- 590 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİR HAYALDE DÜNYA KADINI
BİR HAYALDE DÜNYA KADINI
Dünya Kadını,karşındaki insanın sesini,özlemini,haykırışını kulaklarıyla değil,yüreğiyle hissedip, duymaya çalışır.Onun yüreğinde,kocaman fırtınalar yaratılmaya ve kopmaya devam etse bile,o pes etmez.Önüne gelen her ızdırabı,her sorunu,soluksuz çiğneyerek geçmek ister.Çünkü o,bu dünyadaki var oluş sebebini,güçsüzlükle bütünleştirmez.Var oluşunu yüreğindeki en güzel umutları hissetmekle,yaşamak ister.Yarınlara,beynin dehlizlerinde yatan ertelenmiş düşlerle değil,umut dolu gülücüklerle yön vererek,hayatın seyrine dalar.Bir tutku yaratır, kadın içinde,umutlara tölerans tanımayan bir tutku.Hiçbir zaman askıya almaz,başkalarından emanet alan özlemleri.O kendi içinde bir özlemdir zaten.Ruhunda kilitlenen,beyninde zonklayan,bir çocuk kalbi taşır içinde.Hayata sımsıkı sarılan çocuk yüreğiyle,kaf dağında kalan en son gülücüğü bile,yudumlamaya hazırdır kadın.Ekşimsi bir tat bırakan somurtkan,benzi soluk,karamsar öfkelere inat,insan hafızasında,hayat dolu bir tat bırakan tanrıçayı barındırır içinde.Bahardaki bütün mis kokulu çiçeklerin kokusunu içine çeken bir tutkuyla bağlı kalır,çoğu kes acılara.Acıyı içinde terbiye edecek,mavi türküler yaratmıştır,öfkelere karşı kalkan olan,güneş yüzlü ifadesiyle.Denizin dibinde takılı kalan,kaybolmuşluğa sürüklenen umutları,bir dalgıç misali denizlere dalıp kurtarır,dizginlenebilen azmiyle.Bir destan yaratır,karanfil kokulu Med dünyasında.Öyle bir destan ki,öfkeleri,acıları,yitirmişliği,umudu,tökezlenen haykırışları bağrına basan bir destan.Sonra da zamanın açtığı bütün yaraları,yarattığı bu destanla sarabilme eğilimiyle mücadele eder.Aydınlığın semasına ulaşabilme ümidiyle savaşmak,doğanın eşsiz melodisiyle birlikte,barış dolu gülücüklerle uyanmaya benzer.Onun tek korkusu,insanların huzur dolu bir iklim kokan benliğinin,pes etmekten yara almasıydı.Nakış nakış dokunan al yazmalı bir yürek sancısyla dalardı kimi zaman,hayatın nemli ve ağlamaklı gözlerine.Her nakışında ayrı bir eser yatardı.Hayata dair mutluluğa kalkan olan eserlerinde,mavi bir türküyle yolculuğa çıkardı.Kadın kendisine duyduğu merhametin,en deriniyle sürgün olur,karşındaki insan seline.Bu öyle bir sürgün oluştur ki,bir meleğin kanatlarındaki çırpınışından doğan bir esinlikle,bu güne,yarına,en güzel geleceği sunardı.Hayat onun için vardı,o hayat için.Bilir ki,eflatun rengine bürünen doğanın,ne denli sancılarla dolu olduğunu.Huzur dolu bir bir ahenkle çoşan,bir yazını içinde bulur,kadın kendini.O bundan büyük bir haz alırdı.Mutluluk ve huzur nerde kanat çırparsa,dünya kadını oradaydı.Kadın derinden ona bağlı kalan gül kokulu yarınların,eşsiz dinletisinde saklıydı.Her şehir,onunla yolculuğa çıkardı.Çünkü o sevinç dolu bir sızıya dönüşen,haykırışlarla doluydu.Ezik gülüşüyle uykuya dalan,ardından yağmurlu düşlerle uyanan,ılgın yüreklere,bir sığınak haline gelirdi,dünya kadını.İşte,dünya kadını gözlerimi her kapayışımda,hayalimde böyle canlanıyor.
Yazan:Sultan Mercan