- 491 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
dijital hayatlar
Dijital çağın dijitik köleleri olmuşuz baksana. Ne sen kendinsin nede bakkal Ahmet amca. Önceden sohbet havasında olan sıcak ekmek kuyrukları şimdi 3 tuşla beton suratlı adamlarla güne başlıyoruz. Bunları bir kenara bırakmak isteyen tanıdığım binlerce insan var bunlardan birisi de benim ama yapabildiğimiz hiçbir şey yok. İnsanların kendisini ifadesi iki karakteri yan yana getirip “enter” tuşuna basmak mı oldu? Önceden sevmek çok emek isteyen duyguyken şimdi herkes herkesi çok kolay sevip çok kolay bağlana biliyor. Bu hızla da bağlandığı kişiden vazgeçebiliyor. Traji komik hal almış ikili ilişkilerimiz. O beyaz atlı prens yerine beyaz atlı süvari ordularına hazırlık yapıyoruz. Duygularımız törpülenmiş hislerimiz kaybolmuş. En son ne zaman sevdiğin aşık olduğun bir erkek veya bir kız için ama sadece aşk için ağladın. Ne zaman sevdiğini söylediğin adam/kadın için karşılıksız bir şey yaptın? Ne yani ben başlarda uğraştım şimdi birlikteyiz 3 tane sanal seni seviyorum dedim o ona bugünlük yeter mi diyorsun? Ne bu yan? Saksıda çiçek mi de sabah öğlen akşam suyunu veriyorsun ince zannettiğin aslında damarlarında hissetmediğin iki kelimeyi söyleyerek o kadını/adamı mutlu ettiğini mi zannediyorsun?? Ne kadar aptalca! İnsan hiçbir zaman mutsuz olmaz,o mutlu olmasını çok iyi bilen varlıktır. Bir insanın dünyasına girip sonra arada bir kendini göstermek midir ‘ben buradayım arkadaş’ demek. Belki de ben insanlardan birbirlerine karşı tavırlarda fazlasını istiyorum Dijitik özür dilemeler değil dijitik sevgiler değil. Bundan on sene önce sokağa çıkardık her akşam ezandan sonra herkes bilirdi nerde saat kaçta nerede olacağımızı. Ama şimdi birisiyle buluşmak için 10 kez mesajlaşıyoruz 3 defa telefonlaşıyoruz sonra birbirimizi bile bulamıyoruz. O itinayı birbirimize göstermiyoruz. O kadar sanal muhabbetten görüşme planından sonra neden denk gelmiyoruz birbirimize? Denk gelmek içinde mi sanal olacağız bu nedir yani dijitik mi?? Sanal süvari ordusu yerine ben artık gerçekten beyaz atlı süvarimi istiyorum. Çoğu zaman kendimi iç dünyamdaki özge’yle baş başa buluyorum. Dün gene konuşurken buldum özge’yi… Aslında durumundan hiçte memnun değil J Ben eğer hala içimdekine dertleniyorsam ben hala içimdekine anlatıyorsam yaşadıklarımı ben hala üzüntümü gizliyorsam senden sayfalarca yazılarım varsa demek ki ben hala yalnızım. Buna bakılırsa binlerce kitap yazanlar yapayalnız mı ? Onları bilemiyorum ama ben öyleyim yalnızım. Yalnızlığım senin varlığını gösterememen. Senin olmadığın uyuduğun kendine göre takıldığın dünyada ben kendimi koyamıyorum…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.