ATATÜRK, MASONLAR ,ERGENEKON ,AKP

• 2 Ağustos 2008 Cumartesi 19:49:13

ATATÜRK, MASONLAR, ERGENEKON, AKP
01/08/2008 - 19:11


Bu makalemiz yukardaki tarihte kaleme alınmıştır.


Atatürk ün ölümü hiç bu güne kadar ciddi bir biçimde araştırıldı mı bilmiyoruz ama komplocu yanımız bizi şüphelere götürüyor. Gazi nin 1935 li yıllarda mason derneklerini kapatma kararı almış olması acaba ölümünde nasıl bir etki sağlamış olabilir diye düşündürüyor bizi. Köklerinin dışarıda olduğunu söylediği bu derneklerin vatana ve millete hayırlı işlerinin dokunmayacağını söyleyerek kapattırmıştı Gazi. Ve ondan sonraki günlerde rahatsızlanarak kendisini ölüme götüren sürece girmişti. Acaba diyorum hani bir çok Osmanlı padişahının başına gelenler Gazi nin başına gelmiş olmasın ? Sakın yedi düvelin sırtını yere getiremedikleri O değerli komutan zehirlenmiş olmasın? Uğur MUMCU cinayetinin İsrail li 6 kişilik cinayet şebekesi tarafından yapıldığının 1993 yılında Demirel e bildirilmiş olmasına rağmen onun bunu açıklamamış olması ne kadar ilginç ise Atatürk ün ölümü hakkındaki iddialar da o kadar ilginç. Biz tarihin sır saklayamadığı kanaatindeyiz ve bir gün Gazi nin ölümü hakkındaki şüphelerimizin giderileceğini umuyoruz. Gelelim masonlar hakkındaki fikirlerimize.

Kapatma sonrası mal varlıkları başka derneklere dağıtılan masonlar 1948 yılında yani Gazi nin ölümünün 10. yılında İsmet İNÖNÜ nün çabaları ve Celal BAYAR ın destekleriyle tekrar localarına kavuştu. İlginç bir konu tekrar kurulma tarihleri48. Bu tarih İsrail in kurulma tarihi. Basit bir tesadüf deyip geçilebilir belki ama atom çekirdeğinin içine giremeyen tesadüf sanmam ki tarihe ve hayatın akışına girsin. Locaların tekrar yasal olarak kurulmasıyla derneklere bağışlanan mal varlılarına tekrar kavuştular masonlar. İçlerini ve işlerini artık kısmi olarak ta olsa çözdüğümüz masonlar günümüzde çok aktif rol oynuyorlar. Mesela refah yol hükümetinin yıkılması emrini İskoçya masonları derneğinin başkanının verdiği düşünülünce ve Çevik BİR paşamıza Yahudi dernekleri tarafından bir çok ödül verildiği düşünülünce ve hatta geçtiğimiz günlerde baş örtüsü ve türban konularında masonlarında ilginç ve öz güvenli çıkışlarını görünce insanın tüyleri diken diken oluyor.

Masonların Yahudilerin ve Ergenekoncuların sarıp sarmaladığı bir siyasi arenada siyaset yapmak çok zor olsa gerek.

Biz son dönemde iyice köşeye sıkışan Ergenekoncuların masonlarla bir çok konuda işbirliği yaptıklarına inanıyoruz. İyice dikkatli bakılınca bir çok paydaları ortak.Tehdit algıları benzerlik gösteriyor. Vesselam bazen bizim de kafamız karışıyor kim kimin yanında ve kim kimin düşmanı diye. Şimdi masonları Atatürk kapattırıyor ama onlar laik geçiniyor ve laikliği savunuyor. Ama laiklik algıları da tıpkı ulusalcı ve Ergenekoncu zihniyetinkiyle aynı .Yani düşman muhafazakar halk kesimi. İçini bir türlü dolduramadıkları irtica kavramı ise masonlarda ve Ergenekoncularda aynı. Yani ülkedeki darbelerin ve siyasi cinayetlerin ve daha binlerce tezgahın altında sadece Ergenekon var diyemeyiz. Sadece masonlar da var diyemeyiz. Her ikisi de yok hiç diyemeyiz.

Başka bir tespitimiz ise ortada esen intikam rüzgarı yalanıydı. Kapatma davası sürecini bertaraf etmek için üstüne gidiyordu güya savcılar Ergenekonun. Ama öyle de görünüyordu. Sanki Abdurrahman YALÇINKAYA ergenekonun yargı ayağıydı. Zekeriya ÖZ ise halk iradesinin temsil makamıydı. Sonuçta kapalı kapılar ardında ince hesaplar yapıldı ve belki ABD istemediği için, belki halk tepkisinden çekindikleri için, beklide akp daha fazla oy alır endişesiyle kapatılmadı akp. Halk iradesinin korkutucu gücünün etkisi bizce daha fazlaydı ama emin olun hesaplarına gelseydi kapatılırdı o parti.

Bundan sonraki süreçlerde bizce akp gereken dersi çıkarmalı diyeceğiz ama zaten bu bebek ölü doğduğu için ne yapsa ne etse o davayla karşı karşıya kalacaktı. Bu açıdan acele etmeden hareket etmeli ve önce ekonomik açılımlara hız vermeli. Baş örtüsü nur suresi 31. ayetle sabir dini bir emirdir ama aç insanlara önce iş imkanları verilmeli. Nükleer enerji ihmal edilmemeli ve ülkemizin yer altı zenginlikleri bor boraks ve güneydoğu da oldukça fazla olduğu söylenen uranyum değerlendirilmeli. Bilim adamlarının göçü engellenmeli ve gizli bilgiler ve teknolojiler üstünde çalışan kişiler iyi korunmalı ve sır ölümlerle pasifize edilmemeli. En önemliside bizce masonik dernekler kapatılmalı. Gazi nin fikirlerine saygılıysak ve onu sevdiğimizi iddia ediyorsak kapatılmalı bu dernekler. Ülkede amacı kayıtlar altında ne görünürse görünsün ucu dışarıda derneklere şüpheli yaklaşmalı. Hiçbir zaman hiçbir dış devlet hiçbir ülkeye kendi menfaati olmaksızın yardım etmez. Bunu iyi özümsemek ve çözümlemek gerekir. Allah hakkımızda hayırlısını versin. Çok güzel günler gelecek. Göreceğiz. Göreceksiniz

Tunar ÇALIŞKAN