- 491 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yankı
Sevgili dostlar; bu yazımızda sizlerle insanlar için çok önem arz eden bir hususu “yansımayı” paylaşalım istedim.
Yansıma; Doğadaki cansız varlıkların, hayvanların, makinelerin çıkardığı seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklerdir.
Yankı; Ses dalgalarının bir engele çarptıktan sonra yansıyıp geri dönmesi olayına yankı denir.
Hayat yaptığımız davranışların aynasıdır. Hayat daima, bizden aldıklarını bize geri verir. Hani bazan büyüklerimiz der ki; “kendini doğrulayan kehanet” yani “bir insana kırk kez deli dersen deli olur.” Hayatın yankısı da sanki böyle biz özellik taşımaktadır.
Daha fazla sevgi istediğimiz zaman, daha çok sevmeli; daha fazla şefkat istiyorsak daha fazla şefkat göstermeliyiz. İnsanlardan saygı istiyorsak insanlara daha çok saygı göstermeli; insanlardan daha çok sabır istiyorsak insanlara daha çok sabır göstermeliyiz.
Hayat bir tesadüf değil aslında, yaptıklarımızın bize yansımasıdır.
Yani hayata kattığınız anlam, aynı şekilde bize geri döner. Hep başkalarından beklediğimiz iyi ve güzel duygu-davranışları önce bizim yapmamız gerekir. Dikkat edersek tarihte bütün düşünürler iyiye ve doğruya doğru bir değişimden fakat önce kişinin kendisinin değişmesi gerektiğinden söz ederler. Konfüçyüs, “Karanlıktan şikâyet edeceğine bir mum yak” demiştir. Önce sen değiş, önce sen iyi ol, sonra hayat senin ona verdiğini kat kat fazlasıyla verecektir.
Çocuğundan şikâyet eden, onu sürekli eleştirip azarlayan bir anne geriye ne alacağını bilmek zorundadır. Eşine her fırsatta söylenen, yaşadığı hayatından mutlu olmayan bir kadın aslında kendisi olamamanın hıncını, öfkesini kat kat fazlasıyla yaşayacağını bilmelidir. Başkalarının mutsuzluklarından mutlu olmaya çalışan hiç kimse bu amacına ulaşamamıştır. Hayatında hep başa çıkmak zorunda kaldığı olumsuzluklar vardır ve buna rağmen neden bu kadar problem yaşadığını sorgulamaz. Oysa kural basittir: Hayat ona verdiğimizi bize katlayarak geri vermektedir. Sadece. “Herkes dünyayı değiştirmek ister ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez” diyen Tolstoy da muhtemelen bunu anlatmak istemiştir. Değişim önce sizden başlamalıdır. Bütün eylemlerimiz tıpkı bir Bumerang gibi iş görür. Bumerang eskiden bazı ülkelerde silah olarak kullanılan yassı ve eğik bir sopadır. Attığınızda size geri gelir. Ne yaparsanız hayat da size aynı şekilde karşılık verir.
Bu hususu çok güzel bir öykü ile pekiştirelim isterseniz:
“Bir adam ve oğlu ormanda yürüyorlardı. Aniden çocuk düştü ve şiddetli bir acı içinde bağırdı: “Ahhhh!” Hemen sonra dağdan gelen “Ahhhh” sesi onu şaşırttı. Merak içinde “Kimsiniz?“ diye haykırdı. Fakat sadece “Kimsiniz?“ cevabını aldı. Bu cevap onu kızdırmıştı. Bu kızgınlık içinde tekrar bağırdı: “Siz bir korkaksınız!”, ve ses cevap verdi: “Siz bir korkaksınız!” Babasına baktı ve sordu: “Bu olanlar nedir?“ “Oğlum” dedi adam, “Kulak ver, dikkat et şimdi!” Sonra baba bağırdı: “Ben sana hayranım” Baba bağırmaya devam etti: “Sen harikasın!” ve ses cevap verdi: “Ben sana hayranım”, “Sen harikasın!”.
Çocuk şaşkındı fakat halen ne olup bittiğini anlamamıştı. Baba durumu açıkladı: “İnsanlar bu durumu “yankı” diye isimlendirirler, fakat bu durum tam anlamıyla hayatın kendisidir. Hayat daima senin ona verdiğini sana geri verir! Hayat senin eylemlerinin bir aynasıdır. Eğer sen daha fazla sevgi istersen, daha fazla sevgi ver! Eğer daha fazla nezaket istersen, daha fazla nezaket ver! Eğer daha fazla anlayış ve saygı istiyorsan, daha fazla anlayış ve saygı ver! Eğer sen insanların sana karşı daha saygılı ve sabırlı olmasını istiyorsan, daha fazla saygı ve sabır göster! Doğanın bu kuralı bizim hayatımızın her cephesinde söz konusudur.
Hayat böyle işte; yorum sizin!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.