Hasbihal IV... münacaat
Bir kuşluk vakti daha geçti, kararttığın günler üzerinden... İlklerinde sayardım zamanın her bir anını... kader arkadaşım yapmıştım takvim yapraklarına sığınmış zamanı... işte o saymalarda şimdi takvim yaprakları devrildi sayısını unuttuğum gitmelerinin… ve sen giderken bin bir umutla belki gelir diye beklemelerimin...
günler küs kalırken geceye, gün be gün ahlarım karıştı gitmelerine...
Bir kuşluk vakti daha geçti, seni beklediğim günler üzerinden... İlk aradığınla son aradığın zaman aralığını sayardım... sen diye geceleri sarıldığım düşlerimle beraber yıldızları üzerime yorgan yapardım… günler geceye, geceler kör karanlıklara karışırdı işte o saymalarımda... ve sen gittiğinde hasretim olurdu kulağımda bitmek bilmeyen seslenişlerin….
yakarışlar küs kalırken sesine, gün be gün vahlarım karıştı gitmelerine...
şimdi ha geldi ha gelecek diyen içimdeki sese inat, bekliyorum ve ekiyorum zamanlarımı göğün en direksiz zirvelerine…
Paramparça olmuş yüreğim hasretle beklerken, şimdi seni arayacak umuduyla tükettiğim ömrümün vebalini nasıl yüklenecek yüreğin.. nasıl geri getirecek gözlerimin nurunu kehribar bakışların... kan akıttığım nehirlerimi nasıl temizleyecek gözyaşların... mizan gününde hesabını nasıl verecek intizarların...
Yok sevgili yok, alnıma yazılan yazgılarıma boyun eğmeyi öyle bir öğrettin ki bana, kalbi yerinden oynayan bir ceylan ürkekliğindeki kaçışlarım bile teslim olmayı sevdirdi… düşürdüğün kör kuyularda bile misketlerimi bırakmadım avuçlarımdan…
ve zorda olsa öğrettin bana el etek çekmenin, vuslatın besmelesi olduğunu…
Yusuf’a yarenlik eden onbir yıldızda buldum özgürlüğün teslimiyetini, ateşinle yandığım yedi kat kubbenin kavurucu sıcaklığında buldum gülistan serinliğini, nil ayrıldığında tutundum kutlu asanın toprağı öpen uçlarına, ve yüzüm olmasa da yüz sürdüm gülümün yürüdüğü topraklara…
Ey sevgili… bil ki bütün her şeye ne hikayet ettim, ne de şikayet ettim…hilkatimden
Okyanuslarında ki bir damlacık hayat adına, yorgun düşürdüğün gözlerim ıslak kalmasın buğulu pencerelerde…
Seher vaktinde yazılan şiir tadında, tutsak bıraktığın yüreğim garip kalmasın saklı cennetinde…
Evvel ve ahir zamanda söylenen sözler hatırına, ne olur sensiz bırakma bir başına firkatinden...
H.Ali Aydın
31.07.2008
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.