendimiz! dünyada iken Allah’ın huzuruna kabul edildi, Miraca yükseldi ve insanlığa Allah’tan hediyeler getirdi.
Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: “Resulullâh (s.a.v.)’e miraçta üç şey verilmiştir. Bunlar: Beş vakit namaz, Bakara suresinin son ayetleri ve ümmetinden Allah’a şirk koşmayanların büyük günahlarının mağfi¬ret olunacağıdır.”
Bir hediye daha vardı Miraçtan gelen Ettehiyyatu duası.
Peygamber efendimiz miracda yüce Yaradan’a şunu söyledi:
(Ettehiyyatü lillâhi vassalevâtü vattayyibât.
Hayat sahibi varlıkların hayatlarıyla sundukları ibadetler, dualar ve bütün güzel söz ve davranışlar ALLAH’a mahsustur.
Ve ALLAH’dan ona Selâm:
Esselâmu aleyke eyyühennebiyyu va rahmetillâhi ve berakâtuhu.
Ey nebî, Selâm, ALLAH’ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun.
Peygamber efendimiz de şu şekilde karşılık verdi:
Esselâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhissâlihîn.
Selâm bize ve ALLAH’ın salih kullarının üzerine olsun.
Bu konuşmaya tanık olan melek Cebrail Kelime-i şehadet getiriyor:
Eşhedü en lâ ilâhe illALLAH ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu.
Şehadet ederim ki ALLAH’tan başka ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed O’nun kulu ve elçisidir.)
Hem Allah (cc) dünyada başıboş olmadığımızı Kendisinin bizi her an gördüğü ve duyduğu, iki meleğin dünya hayatımız boyunca bizimle olduğunu, onların dışında bizi koruyan başka melekler de olduğunu bildiriyor.
Namaz kılan bir İnsan her Namazda kendi ile her an alakadar olan Meleklere Selam veriyor.
Yani Namazda Cennette karşılaşmak umudu beslediğimiz Meleklere selam veriyoruz.
Bir ömür yanımızda bizimle ilgilenen, Meleklere hiç selam vermez isek Ahirette onlarla dost olacağımızı iddia ve umut edebilir miyiz?
Hem dünya işlerinde torpil yapabilecek, yardımı dokunabilecek nüfuslu, varlıklı insanlarla alakayı kesmeyip onlara selam veren adama, “ açık gözlü, İşini biliyor” denirse yine çok yakınımızda olan ve cennet ehli oldukları kesin olan Meleklere selam vermeyen adama”gözü kör, ahmak, hiç işini bilmiyor” denmez mi?
Melekleri de size istiğfar eder. AHZÂB: 43.
Şüphesiz, Rabbimiz Allah’tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız.Orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır.Gafûr ve rahîm olan Allah’ın ikramı olarak. FUSSILET:30.31.32
Allah’a iman edip ona kulluk eden insan, her Namazda Miraçtan gelen bu selamı ve duayı alıyor . Allah’a itaat etmekle, Allah’a İsyan eden Şeytanın değil, İtaatkar meleklerin ve tövbe eden Hz. Adem ve Havva’nın ve Hz. Adem ile Peygamber efendimize (sav) kadar gelen bütün Peygamberlerin izinden gidiyor. Allah (cc) Peygamberlerini överken, onların öncelikle Peygamberlik vasfını değil, Kendine yönelişlerini, Kulluklarını övüyor ve onlara Selam gönderiyor
Süleyman ne güzel kuldu. Çünkü o seslice tesbih edip Allah’a yönelirdi. Kulumuz Eyyub’u da an…O ne güzel kul! O hakikaten daima Allah’a yönelmektedir.
Sad: 30.41.44
. İbrahim’e selam! dedik.
. Musa ve Harun’a selam olsun.
"İlyas’a selâm!" dedik.
Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun!
Alemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun! Sâffât :109.120.130.181.182
Namaz kılan her Müslüman Kendi huzura kabul edilişini, Rabbiyle selamlaşmasını yani kendi Miracını yaşıyor. Rabbin’den gelecek cevabı ise cennette duymayı umuyor.
“Orada onlar için her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları yerine getirilir.
Onlara merhametli Rabb’in söylediği selam vardır. YASİN-57.58
Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah Azîzdir, Hikmet sahibidir. TEVBE-71
Müminler birbirlerinin velisidirler ya, işte bu nedenle Namaz konusunda elimden geldiğince kalbime gelenleri, ayetlerden ve hadislerden anlayabildiğim öğütleri sizinle paylaşmak istedim.
Miraçta Rabbimiz şirkten başka Müminlerin bağışlanma dilerlerse büyük günahlarını bile affedeceğini bildirmiş.
Ayet ve hadislerin açıkça ifade ettiği şey ise Namazın Terk edilmesinin büyük günah değil, doğrudan Allah’a şirk koşmak olduğu.
Bunu anlamam Maalesef biraz geç oldu...
Hamd olsun bu hal üzere ölmek istemediğimi anladığımda Rabbim gittiğim yolun helak yolu olduğunu gösterdi. Size de derim ki, Namazı ihmal eden kimse iseniz, Namaz kılın, Dosdoğru kılmaya çalışın, Kılın ve kıldırmaya çalışın. Çünkü Kafirlerin daha çok azması, Müslümanların üzerine daha çok gelmeleri; şeytanın, Müslümanların ayağını Sıratı Müstakimden daha çok kaydırmasından, yani insanla olan mücadelesinde daha çok kazanmasın dolayıdır.
Namazı Kılın ki, ALLAH’ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi, bağışlaması, daima ve ebediyyen sizin ve bizim, bütün Ümmetin üzerinize olsun.
Esselâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhissâlihîn.
Selâm bize ve ALLAH’ın salih kullarının üzerine olsun.
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) selam verip (namazdan çıkınca) üç kere istiğfarda bulunup:
"Allahümme ente’sselâm ve minke’sselâm tebârekte ve teâleyte yâ ze’lcelâli ve’l-ikrâm.
(Allah’ım sen selamsın. Selamet de sendendir. Ey celâl ve ikrâm sâhibi sen münezzehsin, sen yücesin)" derdi."
(Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. «Allah’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır» dediler.
Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir. Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et! Amin. Bakara:285.286)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.