SEVMEYİ SEVİYORUM.
Benim gibi düşünmediğini, benim gibi hissetmediğini bir çok insanın biliyorum. Ama yine de yapıyorum aynı davranışları.
Hani suya düşmüş akrep ve onu sudan kurtarmaya çalışan - çalıştıkça eline zehirli iğnesini batıran akrep -Hintli kadar da sersemim yani.
Ben sevmeyi istediğim için seviyorum herşeyi. Ve sevdiğim herşeye sevgimi göstermekten, söylemekten sevinç duyuyorum.
...
Sevgim beklentisiz, hesapsız ve yüreğimle hissettiğim , içimde yaşayan bir duygu.
Nette katıldığım sitede, yalnızca kurduğu cümlelerdeki düşünceler ve duyumsadıkları ile
tanıdığım güzel bir insan vardı.Onu görmedim, sesini duymadım ama sevgi duydum ona yüreğimde....İnsanları incitmek istemeyecek kadar ince düşünceli, yüreği ile konuşan, hisseden ama akılcı davranan güzel insan olduğu için sevdim onu...Ölüm haberini öğrendim bir gün sitede. Bilgisayarın başında hıçkırıklarla ağladığımı duyan arkadaşım koşup geldi panik içinde.
Bir yandan ekrana bakıyor bir yandan" Ne oldu? ne oldu ne var? diye soruyor üsteleyerek...
Yitmiş, ölmüş diyebildim. Daha bir panikledi ." Kim ölen kim?" Söylediklerimi anlamakta zorlansa da tüm dikkati ile dinlemeye çalışarak bakıyordu telaşla yüzüme.
"Bi alemsin yani dedi, hiç tanımadığın biri için ağlanır mı bu denli?. gülümseyip gitti.
Yitip gitmesi canımı acıtmıştı. O insan gibi insan olan biriydi ve ben onu sevmiştim. (Yadırgamaman için açıklayacağım) Duyduğum sevgi cinsellik, aşk, arzu gibi kavramları içine almayan bir duyguydu. yalnızca sevgi , sıcak, yalın ve içten....
Ve ben o insanı her anışta, adını her görüşte içimdeki sevgi sızlıyor.
.......
Sabah yürürken karşılaştığım insanlara "günaydın diyorum gülümseyerek.Kimi içtenlikle gülümseyip karşılık veriyor,kimi donuk bakışlarla bakıp geçiyor, kiminin kaşları çatılıyor, soru işaretleri uçuşuyor gözlerinde..."Kim ki bu? niye gülümsedi? niye selam veriyor ki? ne istiyor , niyeti ne ? acaba? soruları geçiyor bakışlarından...
Oysa yoldaki bir sokak kedisi, köpeği onlara gülümseyerek söylediğim sözlerin sevgiden olduğunu anlayıp, küçük sesle, kuyrukları ile karşılık veriyorlar. Sevgi düş kadar tutulmayan, güneş kadar dokunulmaz ama sıcak....
.......
Yağmurlu bir gün balkona çıktığımda kanatları ıslanmış, yapışmış, ayakları havada çırpınan kelebek gördüm. İçim acıdı. _Ben kelebekleri de çok severim._Kağıt mendile tutunup kalkması için uğraştım. Tutsam kanatları parçalanacaktı çünkü...
Tutundu kağıda, pencerenin içine koydum onu. Kurusun kanatların burada dedim, içeriye girdim. Ertesi gün onu yine kanatları ıslanmış yerde buldum. Yine kağıt mendile alıp bu kez odaya getirdim onu. Çi,çeklerimden yapraklar dallar kopardım koydum çevresine. Kurudu kanatları, canlandı, gezindi odanın içinde. Resimlerini çektim.
Sabah ölmüş bulunca .... Gözlerim doldu, sevgim acıdı yine. Evdekiler güldüler önce halime sonra daha çok üzüldüğümü görüp vazgeçtiler alay etmekten. Bu kez teselli etmek için çabaladılar.
"Kelebeklerin ömrü zaten az biliyorsun."diye...
........
Sevgiyi içimde duymamamak nefes almamak gibi benim için.
Herkesi herşeyi de seviyorum değil bu....
Gülümsemeyi bilmeyen, başkasının mutsuzluğundan mutlu olan, keyif alan dedikodu yapan, işi olunca selam veren, yüzsüz, çok yüzlü,yapmacıklı konuşan,kendinden başka kimseye yararı olmayan, başkalarının emeği, alın terini çalanı sevmiyorum...
Yeni yetmelerin dürtüleri ile duydukları ve sevgi sandıkları duygu değil benim duyduklarım.
Sevgiden söz etmek, sevgimi göstermek beden dilimle, davranışlarımla yanlış, şaşılası gelmiyor bana....
