- 927 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
önce rüzgar yuttu beni
önce rüzgar esti öyle, dalgalar kıyıdakileri süpürdü. sonra fırtına aldı götürdü tüm kenti. dün 17 kişi patladı meydanda, bugün 17 kadın ağladı. e be insan, bu köyün muhtarını mı kaçırdınız keçilere? peki sizin hafızanız mı kayboluyor ki arada? ben eve gidene kadar göreceğim bu kabusları, sizin elma suyunuza şampanya akıtacak bu meydan. bu evin dönüş yolu var mı, düşünüyorum bir tek, babam düşünmüyor tek. onu yıldızlar aldı götürdü kara gölün kıyısına, orada hiç yağmur yağmaz. yağmaz diye gölün suyunu içer köylüler.
yine rüzgar esti bak! kıyıdaki karikatür çocuğu götürdü dalgalar bu kez. sudan 3 balık karaya vurdu sonra, evrimleşti insan oldu bizim gibi bak! benim de ölümümün böyle güzel dönüşü olacak mı insanlara? ölmeden önce kaç kişiyi yaşatmak isterdim soracaklar mı bana da?
"eve dönünce bütün acımız dinecek mi?" dedim anneme gülerek. ağlıyordu o, bu köyde hep çiçek kadınlar ağlar. marijuana kafalı çocukları var onların böyle. verilen cevapları "ama benim oyuncak evim var" diye cevaplarlar hep. evet hem, var benim oyuncaktan evim! içinde koca kafalı bir çocuk, dönmemi bekliyor, üstelik beni de çok seviyor. gerçek evim neresi o zaman? annem ne zaman seçti evini? çiçek kadın olacak mıyım? ne olur allahım, olacak mıyım?
sonra rüzgar yuttu beni. bugün çok hastayım o yüzden. ben söylemiştim, fazla görmeyeceğim, bilmeyeceğim, hem de hiç sevmeyeceğim diye daha doğarken. oyuncaklarımı korumaya çalışırken svaruldum rüzgarın tozuyla birlikte şimdi. güzel hikayemi bitirebilecek miyim yaşatarak kendimi artık? allahım? peki ya, evimize döndüğümüzde hiç acımız kalmayacak mı gerçekten?
amin
YORUMLAR
Akrabalar, gülen gözler, çocukluk hatıraları, eski fotoğraflar, ve bir ses “geliyorum anne kollarını daha büyük aç”. Toprak bile beni bu kadar saramıyor…
Sonra akşam yüzüm yere düşüyor, hayatküsür yaşım ve çirkin yüzüm, bakışım yaralanıyor bu yüzden, birçok mutluluğu göremiyorum, nasıl beyazlar gri geliyor…
Sonra ellerim sonra, ellerimden biri daha kayıp gidiyor, uyanmak istemiyorum ve sana da söylüyorum hastalıktır uyanmak, hastalıktır nefes almak adını ne koyarsan koy, köpüklerin arasında bahçede yatıyorum
Bir dost mu? eski bir aşk mı? bir sınıf arkadaşı veya bir çizgi film kahramanı? beni unutuyorum…
Son nefesimle öğreniyorum nedir kuşun öttüğü, nedir anlata anlata bitiremediği şafağın, şimdi ben ölüyorum, şimdi hepiniz beni seviyorsunuz…
"Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü son sınıf öğrencisi İsmail Gürgen (22), önceki akşam geçirdiği beyin kanaması sonrası yaşamını yitirdi. Yenice Mahallesi Karacaahmet Caddesi’nde oturan ve Yeniköy’de akşamları soslu mısır satarak öğrenci harçlığını çıkaran İsmail Gürgen, tezgahı başında saat 23.30 sıralarında baygınlık geçirdi. Yanında bulunan arkadaşları Volkan Çelebi ile Mustafa Erdem, zaman yitirmemek adına buldukları bir araba ile yardım istedikleri ambulansı yolda karşıladı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırılan Gürgen’in saat 06.00 sıralarında beyin ölümü gerçekleşmesi sonrası, üç kişiye yaşam kapısı açıldı. "
"27 temmuz 2008 tarihinde güngören'de meydana gelen iki bombalı saldırının ardından 17 kişi hayatını kaybederken, 154 kişide yaralandı."
"Konya'nın Bağcılar beldesinde çöken yurt binasında 17 kız öğrenci hayatını kaybetti. Binanın çökme nedeni henüz belirlenemezken, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, yurt binasının çökmesiyle ilgili hata, ihmal ne varsa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özel talimatıyla araştırılacağını söyledi. "