- 429 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mağara Süreçleri 3
O dönemle patent olan şey karşı totem grupların yararlanışı değildi. Totem gruplar bu tür beraatların kullanımına kapalıydı. Totemler, yakın karşı grupların temas edemeyeceği dokunulmazlık tabusuydu.
Her totem grup ateşin, köpeğin kullanımını ve kontrol altına alınmasını bilmiyordular. Ve bu türden mesleklerin bulucusu değildiler. Zaten bu küçük yapıların totem mana gücü içinde bunların tek tek ya da hepsi bir arada oluşla sahibi olunması olası da değildi. Totem yapılar sürüye göre ve birbirine göre bir arada olmanın değil zıtlaşan yapıların var olmasıdırlar. Kimi gruplar, bunların bu şekil muhafazasını zıt olan geleneğe aykırı da görebiliyordu.
Totem grubumuz bu tür sağlama ve sağlatmayı kendi grubuna, kendi grubuna ait totem mana gücü olmasından ötürü bunların ortak paylaşmaları; ortak paylaşım içindeki grupları, ateş totemle (Mecusi) ve it totemle anılır kılmıştı.
Tekrar hatırlarsak: totem gruplar sürü döneme göre totem mana ilkesi içindeydiler. Küçük bir yalıtımlı ortam içinde temel gereksinimleri birbirine yükümletmişlerdi. İşbirliği içinde kotarılan gereksinmeler kuralları olmakla, düzenli ve sürekli ortak sağlamayla, sağlatmaydı. Bunlar yapı kurallarını dokunulmaz kılıyordu. Bu nedenle sürece her ek katılım da kutsal ve totemi anlama oluşuyla totemdi. İt’te, ateş’te bu tür ek katılımıyla ortam değişmesi ve ortam değiştiricisi olan manayı, akılı oluşuşuyla totemdi
Yani mağara süreci; sürü dönemle birlikte, totem dönemi de içine almakla, totemi olan aklı, totemi zekâyı, totemi dili, yeteneği, ruhsallığı ve totemdi bu yaşamı aktarmayı resim eden bir yetenekti.
Yani hem cinsimiz ateşi mağarada çıkınca bulmamıştı. Hemcinsimiz iti, mağarada çıkınca evcil yapmamıştı. Köpek türü hayvanlar doğallıkla insan atıklarıyla beslenmekle kendi nişlerini insan yaşamı içine getirebilen, bir canlı oluşun tutumudur.
Yani atalarımız mısırı ekmeyi, balığı tutmayı, madeni kullanmayı mağara içi yaşamsal dönemi içinde iken totem mesleğini edinmiş; bu kabil katılımlarıyla akıllanmış olarak; ateşle, köpekle, mısır ekmekle mağarada çıkmışlardı. Şu farkla bunların tümü farklı farklı mağaranın bir, bilemedin iki tür faaliyet işi ancak olabilirdi.
Totem meslekleri her ne kadar büyük bir gelişmeyse de, tekil süreçler olmakla mağara içinde atıl kalıyorlardı. Totem mesleklerinin grup sahipliği olan emek gücü (bilgi birikim patent hakkı) karşı grubun totem meslekli grup gücü sahipliği olan emekler; farklı kullanım üzerinde takasa ve ittifakı yapılar işi girişmelerine neden oldu.
Takas eksenli ittifaklar, homojen yapılı totem gruplardan; heterojen yapıları ortaya koymakla; ittifak, Mendel yasasına göre çaprazlandı. Biyo sosyal ve biyo kültürel ruhsallığın ve yeteneğin baskın olan karakterlerinin işgaline uğradı. Ve ittifak baskın karakterlerin seçilmişiyle, girişmeler içine katkı süreç patlaması yaptı.
Yeni ittifak içine katkı olan totemiler; ittifakın sentezi olmakla yeni bir ittifakı totem manalı anlayıştı. Eski totem dönemi, şimdiki yeni döneme göre ayrı bir aşamanın mana anlamasını oluşmakla kodlandı. İttifakı olan sentezin kutsallıktı mana anlamasına; “İLAHİ kutsaldı mana anlaması” dendi.
Totem mana gücü, seçme ayıklanmasıyla; ilahi mana gücü üzerinde sentezlendi. Sentezin içi totem meslekli, emeklerini karşılıklı ortaklaştı. Paylaştı. Totem mesleği ittifak içinde korunan olmakla takasa vesileydi. İttifakla yapı, üreten ilişki ve nüfus olarak büyüdü.. Totem meslekleri yine grup patentli ve grup sahiplikle bir güçtü. İttifak; sentezin gücünü, sentez yapıcılarına; paylaştırıyordu Ve totemi zıtlık olan kimi tabular da, ittifakın içinde aşılıyordu.
