ÇIRPINIŞ
Ah, demek buradasınız kelimeler. Ben de uzun zamandır sizi arıyordum. Bir anda izinizi kaybetmişim. Neyse ki gene yollarımız kesişti. Yollarımızın bazen kesişmesi gerekiyor biliyor musunuz? Doğru, söylemedim ki nereden bileceksiniz. Zaman durmuşcasına, dünya dönmezcesine dinginlik anlarından sonra öfke patlamaları geçiriyorum bu sıralar. Onu soracaktım, var mı bir bilginiz? Cevap sizde saklı değil ama devam etmem için size ihtiyacım var. Paradoksunuz batsın. Bir ortodoksun paradogsu. Sinemalarda! Ne kötü şakalar geliyor aklıma, bu daha hiçbir şey. Geceleyin kornaya basmak yasak fakat sirenleri öttürebilirsiniz. Tövbe tövbe öttürmek de ne çirkin kelime. Neyse ne diyordum? Kibrit. Evet kibrit. Herkes bir gün mutlaka kükürtün o mayhoş kokusunu özleyecek. Ben ölmeye dişlerimden başlayacağımdır, bir dilenci böbreklerinden. Çünkü ilk ve son baharda istediğimiz yerlere oturma özgürlüğünü bize bahşeden atalarımız var. Atalarımız türk olmak zorunda mı? Eleştirinizin dozunu ayarlayamazsanız eğer altın kurşunlar saplarız kalbinize. Çünkü sapanlarımız belimizde. Filistinli bir çocuğun istediği oyuncak alınmadı diye şımarıkca ağlaması kadar mümkünüm ben de. Sönmeyen bir ateşe tutunmuşum, yapışmış elim, yanık insan eti kokusu, düşersem toprağa yüzme bilmiyorum boğulurum. Göz kırpıyor ciğerlerim bana, bi cigara daha sarsam sanki dünyaya barış getireceğim. Çocukların üşümeyeceğine söz verirseniz, zehirli mantarları çiğ yerim. Ama çocuklar da bir nevi vurulmak için varlar sizce. Çünkü siyaset mahsum bir bebekden de yüce. Keşke anahtarı ben de olsa da şu dünyanın hibe etsem size. Alın sizin olsun istediğiniz dili konuşun, istediğiniz allaha tapın, devletler kurun devletler yıkın. Birbirinizi ırklara ayırın. Paranız bankalardan taşsın, dünyaya hükmedin. Ne olursunuz tek bir çocuğa daha el sürmeyin. İnsanlar açlıktan sıçamazken son model arabalara binmenizi, cehennemde sonsuza dek yansanız temizleyemezsiniz. Yeni ayakkabılarınızın fotoğrafını çekin, nasıl olsa yalınayak gezen çocuklar fotoğraflara bakmasını bilmiyor. Ne hoş vicdanınız. Ah, nasıl unuturum, siz gerçek aşkı arıyordunuz. Yana yana. Allahım ne olursun ol, cehennem ateşini bu dünyada tuttuştur. Tuttuştur ki sokaklarla rezidanslar aynı anda yansın. Yargıya gerek yok, adalet sağlansın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.