- 282 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Köleci Sentez (Tevhit) 1
6000 yıl öncesinin İlah-Mamon çatışması tıpkı M.S’ki 1980 öncesinin doğu bloku-batı bloku türü soğuk dönemli bir kutuplaşmanın tıpa tıp aynısıydı. Aradaki fark düzey düzlem oluşla zaman mekân farkını içermeleridir. Ön ittifaklı iman (eski) ile köleci iman (yeni) birbirine rakip oluşla inşayı belirliyordular.
İttifaklar içlerinde gruplara ve kişilere dek mal mülk sahibi olmak isteyişin, uyumsuzlukları nedenle ayrılıklar baş göstermişti. Ayrılan gruplar sentezin gücünün kendilerine aktarılan yansımalarıyla ayrılıyorlardı. Yani ayrılanlar veya içlerinde sürülen gruplar; birkaç totem mesleğini birden yapabilir bir birikim yetenekle ve bunları gerçekleyecek nüfus artışıyla ön ittifak içinde kovulup, ayrılıyorlardı.
Yani bu ayrılıklar, ilk totem grubun ön ittifaklar içine geldikleri yalınlıkta değildiler. Ön ittifak içlerinde kovdukları ya da küskün oluşla ittifak içinde ayrılanlarla ittifakı sürdürenler birbirini suçluyordu. Köleci vari yapı içinde olanlar eski yapı içinde kalanları; sapık, statükocu olmakla, putçu oluşla, suçluyorlardı.
Eski ön ittifakın sürdürücüleri de ittifakın uyumsuzlarını atalar yolundan çıkmakla; kutsala saygısız olan ahitsizler deyip, onların bir gün yine eski ittifak içine döneceklerini düşünerek onları “kendilerine mühlet verilerek kovulmuşlar” diye suçluyorlardı.
Kısacası; ittifakı sentez, köleci sistemi, sapıklık, şeytanlık oluşla suçlarken; köleci sistem de onlara; “ya atalar doğru yol üzerine değillerse” diye ittifakların statükocu oluşlarını söylüyorlardı. Onları yeniye düşman, iyiye, güzele düşman; servete düşman olmakla suçluyorlardı. Her ikisi de doğru yolun kendi yolları olduğunu söylüyordular.
Köleci yapı, içinde servet ayrılıkları olmayan bu ittifakı homojen yapıyı; köleci yapı içinde servet eşitsizliği ve servet yoksunluğu olmakla köle kıldığı insanlar üzerinde sınıfsal oluşla parçalamıştı.
İttifakı yapılar, servet eşitsizliği olan yapı değildiler. Bu nedenle ittifakı yapı bu bağlamıyla homojendi. Köleci sistem ittifakı sistemin gruplar sahipliği eli ile ittifak sahipliği içinde biriktirdiği her bir zenginlik kaynaklarını ve servetlerini bir şekilde ele geçirdiler.
Köleci sistem yapı içini servet eşitsizliği ve servet yoksunu yapmakla, köle kıldığı insanlar üzerinde bu iki ana yapıların sınıfsal durumlarıyla ortamı param parça etmişti.
Bu tam bir kaos ve çalkantı demekti. Köleci yapı faz geçişleri uyuşmaz denli çelişkiler ve vahşilikler ortaya koydu. Talan, darp, gasp, hırsızlık, hile, kandırma, zulüm, diktatörlük çatışma ayyuka çıkmıştı. Totem dönemden beri olan, totem dönemi ve ittifakı oluşan; “önce yasa vardı” ilkesi ortada kalkmıştı.
İlahların sağlattığı ittifakı tevhit içindeki ön ittifaklı sentezin devri sona ermişti. Neden? Çünkü ilahlar kendi sentezini, ortaklaştırma üzerinde; birliğe ve tevhide çağırıyordular. Oysa yeni zaman ortaklaşma olmamaktan kaynaklı çelişkiler üzerindeki kendi harmonisini çıkarmak istiyordu.
