- 1591 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
DÜŞÜNEN ADAM NE DÜŞÜNÜYOR?
Bu gün sizlere bir test sorusu soracağım.
Soru, yazının başlığı. Yani ‘’Düşünen Adam ne düşünüyor?’’
Yalnız bu soruda seçenek biraz fazla olacak. Ama yine de eminim bulacaksınız düşünen adamın ne düşündüğünü. Öte taraftan şunu da belirteyim: Sorular oldukça çeldiricidir dikkat edin.
O halde birinci seçenekten başlayalım.
A) Düşünen Adam önündeki bilmecede sorulan soruyu düşünüyor. O soruda ise şöyle denmiş: ‘’Denizin dibinde demirden evleri olan kadın’’ Soldan sağa beş harfli.
Evet..Düşünen Adam, denizin dibinde demirden bir evin ne işi olduğunu düşünmekten soruya tam konsantre olamamış. O bakımdan öncelikle bu manyak kadının adını değil de denizin dibine nasıl ev kurduğunu, bunun için nasıl bir teknik uyguladığını düşünüyor.
B) Düşünen Adam aslında ciddi bir adam. Böyle saçmasapan şeylere zaman ayıracak biri değil. Daha ciddi şeyleri düşünüyor. Önündeki gazatenin bulmaca sayfasının açık olması ise tamamen tesadüf.
Onun asıl düşündüğü ‘’ Ne olacak bu memleketin hali?’’ Meselesi. Her gün al bayrağa sarılı olarak gelen şehit cenazelerini, o cenazelerin başında göz yaşı döken anneleri, babaları, kardeşleri, eş ve çocukları düşünüyor. Seksen yedi gündür bir avuç teröristten temizlenemeyen bir mahalleyi düşünürken neredeyse kafayı sıyıracak. Düşünüyor ki ya sadece bir kaç yerde değil de tüm yurdun, tüm mahallelerinde olsaydı bu durum? Ya da seksen yedi günde bir mahalleye giremeyen ordu üç saatte Suriye’ye, iki saatte Filistin’e nasıl girecek?
Bu şıkkı tercih etmeden önce Düşünen adamın televizyonda asla haber programı seyretmediğini, dün ( Ya da bu gün ) akşam Galatasarayın maçı ve öncesinde dizilere takıldığını gözden uzak tutmayın.
C) Düşünen Adam dünyadaki, özellikle de İslam ülkelerindeki açlık ve sefaleti düşünüyor.
Yalnız burada hemen dikkatinizi çekmek isterim ki Düşünen Adamın o anda karnı toktur ve gerek buzdolabı, gerekse çeşitli gıdaları koyduğu dolapları yiyecek içecek doludur. Ayrıca Düşünen Adam, Ramazan ayında fitresini bu aç ve fakir insanlara gönderilmek üzere bir bankaya ya da camilerdeki fitre toplayıcılara verdiği için bu konuda vicdanen oldukça rahattır. Çünkü elinden başka bir şey gelmez (!) Evet başka insanlara ‘’ Ensar ve Muhacir ‘’ Örnekleri, hikayeleri de anlatmaktadır zaten. Daha ne yapabilir ki?
D) Düşünen Adam memleket ve dünya meselelerini değil kendini düşünmektedir. Özellikle de ölümü…
Bu şıkta da Düşünen Adamın hayatı boyunca defalarca intihar girişiminde bulunduğunu, her seferinde kefeni yırttığını, yani ölüm ya da yaşamanın onun için pek de kıymet-i harbiyesi olmadığını göz önünde bulundurmak gerekir.
E) Düşünen Adam aslında dünya yansa umurunda olmayacak vurdumduymaz bir adamdır. O bakımdan da ‘’ Bu gün ne yazayım?’’ Diye düşünmektedir. Çünkü Düşünen Adamın tek derdi vardır o da bir edebiyat platformunda yazdığı yazıların ve şiirlerin ne kadar beğeni alacağıdır. Düşünen Adamın bu dünyadaki yegane misyonu bu olduğu gibi vizyonu da budur.
Ancak bu şıkkı tercih edecek olursanız Düşünen Adamın herhangi bir konuda yazı yazmak için öyle hiç de sıkılmadığını, klavye başına çöktüğü zaman yazacak bir şeyleri mutlaka ama mutlaka bulduğunu nazar-ı dikkate almanız gerekir. Yani düşünen adam yazı ya da şiir yazmak için öyle fazla yormaz beynini.
