- 1230 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
ALPER HAKİM
İlçenin sevilen insanıydı Alper Hâkim. Sevecen, neşeli, alçak gönüllü…
İlçe halkının büyüğü, küçüğü, genci, ihtiyarı ona sorular sorar o da sıkılmadan cevaplardı.
Sadece Adliye de değil, başka sıkıntısı olanın derdini de dinler yardımcı olurdu.
Şakaklarında ki ağarmış saçlarına rağmen yakışıklıydı.
Kahverengi deri çantasıyla neşeyle işine gider, akşamda yine neşeyle dönerdi. Hiç mi derdi olmaz hiç mi canı sıkılmazdı? O öyleydi. Yüzündeki tebessümünü eksik etmezdi.
Bir gün akşam işinden evine dönerken yol üstündeki kahvenin bahçesinde oturanlar ayağa kalktılar.
“Gel Alper Hâkimim bir çayımızı iç.”
Kırmadı onları. Gitti oturdu. Hoş beşten sonra içlerinden birisi:
“Alper Hâkim’im, sen soyadın Hâkim olduğu için mi Hâkim oldun?”
Diğerleri güldüler:
“Böyle de soru olur mu?” devam etti:
Alper Hâkim tebessümle;
“Önemli değil. Madem merak etmiş anlatayım. Benim soyadım değil, işim hâkimlik.”
Çayından bir yudum aldı. Devam etti;
“Benim adım Mehmet, soyadım "ALPER". Aslında soyadım "İNEÇ" ti.
Dinleyenler şaşırdılar. Devam etti;
“Ben Denizli’liyim. Köy yerinde bize İNEÇ demezler de İNEK derlerdi hep. Bu
dedelerimizden beri böyle gelmiş. Benim köydeki adım da İNEKlerin MEMED ti mesela.
Memleketimizin köylüsü böyledir işte, art niyeti yoktur. Ama köylerde lakapsız insan da yoktur.
Dedem;
“Eskiden Denizli büyük bir gölmüş. İNEÇ ’ te küçük bir deniz taşıtıdır.Soyadımız oradan geliyor.”Dese de kimse inanmamış. Daha sonra;
“İNEÇ,’iniş’ demektir. Biz uyumlu bir sülaleyiz. Bizde yokuş olmaz” diye açıklamalar yapsa da netice değişmemiş. İNEK denmeye devam edilmişti. Ben de "İNEK" likten kurtulmak için Soyadımı değiştirdim. "ALPER" yaptırdım. Bunun bir de mahkeme hikâyesi var. Onu da anlatayım mı ?”
Hep bir ağızdan;
“Anlat… Anlat…”
“Mahkemeye dilekçeyle müracaat ettim. Duruşma günü geldi. Girdim duruşma salonuna. Hâkim önündeki dosyaya baktı. Sonra bana dönerek;
“Şahitler nerede?”
Şaşırmıştım. Şahidin gerekli olduğunu bilmiyordum.
“Bu davada iki şahit ve Nüfus Müdürlüğünden bir temsilci gerekli. Biz yazı yazıp temsilciyi getirtmişiz. Senin şahitlerin yok. Ben davayı reddedersem bir daha açma hakkın olmaz. Bir avukata üç-beş kuruş vermemek için kendi başınıza işler yapıyorsunuz!”
Hâkim bağırıyordu. Dediğine göre davayı reddederse bu fırsatı bir daha bulamayacaktım.
“Ben şahit bulurum Hâkim Bey”
“Hadi bul öyleyse…”
Duruşma salonundan dışarı çıktım. Bizim köyden Ganrık İsmail emmi ile Kuzucuların Muhittin bankta oturuyorlardı. İsmail emmi lakabı gibi aksi bir insandı. Ayağı mahkemeden hiç eksik olmazdı. En ufak bir anlaşmazlıkta mahkemeye koşardı. Mutlaka yine bir davası vardı.