Yani köleci mana anlaması, ortaklaşma olmayan; ortakları olmayan; keyfi bir takdirle; seçilmiş kullara mal mülk takdir edip, mal mülk vermediği züğürtlerine de kölelik yapmayı takdir etmişti. Bu durun sentez olmayıp; sınıf ayrılıkları üzerinde ayrışmaydı. Çatışmaydı. Zulümdü. Sınıflar arası mücadeleydi.
Şiddet, şiddetin gösterenini de etkiliyor, şiddet görenini de etkiliyordu. Kölelerin ölmesi köle sahibi efendilerin işine gelmiyordu. Kıt kanaat yaşamak varken, yaşamayacaksa; acı zulüm yaşamadan ölmek te, kölelerin pek işine gelmiyordu.
Köle içinde olduğu zorbalığa bu yılgınlıkla tevekkül ediyordu. Tevekkül adeta can simidi oluyor yüz yılların uyuşmasını ortaya koyan kaderciliğini oluşuyordu. İş bu zorbalığı hazmettirecek yeni anlayışı pompalamaktı.
Yeni anlayış içinde ittifakının sahibi olan ilah yoktu. Sömürünün yeryüzüne doğru imparatorlukları oluşmasıyla ideolojini; yeryüzü olan âlemlerin rabbi üzerinde, yeni bir mana anlayışının oluşmasıydı.
Bu durum karşısında hem bir mücadele ve sınıf savaşı gözetilecekti. Hem de ihtiyacı duyulan tek şey sınıflar karşıtlığı üzerinde, yaratanın yaratması üzerinde; yeni tevhidi inanlı mana anlayışını oluşmaktı.
Yeni tevhit içinde olan; sınıflar karşıtlığını içeren mana anlamasının içinde; ortaklaştırmanın inşacısı olan ilahlar, olamazdı. Şimdiden sonra ilahlar, öfkenin gazabın nedeniydiler
Açıkçası "ortaklaştırmalarını şirk saydığı" ilahları ve ilahça anlayışın temsilcileri bu mana anlamasının bozguncu şeytanı oldu. Bu kez de yine ilahlar ve ilah temsilcilikler bozguncu iblisi olmakla; köleci ittifakı hazmetmeleri için köleci sistemin kendilerine mühlet verilenleriydi. İlahlar, şimdiki yeni mana anlamasının, putuydular.
Ön ittifakın argümanları olan silahları, şimdi kendilerine dönmüştü. Köleci anlayış kendisine, ilahtan birçok yansımalar yaptırmıştı. Ön ittifakın haini olan köleci sistem; şimdi ön ittifaka hain iblis diyordu.
Yeni tevhitçi anlayış, ilahi mantığa aykırıydı. İlahi mantık ta yeni köleci tevhitçe anlayışa karşıydı. Yeni köleci anlamaya göre; ilahlar şirkin, yani ortaklığın temsilcisi olmakla; öldürülmeleri, yok edilmeleri gereken bir cahillik ve cahiliye dönemi âdeti olan puttular! Yükselen burç göre ekinoksa düşenlerdiler.
İşte yeni tevhidin anlatmasına göre yeni mana anlaması rızkları ezelden keyfi oluşla takdir edendi. Mülkün sahibi olan, kararları; karşı konulmaz bir tekillikti. İşte yeni ve köleci tevhidin ortak tanımaz olması, bu keyfiyeti oluşmak ve keyfi dağıtımı yapabilmek içindi.
Bunun mantığın açık özü; birinin ak dediğine birinin kara dememesi içindi. Bunun üstü kapalı ve yeri geldiğinde kullanılacak olan gizleneni; biri keyfi olarak mal dağıtacaksa, kimse buna karışamayacaktı.
Yaradandı ortak tanımazlık anlayışı, ön ittifaklı kült merkezinde sanki ilahların kurul kararlarını tartışır olduğunu dercesine; Mamon’un yaptığı takdiri “şimdi onunla tartışacak mısınız?” Diyen bu ön kabulle ilahlar yargılandı.
Köleci kadim kanun; "evvelini kimse bilmeyeydi". Köleci anlamanın evveli bilinirse, köleci saltanat elde giderdi. Bu nedenle evvelden beri olan takdir, şimdiki köleci düzende olan gibiydi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.