Totem adları, totem meslekleri ilah adları oluyordu El’in toprağı, Çoban Dumuzi’nin adamları. Enki’nin sahipliği gibi ilah adları; ittifakın sentez adlarıydı. Bir ittifak içinde en az iki totem çoğulluğudur. İki farklı ittifak en az iki farklı ilahın bir araya gelen dört totemle yeni sentezlerini ortaya koyacaktı.
Kısaca; taşınan, korunan ilke; totem mana gücüdür. Her bir totemi mana gücünü kuantum parçacık gibi anlarsak; ilahtı dönem totemi kuantum parçalar birleşmesi oluşla sosyo kültürel ve biyo kültürel oluşla üreten ilişkiler bağ dokulu inşacıydı.
Totemi mana gücü, ilahi mana gücüyle; yeni bir sentezci anlayış olmakla yeni bir oluşmadır. Seçme ayıklamalı totem güç sentezleri, ilahi güç olarak korunup akıyordu. Buraya kadar olan totemi ilah gücü sağlamalı ve sağlatmalı süreç; benzerleriyle ortak takdirli iradenin ittifakı süreci devamlı paylaşma ve ortaklaşma kılmasıydı.
Köleci dönem; totemi, ilahi mana anlayışı içinde; güncelliğin koşullarıyla olması gereken bir değişmeyi yaptı. Bu değişme öteden beri gelen, geri beslenmeli zorunlu gelenekle, sürecin değişmesiydi.
Neydi geri beslenmeli gelenek? Benzerleri olan totem gruplu ortaklarıyla olan iradelerini; takdir eden karar olmasıydı. Karar, totem meslekli patent düzlemine göre alınmalıydı. Patent düzlemine göre olan grup sahipliği ve grup gücü olan her zenginlik ve servet; o grubun kişi emeği, kişi gücü oluşla; o grubun temsilcilerine dağıtılmasıydı. Bu bilinç te inşanın geri beslenin yasasıydı.
Olan neydi? Köleci sistemde kararı alan tekil takdirli bir iradeydi. İradesi olana göre geri beslenimin meşruiyeti üzerinde değil kafasına göre keyfi oluşla seçtiği kullarına serveti vermesiydi. Bu mutlaktı tekil iradenin yaptığı iş ön ittifakı geri beslenimle desteklenmiyordu. Yani ilki geri beslenim yasasına uymuyordu. Bu yüzden geçmişle bağını kopartmış gibi geçmiş karartacaktı.
Mülke sahiplik için geri beslenim kaynağı şimdi kendisiydi. Adalet bu geri beslenime göre mülkün sosyo özneli soyut temeliydi. Dinlerin imanı meşruiyetle tanıttırma yaptıkları kaynak buydu.
İyide somut geri beslenimi olmayan inşa sürmezdi? Siz süreci keyfi bölseniz de geri beslenim devam ediyordu. Kültür ve üretim gücü aynı temel gerekçeler üzerinde yürümeye devam ediyordu. Totemdi ilahi mana anlaması şimdiki tekilce takdirli olmanın mana anlaması oluyordu.
Değilse üreten ilişkilerdeki yükümleniş, takastı ticari nesnel yasallık; malın üretilmesi, mülkün sahipliği üretim gücü emek eksenli kaynak olmakla aynen sürüyordu. Buradaki hile paylaşım aşamasında efendilerin emek gücüne el koyup, efendilerin el koyduğu şeyleri tekil takdirin rızk vermesi gibi göstermesiydi.
Oyun şuydu. İnsan emek gücü sahibiydi. Üretim nesneleri ve mal mülk te ancak emek gücünün çalışma ve işlemesiyle ortaya konabiliyordu. Emek gücü üretiyor ve üretiklerine karşılık diğer farklı kullanımlı ürünlerle değişime konu oluyordu.
Öyle ise emek gücü sahibi insan, doğuştan takdirle mal mülk sahibi efendilere; yine doğuştan takdirle köle olmalıydılar. Köle sahibi olan efendi, köle üzerinde gerçekletilen nesnel oluşa da sahiplikti. İşte bu kurnazlıkla efendinin mal mülk sahipliği, meşruiyet ligin kaynağı gibi görünmeye başlamıştır.
Yine zenginliği yaratan şey, totem meslekli kişisi emekler gücüydü. Meşruitetliğin temeli bencillikti. Bu ana geri beslenim referansıydı. Kişi bu meşruiyetlikle çalışıp çabalayışla garetlere ve iş birliği içine giriyordu. Bir tekil irade varsa, işte bu bencilliği korunan esas yasa kılmakla ortayaçıkmıştı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.