1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
547
Okunma
Dikkat,çok önemsediğim ve en az üç boyutu olan bir kavram diye düşündüğümdür.
Tıpkı şu atasözündeki gibi:"Köre göre ne ama görene!"
(1.boyut:Psikolojik,İkinci boyut:Öğrenim, Üçüncü boyut:Felsefi boyutudur.)
1.1.Boyut: Yazar A.Gordon,moralinin çok bozuk olduğu bir zamanda psikiyatra gider.Doktora,yazmayı canı istemediğini söyleyince de,doktor,"Ben sana dört reçete yazacağım.Yarın en mutlu olduğun yere gidip,sabah dokuzda,on ikide,on beşte ve on sekizde sırayla reçeteleri aç" der.
Ertesi sabah,A.Gordon,çocukluğunda üzerine oturduğu deniz kenarındaki kayaya gider.Ve saat dokuzda ilk reçeteyi açar:"Dikkatli dinleyin" yazıyormuş.Öyle yapar ve o güne kadar fark etmediği güzel sesleri,denizin kayalara vuruşundaki güzelliği duyar.
(Diğer reçeteler ise S.COOVEY’in Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı adlı kitabında var.Ya da neler olabilir yazınız.Sonra ben diğerlerini cevap olarak eklerim.)
2.İkinci boyut:
Son yapılan öğrenim araştırmalarında,yetişkinlerin en sevdikleri konularda bile dikkatin üst sınırının 16(On altı) dakika olduğu görülür.Dersler 40 dk.olduğuna göre "dikkat dağılacaktır" demektir.
3.Üçüncü boyut:
Sade bir Hint yurttaşı bilge İkkyu’ya gidip,"Ben de sizin gibi olmak istiyorum.Bana bunun sırrını der misin" diye sorar.İlkkyu da bir kağıt,kalem alıp,"dikkat" yazar.
Yurttaş,"burada bir sır göremiyorum,hepsi bu kadar mı" deyince de,alır bir "dikkat" daha yazar.
Bu kez sade yurttaş,"Ben de çok şey diyeceğini sanıyordum,yok mu başka diyeceğiniz "diye sorar.
İlkkyu tekrar kağıt,kalemi alıp,bir "dikkat "daha yazar.
Bunlara bağlı olarak da en çok kullandığım uyarı şudur:
Aman ha,dikkat!