şarkı gibi

• 17 Şubat 2016 Çarşamba 21:40:07

ŞARKI gibi

Yürüyorum sokakları, ardımda bir gölge geliyor
Ürküyorum, ellerimi avuçlarıma doldurup
Sesimi yitirip bağırıyorum.
Sabah oluyor çocuk cıvıltıları, seyyar satıcılar
Güneşte kuruyan ihtiyarlar
Yaşına ermiş güncel dedikodular
Cep telefonlarına kızlı erkekli artist pozlar
Görüntülü aşk muhabbetleri artı on sekiz

…Kuş cıvıltısı ağaç hışırtısı yaprak dökümü…

İnce uzun sokakta ilerliyordum bir genç kız sarkmış ikinci katın penceresinden göz seyrinde genç bir adam elinde cep telefonu gözleri kafasının üstünde yüzünde uçan bir tebessüm , dilinde halinden memnun ıslık …

Yürüyorum aynı sokakta,
Korkularımla yüzleşerek
Yürüyorum acılarımı deşerek

Bir iki adım ilerde saçlarını sarıya boyamış tazecik bir gelin altınlar pekte yakışmış beyaz tenine şeker pembesi bluzunda şekillenmiş meme uçları altın yüzüklü al ince elini yarı kapatarak kiraz dudaklarına yüzünde şehvetli bir tebessüm ile dolduruyordu sözcükleri yanındaki esmer kadının kulaklarına kadın ağzına kıvırmış yarı dudağını yüzünde belirgin memnuiyetiyle dinliyordu taze gelini beni görünce birden söndü yüzü dilli frenledi…

Oturan orta yaşlılar
Ortada kızlı erkekli gençler orkestra davul zurna
Işıltılı kıyafetler yüzünde ışıldayan boya
“Mendilimde gül oya öpmedim doya, doya”
Jöleli saçlar dikenden bir orman
Her gülün birkaç dikeni var
Gümüş kolye gerdan kırıtır
Altını ömür çürütür
Bakışmalar çeker halayı
Şen şakrak düğün alayı…

Güneşe dizilmiş ihtiyarlar hayattın son demleri… henüz ilk bahara evirilmeden tutmuşlardı güneşin ucunu kimisi tütün sarar kimisi orta parmağıyla takma dişlerini yoklar konuşulan havadan sudan…


Yağmur yağdı ıslandılar erken yaşlandılar
Güneşte kurdular buharlaşıp gökyüzüne
Yağmur oldu düştü yer….yüzüne
Serin düştü yüzüne…

Gün döndü aynı sokaktayım ihtiyar elindeki bastonu sallıyor çocuklara sonra sönünce öfkesi katılıyor güneşte kuruyan ihtiyarlara.
Düğün alayı kurulmuş davul zurna orkestra sarı saçları altınları kiraz dudakları taze gelin pencereden sarkan kız ortada haydi çifte telliye kirpikler kırpışıyor dolgun kalçalar oynaşıyor duvar dibinde telefonlu genç kesiyor kızı ince bıyık altında kız süzülerek göz kırpıyor…
Sahte dolarlar havada uçuyor çocuklar kapıyor asfaltı ezerek geçtim sokaktan…

Tekrar muhabbet
Yeniden düğün alayı yeniden çektiler halayı
Zaman farklı aynı şarkı…

Kazım DEMİR