- 2613 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
ÖĞRETMENİM İCLAL FİŞ
Eğitim hayatımda birçok öğretmenim oldu. İlkokuldan başlayarak bütün öğretmenlerimi hatırlıyorum. Sınıflara girişleri, duruşları, öğrencilere karşı davranışları gözlerimin önünden gitmez.
Saygıyla andıklarım gerçekten öğrencilerini seven, onları en iyi şekilde yetiştirmek için büyük çaba gösteren öğretmenlerimdir.
Orta Okulda Türkçe öğretmenimiz Sayın İclal Fiş’i hiç unutmadım.
Bazı köşe yazılarımda İclal Fiş adını anarak, bizler için gösterdiği olağanüstü çabadan dolayı kendisine teşekkür ettim. Saygıyla andım.
İnternette kendi adını ararken, kendisi hakkında yazdıklarımı okumuş. Duygulanmış. Adresimi bularak o güzel yüreğinden akan aşağıdaki satırları bana göndermiş:
SEVGİLİ MAHMUT
Ben İclal Fiş, Senin ve bazı arkadaşlarının bana olan duygularını bir tesadüf neticesi girdiğim web sitemde okudum. Ne kadar mutlu olduğumu, onur duyduğumu anlatamam. Yarım asır öncesinden gelen bu sesler bana’’’ demek ki verilen emekler boşa gitmiyormuş’’ dedirtti. Ne kadar vefalısınız, insansınız, helal olsun sizlere, gurur duydum hepinizle.
Yaşam mücadeleni okudum, bunca zorluğa rağmen, direncin, azmin ve başarıların için seni yürekten kutluyorum. Hepinize sonsuz sevgi ve selamlarımı iletiyor, hasretle kucaklıyorum. Sosyal medyaya girmedim, takdir edersin ki 28 yıllık meslek yaşamımda çok öğrencilerim oldu. Kimseyi kırmak istemem, zaman ayıramayacağımdan korkuyorum. Bazı özel çalışmalarım var zaman ayırmak zorunda olduğum. Ankara’da emeklilik dönemini yaşıyoruz, eşimle.
Tüm güzellikler sizlerle olsun, sana ve ailene de selam ve sevgiler.
İclal Fiş
Bu hayatımda aldığım en değerli satırlardı.
Sevindim. Duygulandım. Yüreğim bir hoş oldu. Gözlerimden sevinç gözyaşları yanaklarımı ıslattı.
Öğretmenim yaşıyordu. Sağlığı iyiydi. Mutluydu.
Kendisi hakkında yazdıklarımı tesadüfen de olsa okumuştu.
Ben, İclal Fiş hakkında yazarken kendisinin okuyacağını hiç tahmin etmemiştim.
Amacım iyi öğretmenlerin aradan yarım asır geçse de unutulmayacağını görevde olan öğretmenlere anlatmaktı.
Sevgili Öğretmenim İclal Fiş hanımefendiye vefa borcumu ödemekti.
Öğretmenim Sevgili İclal Fiş’e aşağıdaki satırları yazdım, gönderdim.
Sevgili İclal Fiş Öğretmenim,
İlk önce gönderdiğiniz resminiz için çok teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Ellerinizden öperim.
Gönderdiğiniz resim beni ortaokul yıllarıma götürdü. Güneydoğu’nun güzel, şirin ama gelişmemiş bir ilçesi Kâhta.
Kâhta’da bir ortaokul. Ortaokulda tahta sıralar. Tahta sıralarda çoğunluğu büyüklerinin elbiselerini giymiş öğrenciler.
İlkokulda üç dört öğretmen değiştirmiş, çoğu vekil öğretmenlerle doğru dürüst eğitim alamamış, Türkçeyi düzgün konuşamayan ve yazamayan biz öğrenciler.
Okula Türkçe öğretmeni gelmiş. Eşi kaymakam. İkisi de genç, bakımlı insanlar. Türkçe öğretmeni çalışkan. Kaymakam eşiyim diye derslere boş vermiyor. İlkokulda gerekli eğitimi almamış bizlere Türkçeyi güzel konuşma, okuma ve yazma becerisi kazandırmaya çalışıyor. Güzel yazı yazma becerisi kazandırmaya çalışıyor.
Bizleri kitap okumaya teşvik ediyor.
Okuduğumuz kitapların özetini çıkartarak, okuduğumuzu anlama ve anlatma becerisi kazandırmaya çalışıyor.
Bize kompozisyonlar yazdırıyor.
Yazdıklarımızı tek tek okuyarak yanlışlarımızın altını çiziyor. Doğrusunu yazıyor.
Benim yazdığım her kompozisyonda “güzel cümlelerle konuyu anlatmışsın” diyerek beni teşvik ediyor. Tatlı dille, güler yüzle ve bir anne şefkatiyle bana güzel yazma ve anlatma becerisi kazandırmaya çalışıyor. Yol gösteriyor.
Bu gün evimde bir odayı kitaplığa çevirmişsem, yedi binden fazla kitabım varsa, on binlerce kitap okumuşsam ve hala okuyorsam; ortaokulda kitap okuma alışkanlığını bana kazandıran Türkçe dersime gelen İclal Fiş Öğretmene kendimi borçlu görmem gerekir. Ben size borçluyum sevgili Öğretmenim.
Bin altı yüzden fazla şiir, beş yüzden fazla köşe yazısı yazmışsam ben size borçluyum sevgili Öğretmenim.
Eğer büyük bir edebiyatçı olamamışsam suç sizin değil.
