- 367 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ALMANYA’DA BİR TÜRK ÖĞRETMENİ-2-
Türk öğretmenleri için en önemli etkinlik, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı yurt dışı görev yerlerinde de etkili bir biçimde kutlayabilmek. Şiirler, şarkılar, marşlar öğretmek kolay. Bir oyun ekibi hazırlamak önemli olan. Öğretmen okulunda Artvin Oyun Ekibinin bir elemanıydım. Nerede bir köy düğünü görsen, ceketimi sıyırır alana çıkarım hala.
Yardımlarını unutamam kinder garten (ana okulu) iki çalışanı Türk kadınıydı. Onlarla tanışmam, oluşturacağımız ekibin çalışmalarında bana her türlü katkıyı vereceklerini duyunca sanki genelde bulutlara kaplı alman ovalarına ana vatanın parlak güneşi doğdu. Gözlerim parladı. Türkiye’de güzel bir bayram töreni için okulların tüm öğretmeni seferber olurdu. Hani ne derlerdi Atalarımız: “Kul sıkışmayınca Hızır gelmezmiş yardıma.” Kız ve erkek öğrencilerimden bir ekip oluşturdum. Ana okulunun pek de büyük olmayan bir odasında çalışmaya başladık. Türkiye’den götürdüğüm oyun havaları kasetleri davul zurnamız. Her gün geç saatlere kadar çalışıyoruz. Çalışmalarımızı Alman meslektaşlarımız, veliler, sarı saçlı güzelim Alman çocukları da izliyor ara ara… Evde, sokakta her tarafta dil eğitimi çalışmalarıma devam. Alman sınıflarına giriyorum ders dinlemeye. Ders bitimi akşamleyin pratikleştirdiğim kalıp tümcelerle Alman meslektaşlarıma “Siz çok başarılı ve güzel bir öğretmensiniz.” türünden teşekkürlerimi iletiyorum. Memlekette, okullarımızda, fotokobi olgusu henüz yok. Fotokobi sorununu da yine sarı saçlı arkadaşlarım çözüyor. Verdiğim tüm zahmetler için kalpten teşekkürlerimi Almanca sunuyorum. Karşılıklı danke schoonlar. Bitte schonların biri bir fenik. İlk yıl ve ikinci yıl aynı ekiple kutladık bayramı. Türk velilerimiz, onların Alman komşuları, öğretmen arkadaşlarımız seyircilerimiz oldu.
Mesleğimin üçüncü yılında bayram için kızlardan bir oyun ekibi oluşturdum. On iki güzelim kızlarım. Ekibi Polonyalı, Alman, Boşnak ve benim kömür karası siyah saçlı Türk öğrencilerim oluşturuyordu. Boyları Anadolu’da Selçuki zamanlarının başaklarına özgü başaklar kadardı. Ben de ekibin bir elemanıydım. Komutları veriyordum. Şimdi kim bilir nerelerdeler…onları ne çok görmek isterim. İçlerinden gimnazyuma ayrılanlar bile vardı. Sıkı çalışmaya devam. Ekibimiz gösterileri önceki fark atmalı.
Dünya habire dönüyor. Almanya birleşti. Başbakan Kohl DDR’i satın aldı, dağılan SSCB’den. Doğu Almanya Cumhuriyeti’nden çekilen Sovyet Askerlerinin konut sorunu Alman marklarıyla çözüldü. Söylenen rivayet bu. Şunu biliyorum olayları sol pencereden gözlemleyen bizler büyük şaşkınlık yaşıyoruz. Kohl Doğu Almanya’nın batı düzeyine hızla yükselmesi için çalışan her batı Alman yurttaşına yüzer mark vergi hediye etti. Türkiye’de bazılarına göre: PE.KA.KA, bazılarına göre: PE.KE.Ke diye adlandırılan örgütle mücadele devam ediyor o yıllarda da artarak. Hafta içi bir gün eğitim ataşemizle telefonlaşır, çalıştığım kuzey cephesinden bilgi aktarırdım. Konsolosluğumuz anavatanda doğu-güneydoğuda şehit edilen öğretmenlerimizin için Mark toplamamızı rica etti. Aziz anılarını saygıyla andığım Hakk’ın rahmetine kavuşan bu şehit meslektaşlarım için binikiyüzelli mark toplayıp cami derneği başkanımız eliyle konsolosluğumuza ilettim.
Atabarı, Deli Horon…gibi oyunlara yeterli çalıktık. Üçüncü yıl kutlamam programımız daha kapsamlı önceki yıllardan. Büyük bir salon ayarlandı. Cami derneği başkanım, Türk meslektaşlarım gerekli bağlantılara ayar veriyor. Salon tıklım tıklım dolu. Bizimkiler, Almanlar küçük, büyük hep oradayız. Cami derneğimiz dönercimizle anlaşarak herkese ekmek içi birer döner ikram edildi. Yerel yönetici dostlarımızda konuklar arasında. Belediye başkanı da tüm davetlilere birer tane olmak üzere elma dağıttı. Elmalarımızı ısırarak yedik. Kız ekibimizin oyunları da beğeniyle izlendi. Artvin yöresinin davul-zurnacısı teypten de olsa güzel çaldılar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.