“Gelin, gelin ufak bir şahitlik işi var” dedim.
İkisini de mahkeme salonuna soktum.
Duruşma başladı. Hâkim Ganrık İsmail emmiye dönerek;
“Bu Mehmet İNEÇ soyadından rencide olduğunu belirtmiş. Doğru mu?”
“Gattiyen Hâkim Beyim. Doğru değil.”
Şaşırmıştım. İsmail emmi rencideyi benim aleyhime bir şey sanmıştı. Hâkim Muhittin e döndü;
“Sen ne diyorsun”
Muhittin korkmuştu.
“Sen ne de dersen onu derim Hâkimim”
“Yahu ben sana soruyorum”
“O zaman Ganrık emmim ne derse ben de onu diyorum”
Sinirlendi Hâkim. Tekrar Ganrık İsmail emmiye döndü. Beni göstererek;
“Kim bu?”
“İNEKLERİN MEMED.”
“Birbirinize lakaplar takarsınız. Sonra da gelip bizleri uğraştırırsınız. Yaz kızım…
4721 sayılı Medeni Kanunun 27 nci maddesi gereğince davacı Mehmet İNEÇ, soyadının yanlış telaffuz edilmesinden rencide olduğunu beyan etmiş, mahkememiz şahitlerin ifadesinden de aynı kanıya varmış olup, soyadının ALPER olarak değiştirilmesine, mahalli bir gazetede yayınlamasına karar verilmiş olup…” Davayı bitirdi.
İşte benim ALPER olmamın hikâyesi. Daha sonra okudum. Hâkim oldum.
Köylümün gözünde İNEKERİN MEMED im.
Aslında ben MEHMET İNEÇ tim.
Şimdi ise MEHMET ALPER im.
Sizlerin de ALPER HÂKİM iyim.
Hepsi kabulüm.
Kalktı.
Kendisini dinleyenlerin tek tek elini sıktı. Kahverengi deri çantası elinde, yüzünde tebessüm evinin yolunu tuttu.
YORUMLAR
Adliyelerde çok az bulunan güler yüzlü ve daha önemlisi kibirsiz, samimi bir insan anladığım kadarıyla Alper Hâkim. Yazınız umutlandırdı beni. Saygılarımla...
Bedri Tokul
Tam bir sene önce yazdığım bir yazıya yorum yazmış olmanız beni mutlu etti .
Teşekkürler.
güzel yazını kutlarım enişte..tebrikler..bende 6 oglanın bir bacısı olunca adıma yadigar demişler ama....bende yadikar olarak deyiştirdimm..selam ve dualarımla
Bedri Tokul
Bir öğrencim vardı. Adı Lee, soyadı Roach (Hamamböceği). O da adını değiştirmek istiyor. "Yenisi ne olacak?" diye sordum", "Roy Roach" diye yanıt aldım. O memnunsa ben kim oluyorum da "İyi de soyadını değiştirmen daha uygun değil mi?" demek istiyorum? Soyadının belki benim bilmediğim bir anlamı vardır diye sözlük karıştırdım. Evet, varmış: Argoda marihuana izmariti anlamına geliyormuş. Ama o illa ilk adını değiştirmek istiyor. Sebebine gelince: Babasının da adı Lee imiş, büyükbabasının da. Biraz da Şener Şen taklidi yapıp "Siz ailecek Lee'siniz yani" dedim.
Bugün Lee bir yeminli mali müşavir, imzalarını Roy Roach olarak atıyor. Çalışma arkadaşları ona dokundurmak için civarda Raid bulunduruyorlar mıdır? Hiç sanmıyorum. Saygılarımla.
Bedri Tokul
Yorumunuz için teşekkür eder saygılar sunarım.
Abi.