F) Düşünen Adam aslında o gün mutludur. Gerçi mutlu olması için aslında bir sebep yoktur çünkü bir yaş daha almış, dolayısıyla bir yaş daha ihtiyarlamıştır.Ama yine de gerek dost , arkadaş ve akrabaları, gerekse öğrencileri ‘’ İyi ki varsın, iyi ki doğmuşsun, doğum günün kutlu olsun’’ Mesajları gönderdikçe ‘’ Ne kadar da çok sevenim varmış’’ Diye sevinmektedir.
Düşünen Adamın evinde aslında doğum günleri ailece pasta yemek için bir bahane günüdür. Aile dediğimiz de aslında kendisi ve iki oğlundan ibarettir. Ailenin diğer kısmı yanında değildir.
Aslında Düşünen Adamın kendisi bir pasta almak ve akşam oğullarıyla birlikte yemek gibi bir niyeti yoktur. Çünkü iki oğlu da çalışan ve para kazanan insanlardır. Merakla beklemektedir acaba pastayı büyük oğlan mı alacak, yoksa küçük oğlan mı?
Büyük oğlan işe gitmiştir saat 15.00 gibi ve akşam 22.00 gibi de gelecektir.
Evet…Acaba pastayı hangi oğlu getirecektir Düşünen Adamın?
Düşüncesi o an için budur.
İkindiye doğru evde olan yani izinli olan küçük oğlan dışarı çıkar ve bir pastayla döner. Düşünen Adamın göğsü kabarır. Küçük oğlu unutmamıştır babasının doğum gününü? Bu arada büyük oğlan da doğum günü mesajı atar Düşünen Adama. O da unutmamıştır. Düşünen Adam daha da gururlanır.
Büyük oğlanın gelmesi beklenir artık.
Akşam olur. Büyük oğlan gelir. Bir kaç dakika oturup dinlendikten sonra kendi odasında bilgisayarının başında olan küçük oğlanın yanına giderek ‘’ Haydi kalk da pastayı, kolayı, bardakları vesaireyi hazırlayalım der’’ Küçük oğlan ‘’ Ben hastayım, sen hazırla’’ Diye cevap verir. Büyük oğlan ‘’ Ben de işten geldim, yorgunum. Haydi kalk’’ Diye ısrar eder.
Ufak çaplı bir ağız dalaşından sonra büyük oğlan tüm hazırlıkları kendisi yapar ve Düşünen Adamın odasına getirir malzemeleri.
Sadece pasta kalmıştır ortaya konmak için.
Tekrar Küçük oğlanın odasına gider ve ‘’ Haydi kalk ‘’ Der.
Küçük oğlan öfkeyle kalkar ve ‘’ Sen bana emir veremezsin ‘’ Diyerek Düşünen Adam için aldığı pastayı mutfak masasının üstünden alıp balkondan aşağı atar.
Büyük oğlan Düşünen Adamın yanına gelir ‘’ Pastayı balkondan attı manyak’’ Der.
Düşünen adam taş kesilir birden bire. (Belki de taşlaşması bu yüzdendir.)
Ama sadece bu kadar değil.
Küçük oğlan pastayı balkondan atmıştır ama hâla öfkesi dinmiş değildir. O öfkeyle Düşünen Adamın olduğu odaya gelir ve büyük oğlanla ağız dalaşı başlar.
DüşünenAdam o anda doğum günü kutlanacak bir baba değil de başçavuşun beygiridir adeta.
Büyük oğlan ve küçük oğlan Düşünen Adama hiç aldırış etmeden birbirlerine girerler.
Küçük oğlan, babasının pastasını kesmek için büyük oğlanın getirdiği bıçağı kapar. Tam vurmak üzeredir ki Düşünen Adam avaz avaz bağırmaya başlar. Sonra nasılsa bıçağı alır Küçük Oğlanın elinden.
Evet…Bu son şıkkımızda uzunca bir anlatım yaptım.
Sizce Düşünen Adam ‘’ İki kardeşi,( Özellikle küçük oğlanı ) babalarının doğum gününde bile bu kadar birbirinden nefret ettiren şey ne? ‘’ Diye düşünüyor olabilir mi?
G) Düşünen Adam ‘’ Neden herkes şapkasını önüne koyup düşüyor da benim bir şapkam bile yok’’ Diye düşünüyor?
H) Hepsi
İ) Hiç birisi.
YORUMLAR
Tam Demirel vari bir soru ve yanar döner bir cevap olmuş.
Bence diğerleri hiç önemli değil.Asıl mesele dediğin gibi günlerdir bir mahalleye
hakim olamamak.Bu çok acı ve vahim bir durum.Bunu düşünmek gerekir.
Noktayı zaten koymuşsun.Bizden de akıl yürütmek kalıyor.Selamlarımla..
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Değerli hocam, Batı Anadolu'da 'dip' diye kenara da diyorlar, yani kıyıya, sahile... Sizin çok iyi bildiğinize inanıyorum...
