- 397 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
hülyalı hakan ...
Hikaye de geçen kahramanlar tamamen hayal ürünü olup gerçekle hiç bir ilgisi yoktur. tamamen kurgusal olup gerçek yaşama teğet geçmektedir....
bir kızımız var adı Hülya .Hülya gülmeyi eğlenmeyi gezmeyi yeni insanlarla tanışmayı çok sever.İsmininde anlamını da çok güzel taşımaktadır – Hülya; tatlı düş hayal-.Kızımız hayal alemini gerçekte yaşamaya bayılır. Okuduğu kitapların etkisinde mi dersiniz, izlediği filmler mi artık ne derseniz size bırakıyorum onu güzel hayalleri olan bir genç kızdır. Fiziksel olarak parmak gösterilecek, arkasında ıslık çalınacak bir kız değil. onun en büyük hazinesi kalbindeki ve hayalindeki yaşattıklarıdır.Kalbi gibi eli de evi de herkese açık olan bu kızın tek istediği insalıktan samimiyet ve değer verilmek; artık kimse onu kırmasın istemektedir. Yalan söylemeyi sevmediği gibi önemsenmediğini gördüğü zaman ya da hissettiği zaman bu kızımızda ufak çaplı bir kalp sancısı, kişiye göre değişen kalbinde kırıklar oluşuyormuş. Hülya bu ; kırılsa da karşısındakine tek bir kelime edip söylemez " belki bir açıklaması vardır, zaman ver " deyip susturur içindeki o minik şeytancığı. Neyse.. gel zaman git zaman bir gün canı sıkılan Hülya sanal alemde hiç aklına gelmeyecek bir yolculuğa çıkar...sanal alem gırgır şamata derken bir çocukla tanışır. Adı hakan.. Konuşması eğlencesi derken hakanın dikkatini çeker ve sessel ve yazınsal konuşmayı ete bürünmeye ikna eder Hülya’yı. Bir gün akşam sözleşirler ve buluşurlar. Hakan bir iş için Hülyanın şehrindedir o sıralar . Yalan yok; kız giderken hiç bir beklenti içine girmeden gider. Bir arkadaşım daha olacak ve arada halimi hatrımı soracak /soracağım der kendi kendine.. Sözleştikleri saatte buluşmak üzere evden çıkan Hülya da az da olsa küçük bir heyecan oluşur.
Aaa bu arada hülya aşırı sakar bir kızdır. Başına gelenleri anlattığında kimsenin inanmayacağı türden şeylerdir. Sadece yanında olup gözle gördüğünde " aaa hülya desen inanmazdım" denilecek şeyler. :) Doğuştan sakarlık bu kıza tuz olarak eklenmiş Hülya da bununla yaşamayı kabul etmiştir;bir de her şeyin bir yedeğini bulundurur .Anahtarlarını her zaman kaybeder; bazen buzdolabının buzluğunda çıkar ; sakar olduğu kadar da dalgınlık vardır kızda. Ailesi ve yakın çevresi Hülya nin bu dalgınlığını da kabul ettikleri için onun haberi olmadan hayatını kolaylaştıracak değişik önlemler almıştır. Tabii Hülya bunu bilmez ; ola ki bilse başkalarına yük olduğunu düşünerek daha çok üzülür. Küçükken yaşadıklarından çıkardığı önemli ders vardır Hülya için kimseden bir şey isteme her işini kendin yap; yapamadığında kalsın ..
Neyse gelelim buluşmaya . Hülya, hakanla buluşmak için evden çıkar şarkı söyleyerek yanına gider. Sesi de harikadır ama toplum içinde şarkı söyleyemeyecek kadar da utangaçtır. Hakan onu Atatürk caddesinde ki anlamsız bir heykelin önünden alır. Tokalaşmalar naber nasılsınlar başlar. Bir süre manasız konuşmalar eşliğinde yürürler denizin kenarında . Hakan ;
- ben buraları bilmiyorum Hülya , sen nereye gidelim dersen gidelim ...
+ Tamam o zaman seni burada en sevdiğim yerlerden birine götüreyim .
- tamam bana uyar.
Hülya hem korkuyor hemde konuşmak anlatmak istiyor; ama aklında da " çok konuşursan itici olabilirsin. ayy yok yok susup ta çekici mi olacaksın, hayır bir de ondan hoşlandığımı zannederse.. eyvah eyvah ben bununla yaşayamam" gibi küçük deli şeyler geçer. Hakan kontrollü olup sakin ve tane tane konuşurken; hülya kusarmış gibi her konuştuğunda kendisine alttan altta bir çimdik atar..
Sonra uzun uzun sohbet , tatlı tatlı konuşmalar derken saat epey bi geç olduğu için Hülya kalkması gerektiğini söyleyerek kalkar. Hakan da ona eşlik edip evine kadar götürür. Yolda sohbetleri devam ederken ;Hakan bir anda sımsıcak bir hareket yaparak ilişkilerinin başlamasına sebep olur.
Hülya sadece o anlık bir şey olduğunu çok büyük manalar yükleyip hülyalık yapmaya gerek yok diye kalbinin ritmini eski monoton haline döndürmeye çalışırken iş işten geçmişti bile.
Ertesi sabah Hakan’dan mesaj Hülya tekrar şok oldu. Yıllar sonra hayatına birisi giriyordu. NE yapacaktı ne yapmalıydı nasıl davranmalıydı derken; çocuk bir görüşme teklifiyle daha çıktı Hülya’nın karşısına. Onu da kabul ettikten sonra bir görüşme telifi daha derken 3leri 5leri bulan her buluşmada biraz daha yakınlaşan çift artık ilişkilerine isim koymaya karar verirler .. bi ilişkileri vardı ...
Neyse ...
Gel zaman git zaman hülya işine yoğunlaştıkça yoğunlaşır hale gelmiş . Çünkü Hakan’dan beklediği ilgiyi görmedikçe kendisini işine, arkadaşlarına , kitaplarına bırakır olmuş.Hakan’ın yanında olmak istedikçe onu sıktığını düşünerek kendince bir yol izlemeye başlamış. Hülya,Hakan’a gecenin bir vakti korkup uyandığın da aramaya çekinir , gün içerinde yaşadığı aksilikleri anlatamaz olmuş. Ama yine de onun yanında olmak onu anlamaya onunla bir şeyler paylaşmak isteyen bir tarafınında olduğunu inkar edemiyordu.
hülya onu ne kadar özlese de artık Hakan’ın olmadığını, Hülya’yı sevmediğini kabul etmeye başlamış ve gittikçe o kocaman kalbini Hakan’a kapatmaya başlamıştır.
İşte hikayenin de başında dediğimiz gibi Hülya olmayacak bir düş kurup Hakan’ı da hayalinin aşkı yapmış. Hülya ya bu ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.