Bu anı yazına bayıldım. Okurken hep gözlerimin önüne benim soyadımın '' Buber'den ''Biberoğullarına'' Geçişinin hikayesi geldi. Senin yakışıklı hakim Alper bey'in yaşadıklarının benzerini ben de yaşadım çünkü. Hatta fazlasını da yaşadım.
Zamanın olursa şu yazıya bir göz atabilirsin.
http://www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=99809
Selam ve sevgilerimle.
Abi.
Bu anı yazına bayıldım. Okurken hep gözlerimin önüne benim soyadımın '' Buber'den ''Biberoğullarına'' Geçişinin hikayesi geldi. Senin yakışıklı hakim Alper bey'in yaşadıklarının benzerini ben de yaşadım çünkü. Hatta fazlasını da yaşadım.
Zamanın olursa şu yazıya bir göz atabilirsin.
http://www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=99809
Selam ve sevgilerimle.
Bedri Tokul
Yazıyı beğenmene sevindim . Sağ ol.
Benim senin yazılarını okumaya her zaman vaktim var.
Ancak ben bu alette manüelim.
Sen okumamı istediğin yazının adını ver yeter.
Ben öyle ling falan beceremiyorum.
Yazıyı merak ettim adını bekliyorum.
Selamlarımla...
sami biberoğulları
Yazının başlığı şu:
ÖKÜZÜN SAMİ’Sİ ve NEFESLİ ÇALGISI
Değerli üstadım, her şeyden önce baştan sona dupduru bir dille yazılmış hikayenizi candan tebrik ederim...
Bence de Günün Yazısı olmalı...
Sevgi, saygı ve selamlarımla.
Bedri Tokul
Anlatmaya çalıştığım insan insan kere insandır gerçekten.
Beğenin beni mutlu eder tabiki..
Selamlarımla Ustam.
Can komutanım, "İneklerin Memed," lakabı adamda kompleks yaratır mı? İnek Şaban bunların hısımı mı? Alper Tunga öldi mi? Selelere doldi mi? Sahi hazır mahkemedeyken Memed İneç olan adını niçin MEMED ALPER TUNGA yapmamış? Ayıp değil mi? Bu sevimli, babacan hakimi ben de sevebilir miyim? Onu bu tebessüm ettiren şahane anlatımıyla bizlerle tanıştıran TOKOŞLARIN BEDROŞ' u öpebilitr miyim? Yukarıda BEĞEN butonuna basabilir miyim? ON PUANI tıklayabilir miyim? Bıu yazıyı günün yazısı seçmezlerse seçki kurulundakileri dövebilir miyim?...
Bedri Tokul
Öpüş serbest.
Ateşş...
Teşekkürler Dostum.
inek soyadı hindistanda olsaydı tapılırdı...sabah sabah gülümsettin bedros can saygılarımla
Bedri Tokul
Olay kurgu değil aynıyla vaki.
Bedros sana kurban olsun.
Bu sefer de ineklerin Hakim olması işten bile değil. İyi ki hakim de bu lakabı söylemeye cesaretleri yok. Eğer daha küçük makamlı biri olsaydı yanmıştı. Şaka bir yana güzel bir öykü. Eline sağlık Abim. Hürmetler ederim.
Bedri Tokul
Tanıdığım bildiğim birisinin olayıydı.
Paylaşayım istedim.
Öperim gözlerinden.
Yazınızı okuyunca son derece hoş sohbet, espri ve insani yönü yüksek bir hakimimiz geldi hemen aklıma: Hakim Erol Dumrul Bey... Vefatını öğrendiğimde ne kafar üzülmüştüm. Allah rahmet eylesin.
Sizin de kaleminize, kelamınıza bereket. Tebrik ve selam ile.
Bedri Tokul
Hakim Erol Dumrul beye Allah rahmet etsin.
Böyle Hakimler hep olsun.İnsanlarımız onlardan korkmasınlar.
Sevsinler...
Uğradığınız, okuduğunuz, yorumladığınız için çok teşekkür ederim.
Sağ olun.