Yazıp çizerken her ne kadar çekilen bir acı söz konusu olsa da, şehitlerimizden dolayı hissettiklerimizin karşısında hiçbir zaman esamisi okunmayacak kadar hafif bir acı olduğuna inanıyorum...
Keşke bu memlekette hayatının baharındaki değerlerimiz toprağa düşmeseydi de, kimse de yazmıyor, çizmiyor olsaydı...
Mesela Suriye'nin hiç yazarı, çizeri, gazetesi, sanat ve kültür hayatı olmasaydı da, bu acıları da çekmeseydi...
Daha uzatmayacağım, değerli hocam...
Bakın, ikibin yıl önce bir şair ne demiş: "Sağlıklı olmak ve yaşamak/İşte benim bütün bilgim"
Yeni yaşınızı kutlar, sağlıklı ve mutlu yıllar dilerim...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
çocuklar, baba evinden evlenip ayrılana kadar geçinemezler,
sonrasında da kardeşlik duygusu ağır basar bir sevgi yumağı olurlar (derdi, babaannem rahmetli)
pastayı yiyemediğinize üzüldüm bence bugün kendinizi şımartın (kendinize pasta ısmarlayın) ( orada olsaydım ben kesin size pasta yapardım hocam )
nice mutlu yıllarınız olsun hep
saygı ile
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Bazen beynimizin düşünme tuşunun kapanması gerektiğine inanıyorum.Fazla düşündükçe kabına sığmıyor o düşünceler ve başka bir yerlerimizden çiçek olarakta çıkmıyor dert,sıkıntı olarak dönüyor bizlere ne yazık ki.Ama düşünmek biraz kaygılı olan hayata dair fikri,endişesi olan her insana özgü vazgeçilmez, pasif görünen ama bir o kadar yorucu bir eylemse düşünen adam arada dinlenmeli de nasıl ? yemek proframı izleyerek,müzik dinleyerek,müzik ödüllerine göz kulak vererek belki içinde kaybolacağı başka bir hikayede oyalanarak....kısacası herkesin kendi gerçeğinden biraz uzaklaşması gerek bazen...hayat o zaman daha hafif ve bir es sonrası devam etmek biraz daha kolay...sevmediğim şıklar var tamda yeni bir yaş dönümü öncesi msela D şıkkı için ASLA ! diyorum...Neden mi ? Yazacak,söyleyecek ve düşünecek çok şey varken ve bu kadar insan sizi seviyorken hala yaşamak için belki bir çok amaçsız insandan daha çok nedeniniz var değerli hocam..bu vesileyle facede kutlayamadığım doğum gününüzü can ı gönülden kutlar daha nice sağlıklı,huzurlu,mutlu yıllarınız olmasını dilerim.Sevgi ve saygılarımla....
P.S: Bu arada denizin dibinde evim neyim yok :D Poseidon un kızı olsam Ankarada olmazdım di mi ama :D
sami biberoğulları
Çok uzun bir aradan sonra seni sayfamda görmek beni o kadar mutlu etti ki unuttum ne düşündüğümü. Çok sağ olasın var olasın sevgili kızım.
Selam ve sevgilerimle.
İnternet'e bakılırsa yanıt Hatça imiş. Niye denizin dibinde demir evler? D sesini sevdiğimizden mi? Düşünen Adam'a konu mu yok? Saygılarımla.
sami biberoğulları
Aslında mandanın söğüt dalına yuva yaptığı bir memlekette Hatça'nın denizin dibinde demirden evler kurmasına pek de şaşmamak gerekir.
Selam ve sevgilerimle.
Düşünmek ağır bir eylemdir. Düşünmeden yaşamayı seçen bunca insanın yerine düşünmek yorar insanı. Hepsi doğrudur şıkların. Mizaçla direk ilgili ve tabi çevresel şartlar Hocam.Daha oyun çağımız bitmeden yoğun bir siyasi yaşamın içinde bulduk kendimizi .Hiç kendimiz için yaşayamadık. Ve hala süren ve de giderek artan bir yoğunluk.Birileri düşünmek zorunda hissediyor. O şanssızlıkta bize mi düştü.?!!
İyi ki varsınız..İsteseniz de olmaz artık değişim. Siz böyle iyisiniz.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Hiç birisi ya da hepsi.
Düşünen adam Sami Hoca olunca, bunların hiç birisi çözümsüz değil.
Nice yeni yaşlarınızı huzur içinde görmeniz dileğiyle kalbî selâmlar Sami Hocam.
sami biberoğulları
Sonuçta yine düşüne bulacağız çıkış yolunu.
Selam ve sevgilerimle.