Bir ayıp, ahlaksızlık,bir suç, hata olarak algılamıyorum sevgi sözlerimi ve duygularımı...
Kadın arkadaşlarıma da onları sevdiğimi söylüyorum. Bir bir sapkınlık, akıldışıcılık,yadırganacak kadar tuhaf mı?
Sevgimin cinsiyeti, milliyeti,rengi , yaşı, mesleği, eni boyu yok.
Sevgimi söylemek, yaşamak davranışlarımla göstermek beni mutlu ediyor.
Sevgi duymadığım hiçbir varlığa sevgi gösterisi yapamam,sevgi sözleri söylemem ben.Zorunluluktan, laf olsun diye, öylesine de sevmem ben.
Sevdiklerimin gülümseyişini görmek, mutlu olduğunu bilmek benim de mutluluğumdur.
"Önce can sonra canan " sözüne katılmıyorum.Sevdiklerim için canımdan vazgeçebilirim.
Sevilmeyi beklemeden sevebiliyorsa insan, almak, sahiplenmek gibi bencillikle ölçmüyorsa sevgisini,
yüreğinde yaşatabiliyor, büyütebiliyorsa sevmeyi biliyor, yaşıyor ve onunla mutlu oluyordur benim gibi....
"Sevgi mi sevilmek mi? hangisi daha değerli ve önceliklidir "diye sormuşlar bir bilgeye...
Sevmek demiş bilge... Karşı gelecek olmuş soranlar... Sevilmek daha hoş değil mi?
Bilge gülümsemiş." sevildiğine, sevdiğini bildiğin kadar emin olabilr misin?
Ben sevdiğime daha eminim... Beni Sevenin sevgisi ne denli gerçek? ne kadar büyüklüğü???Bilebilir miyim?
Ve ne kadar emin olabilirim???
Sevmeyi seviyorum ben.....
YORUMLAR
sevgisizligin ortaligi bir virüs gibi kapladdigi günümüzde, böyle her seyin basi sevgidiyen bir yürege saygi duyuyorum ve dilegim bu yüreklerin cogalmasi , böyle düsenen ve düsündüklerini yasam pratigine geciren arkadaslar cogaldikca yasadigimiz dünya daha da güzellesecek ,yasam daha da yasanir olacaktir. yazaria bin sevgili selamlar
"Sevdiklerimin gülümseyişini görmek, mutlu olduğunu bilmek benim de mutluluğumdur.
"Önce can sonra canan " sözüne katılmıyorum.Sevdiklerim için canımdan vazgeçebilirim.
Sevilmeyi beklemeden sevebiliyorsa insan, almak, sahiplenmek gibi bencillikle ölçmüyorsa sevgisini,
yüreğinde yaşatabiliyor, büyütebiliyorsa sevmeyi biliyor, yaşıyor ve onunla mutlu oluyordur benim gibi....
"Sevgi mi sevilmek mi? hangisi daha değerli ve önceliklidir "diye sormuşlar bir bilgeye...
Sevmek demiş bilge... Karşı gelecek olmuş soranlar... Sevilmek daha hoş değil mi?
Bilge gülümsemiş." sevildiğine, sevdiğini bildiğin kadar emin olabilr misin?
Ben sevdiğime daha eminim... Beni Sevenin sevgisi ne denli gerçek? ne kadar büyüklüğü???Bilebilir miyim?
Ve ne kadar emin olabilirim???
Sevmeyi seviyorum ben.....
"
Ne kdar güzel yürekten yazmış, aklı ve duyguyu harmanlamışsınız.Ve -bilgenin açıklamasını tam yerinde kullanarak-bilimsel bir yargı ile sonlandırmışsınız.Nesnelleşmiş adeta.
Sevmenin bir nedeni, aşkın bir koşulu olabilir mi? Aşkın ve sevginin varlıkları nedenleridir.Nedene gereksinimi yoktur sevenin aşık olanın. "Al gülüm ver gülüm" diye özetlenen karşılıklı çıkarlarla mı ölçeceğiz? Ayrıca kesin emin olabilir miyiz ne kadar sevildiğimizden? Oysa ne kadar sevdiğimizi hep biliriz.
Ne zaman bir sevda sözü edilse hep aklımdan geçiveren Nazım Hikmet şiirinden bir kaç dizeyi yazmadan geçemiyorıum.
Tahit İle Zühre Meselesi
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
Yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden
Tahir olmakta ayıp değil
Zühre olmakta
Hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil..... "
Öyle ya Zühre Tahir' i sevmeseydi, Tahir' in sevgisi değişir miydi?
Bu güzel yazı için Sevmeyi seven ,kanatları ıslanmış kelebeği canlandırmak isteyen güzel yüreğe teşekkür ediyor kutluyorum. sevgiler, saygılar,