- 541 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KADINLAR GÜNÜ
Bazı köşe yazıları vardır tam gününde yazılır, bazılarıysa benim yaptığım gibi geçtikten sonra.
Gününde yazmama vesilem bakalım bu önemli günde de neler yapılmış, nasıl karşılanmış bu gün ve nelere dikkat edilmiş.
Güya dünya kadınlar gününü kutladık değil mi? Lafta kutlamak kadar bedava bir şey var mı bu dünyada. Anneler gününü de, babalar gününü de bir güne sıkıştırmadık mı biz. Kadınlar gününü de öylesine kutladık işte.
Karşımızdaki kadına neden farklı bir mahlûkmuş gibi bakarlar anlamış değilim. Sanki hemcinslerinden doğdular. Hani cahiliye döneminde doğan kız çocuklarını diri, diri gömerlermiş ya. Onu da kendisi gibi Allah’ın yarattığını unuturcasına. Allah akıl, fikir versin yarabbi.
Kadınlar gününün ardından iç kararttım değil mi?
Durun bakalım asıl iç karartıcı konu geliyor.
Cahiliye devrinin üstünden asırlar geçmiş, güzel ülkem teknolojik olmuş, okuma yazma oranı batı ülkelerini bile geçmiş, ne güzel. Alın pembe bir tablo size.
Şimdi siyah tabloya sıra geldi.
Ülkemizde 2014 yılında 294, 2015 yılında 256 kadın şiddet görerek öldürülmüştür.
İman mı desek, eğitim eksikliği mi desek bilemedim.
Bu rakamlar bizim ülkemizde kadına ne kadar değer verdiğimizin göstergesidir. Soru soralım kendimize; bunun sebeplerini araştırsak, sebepleri ortaya çıkardıktan sonra çözüm arasak olmaz mı?
Bu verilerle, hadi bakalım cennet annelerin ayakları altında, hadi girin bakalım cennete.
“ Cennet annelerin ayağı altındadır”
Ne güzel söylemiş insanların en güzeli, cennetin dünyadayken müjdeleneni. Buna uyuyor muyuz?
Çetin KORKMAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.