Pirim bugün ne anlatacak gönül?
Hangi sevdaya konacak ömrümüz.
Dert ortağı bulamadık yine gecelerimize. Hep yalnız yaşar aslında insan gözlerini kapattıktan sonra… Öylece sürer gider mahkumluğumuz, kimiz ya da kimseyiz bilemeyiz. Yolumuza yoklukla devam ederiz. Aşka ulaşmanın en güzel yoludur bunu söyler miyiz?
Deme artık tek bir kelam, sen iç çektikçe dertler dökülür vesselam.
Bak yine gecenin yüreğimize çöktüğü bir saatte daldık derine ve gönüller başladı zikre… Allah dedikçe dilimiz, gönül pervane olur ateşin etrafında. Ne kadar derin yanacağız bilmiyoruz ya da bilmek istemiyoruz.
Gönül dergâhıma sefalar getirdin gel otur başköşeye dinle neler söyler halim ya da neler anlatmak ister dilim.
Susmasını öğrenemedik, konuşmaya haddimiz mi var. Kime sorsak Allah der bırakır.
Adını anmak, adına yanmak gönüllere dermandır.
Yine düştüm çöllere mecnun gibi o kadar çok diyar dolaştım da olmadı.Çok yangınlar söndürdüm de içimdeki yangına çare bulamadım. Hep sen de kaldım, sen de yandım.
Aşkım beşerdi de dilimde, senin ismin yankılandıkça beşer mi kaldı. O da onca yangınla kül oldu,bense sana kul oldum. Durdum durakladım ve yolumda kaldım, olmadı soluma kaldım.
Ve kalem elimden düştü yazamıyorum onlarca dünyalık hevesten birini. Gönül ham kalıyor dertsizliğinden, pişmesi için dertle kül olması gerek ki kul olsun.
Bir derviş dermiş ki “ Aşık olmadan gelme kapıma beşeri de olsa aşkın ateşine düşmeden bilemezsin ilahi aşkı…”Yandı mı hiç senin gönlün, ağladın mı gecelerce, gözyaşların seccadende pınarlar oluşturdu mu?
Bir çocuk misali en saf halinde gelmek istedim dergâhına. Ne bir hata ne bir günah sadece adını anmak istedim. Kimse bilmesin çok günahım var çok… Bir tek sen affedersin beni ve sen affettikten sonra var mı başkasına söz.
Bilirim çok kalp kırdım, bir cam parçası gibi darmaduman ettim hayallerimi ama sen affetmeyi seversin ve beni bin bir hatama rağmen affet Rabbim.
Kıyametler koparıyor sanki gönlüm taş taş üstünde bırakmadı. Çektiğim ıstırabın izleri sinmiş üstüme başıma. Yusuf gibi zindanda sana olan aşkı bekliyorum sanki haşa şikâyetçi değilim ama biraz daha yaklaşsa gönlüm sana. Yaklaşsın istiyorum da korkuyorum, ya yanarsam diye ben bir pervaneyim yaklaşsam kor olacak uzak olsam da yok olacak. O yüzden durdum adının kalbime peykan olduğu noktada…