Kültür seviyesi düşük, okuma yazma oranı az Kâhta’da edebiyat çevremiz yoktu. Ailemin başına gelenler (1969 yılı 19 Eylülünde İstanbul’da Orman Fakültesi öğrencisi Ağabeyim vuruldu.) hayatımızı alt üst etti. Bu olay acılarımızın başlangıcı oldu. Benim de hiç düşünmediğim şeyler yaşamama sebep oldu.
Yine de okudum. Öğretmen oldum. Halk Eğitim Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü yaptım. Sizin emeğinizi boşa götürmedim.
Sizi her zaman saygıyla andım. Anıyorum.
Hakkınızı helal edin sevgili öğretmenim.
Size ve eşinize saygılar sunuyorum. Ellerinizden öpüyorum.
Mahmut Cantekin
Kâhta Ortaokulunda Öğrenciniz.
YORUMLAR
şimdi ben ne yazayım dedim yazınızı ağlayarak okudum hemde ne ağlama yorumdan sonra bir daha okuyacağım öncelikle sizi yetiştiren öğretmeniniz İclal öğretmeninin ellerinden öperim yazının başında dediğiniz gibi insan öğretmenini hiç unutamıyor diye çok haklısınız ne mutlu size ki öğretmeniniz sağ ne mutlu size ki öğretmeninizden aldığınız bayrağı daha da yükseklere taşımanız bende kendisini örnek aldığım kişi ilk okul bir sınıf öğretmenim Zahide çakarı hiç unutamadım fakat sizin kadar şansı değildim hem neden ilk okul diyeceksiniz orta lise üniversite yok ki hayatımda öğretmenimi örnek aldığım halde bayrağı teslim alamadım öğretmenimden ve sağ olduğunu bile bilmiyorum karşısına çıksam yüzüm yok geleceğimi çaldılar çünkü 4 yaşında okumayı öğrendiğim vakit öğretmen olmayı çok istememe rağmen geleceği üç sınıftan sonra çalınan bir bireyim çünkü sizin öğretmen olduğunuzu arkadaşımın acısın şiirle paylaşmanızdan anladım öğretmenlerin kendine has yazısı ve duruşu var nedense bende annemi kaybettim bu bayram acım taze ne kadar beni okut masada birazda kırgınım ama acım onu af etti anneme direnemedim çocuktum çünkü 9 sene önce açık ilk öğretime kayıt oldum gülmeyin ama alay da etmeyin ilk okulu bitirdim orta okuluda bitirdim lise de bu sene son annem vefat etmeseydi liseden mezun oluyordum 60 kredim kaldı bu sezon bitireceğim son dönemde üniversite sınavı için kayıt oldum bu yaşta ne yapacaksın derseniz içimde bir çocuk var o çocuğu dışarı çıkartmak için yoksa diploma yada kariyer için değil ben kemalettin tuğcunun kitaplarıyla büyüdüm o kitapla 4 yaşında tanıştım tek dostum arkadaşım oydu sevgisiz büyüyen bir çocuktum sadece doğuda okutulmuyor kız çocukları öğretmenim ben de kobay seçildim ailede ablam hasta olunca bu sayfada kayboldu çocukluğum diye yazdığım şiir kendim yani ben o yüzden yazmıştım yıllar önce başımdan geçen bir olayda da tam 40 sene önce şiirle tanıştım bir kaç yıldır da hikaye yazıyorum yada yazdığımı sanıyorum sadece çalınan hayat adlı kendi hikayem derce aldı demek istediğim öğretmeniniz sizi ne güzel yetiştirmiş hem sizi hem öğretmeniniz iclal hanımı yürekten tebrik ederim uzun bir yorum oldu sıkılırsanız okumayın şimdi tekrar yazınızı okuyacağım başka sefer bu kadar yazmam söz
Mahmut Cantekin
2-Alay etmek ne demek. İçinde bulunduğunuz koşullar uygun olsaydı istediğiniz kadar üniversite bitirirdiniz. Işıl ışıl parlayan yüzlerce öğrencim yokluktan, koşullarının el vermemesinden okuyamadı. Hala o çocuklarımın okuyamama acısını yüreğimde taşırım. İmkanlarını zorlayarak okumalarına sebep olduğum ve bu gün hakim, öğretmen, hemşire, vs olan çocuklarım gurur kaynaklarımdır.
3- Şiirle, yazıyla uğraştığınız için sizi kutluyorum.
4-Yorumunuzun uzun olmasından hiç sıkılmadım. Sıkılmam. Siz yaşadığınız gerçekleri dostça yazmışsınız. Ben de dostça cevap yazıyorum. İnsan dostluktan sıkılır mı? Ben sıkılmam.
Siz okula devam edin. Şiire devam edin. Hikaye yazmaya devam edin.
Sizi kutluyorum. Başarılar diliyorum.
Selamlar, sevgiler.
Mahmut Cantekin
sayın öğretmenim, güzel yazınızı severek okudum. öğretmenlik ne güzel ve kutsal bir meslek. bende öğretmendim,emekliyim artık. okumanın-,okutmanın, öğrenmenin-öğretmenin, aydınlanma-aydınlatmanın...yaşı yok diyenlerdenim. öğretmene saygı bir yerde anne babaya gösterilen saygıya eşdeğer olmalı bence. terbiyemizin temeli ailede atılır anne-baba tarafından. yaşamda ne öğrenmişsek elleri öpülecek İclal öğretmen örneği soylu, güzel öğretmenlerden öğreniriz.
dilerim ki günümüzde İclal öğretmen tipi idealist öğretmenlerin sayısı milyonları bulsun ülkemizde.
saygılarımla.
Mahmut Cantekin
Çok teşekkür ederim.