- 1164 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Şeker parası ve çaput
Sekiz yaşlarımda idim
Babam Ankara da demir çimento ardiyesinde işçi idi
Annem o sıralar ileri derecede mideden ülser hastası idi
Ankara da hasan çavuşun satı isminde bir halamız vardı
Babam halamıza demiş hanımı tedavi için anakaraya getireceğim, hala sizde kalabilir miyiz diye
Halam da getir Ali başka kiminiz var ki benden başka gidebileceğin der
Ve babam annemi aldı anakaraya tedavi için götürdü
Aradan aylar geçti bir haber yok, biz beşkardeş de köyde kaldık bir babaannemiz ve amcamlar var bize bakabilecek ama ablamla ben ve kardeşim veli yaşlarımız birbirimize yakındır
İki küçük kız kardeşimiz üç ila beş yaşlarında idi
Kardeşim veli yedi ben sekiz ablam on yaşlarında idi
Aferdersiniz her tarafımıza bit düşmüştü,
Ablam hem kendi hem bizim bitlerimizi ayıklardı
Babam köye gelen bir iş arkadaşına beş lira vermiş çocuklara birer lira paylaştır diye
Aldık sevindik
Bizde adettir birinin derdi sıkıntısı arzusu oldu mu kadınlar kızlar kutsanmış bir ağaca elbisesinin alt kısmından çaput kesip bağlarlar
Ya da kutsanmış tekke türbe gibi bir yere mum yakarlardı ablam kendi ve iki kız kardeşimin elbiselerinin altlarından çaput keserek çeşmenin yanında bulunan renkli çaputlarla süslenmiş ağaca üç çaput daha bağlamıştı ben ablama sordum abla neden bağladın diye rabbimiz annemizi sağlığına kavuştursun diye bağladım dedi
Abla kardeşim veli ile ben ne yapmamız lazım dedim dedi ki sizdeki birer liranın elli kuruşuna mum alın siz de mum yakın dedi gittik bizlerde mum aldık
Çocuğuz dinde yeri var mı günah mı şirk mi hiçbir bilgimiz de yok ki o kadar masum bir yaştayız ki
Kaldı ki büyükler bile bu âdeti uyguluyorlar şu an tabi ki hiç birimiz bu tür adetleri uygulamıyoruz ama Ara sıra mum yakanlarımız halen var
Rabbimiz biz masum beş kardeşin dinde yeri olmayan bu günah sayılacak halis niyetlerimizi kabul buyurmuş annemizi aylar sonra bizlere sağ salim geri göndermişti halen hayatta ve sadece az gözün de problem var annemizin o da doktor gözetimin de
Rabbimize sayılamayacak kadar hamdüsenalar olsun
hazani
YORUMLAR
Yazınızı okurken neler neler yaşadım bir bilseniz.. Hayatın gerçeklerini kalemizden okumak hüzün verse de, düşündürdü beni. Çocukların o masumane hallerini seviyorum. O masumlukları bozulmasın istiyorum. Büyüdükçe dertlerimiz de büyüyor, bir kar topu misali.. Erimiyor bu kar yumakları ve hayat acısıyla tatlısıyla ve tüm çıplaklığıyla devam ediyor. Hayata dair nefis ve anlamlı bir yazıydı.
Saygın kaleminizi kutlarım.