40X900
Bütün yazılarımda: Türkiye Kuzey Suriye’ye kimseye bağlı kalmaksızın girmeli ve güvenli bir koridor oluşturmalı demiştim. Bu tedbir risklide olsa yapılmalıydı.

Şimdi görüyoruz ki mecburiyet karşısında topçu atışlarımızla vurmaya başladık. Burada da kalmayacak. Bizi bir şekilde kuzey Suriye’ye çekmeye çalışacaklar ve eninde sonunda girmek zorunda kalacağız. Keşke onların zorlamasıyla değil de kendi isteğimizle bilinçli ve hazırlıklı bir şekilde girilseydi. Kobani bunun en güzel sebebiydi. Ta o zaman bu iş olmalıydı. Kobani Kürt sorunundan kaynaklanan bir mesele değildi.

Türkiye karşıtı olan ittifaklar; Türkiye savaşının fitilini Kobani’de ateşlediler. Aslında bu kargaşanın hiçbirinin nedeni Kürtler değil. Onlar sadece bir kobay, deneme aracı. İran’ın Kürt düşmanı olduğunu Suriye’nin Kürt düşmanı olduğunu dünya âlem biliyor. Daha dün İran bir Kürt şairi, Kürtçe şiir yazdı diye idam etmedi mi? Orada böyle olmasına rağmen İran’da hendekler kazılmadı. Tüneller inşa edilmedi. Ya da kandilden İran&

8217;a vurulmuyor. Neden? İran Kürtleri hem asıyor hem de dostu oluyor böyle bir şey olabilir mi? Bal gibi olur. Çünkü Türkiye’nin düşmanı olanın PKK dostu oluyor da ondan. PYD ile bir oluyor ve Kobani’den Kamışlı’dan Türkiye’yi vurmaya çalışıyorlar.

Bence biraz cahil cesareti gibi cesarete ihtiyacımız var 900 km de ne kadar PKK, PYD unsuru varsa onlarda vurulmalı. Obüs tanklarımızın menzili 40 km ise sınıra yerleştirilen obüsler ateşlenmeli ve 40X900 km’lik koridor oluşturulmalıdır. Hiç zaman kaybetmeden bu yapılmalıdır. Kaybedilecek her dakika bizim zararımıza olacaktır. Gecikme; tamiri mümkün olamayan yaralar açacaktır. Şu bilinmeli bu hareket Türkiye’nin en meşru hakkıdır. Zira Türkiye’nin dar anlamda terörle mücadele etmesi, dönüşerek şer ittifaklarıyla dünya savaşı haline gelmiştir. Burada Türkiye’nin yapacağı bir hata mazlum uluslar adına orta doğu adına ve İslam adına büyük bedeller ödetebilir. Zira bu bir terör meselesi olmaktan çoktan çıktı. Bu bir terör mücadelesi değildir. Çok uluslu bir ittifakla savaş meselesidir.

Hiç bir devlet sınırının sıfır noktasındaki hain güçlere karşı duyarsız kalamaz. Kalmayacaktır da kalmamalıdır da. Bu coğrafyada Türkiye’den başka güç birliği yapılabilecek başka bir devlet yok. Bu gün Türkiye sınırında yarın Katar Suudi Arabistan sınırında. Çok şükür Katar, Suudi Arabistan, Pakistan askerimiz ve askeri teknolojimiz, bütün askeri mühimmatımız Türkiye’nin emrindedir dedi. Fırsat bu fırsat.
Suriye’deki ateşkes Azez ve Kobani’nin düşmesi ve Suriye kuzeyinde bir koridorun açılması üzerine kurgulanmıştır. Şer güçlere bu fırsat verilmemelidir. Eğer bu koridor açılır Türkiye’nin Ortadoğu ile irtibatı kesilirse içerideki muhalif güçler kolayca imha edilecektir. Düşünce bu. Böylece Suriye rejim güçleri İran Rusya bu koridora sahip olursa Türkiye devre dışı bırakılacak ve katil Esed de rahat bir nefes alacaktı. Buna fırsat verilmeyeceğine inanmak istiyorum. PYD’ nin yığınak yapması, ön karakollar oluşturması bu açıdan çok önemli Türkiye’nin de Bu ön karakolları ve mühimmat depolarını vurması bu açıdan çok önemli.
Rusya ve ABD şunu anladı sanırım ‘’biz ne kadar PYD ve PKK ya silah versek strateji belirlesek Türkiye hep oyunlarımız bozuyor’ ’Türkiye Cizre Silopi, Sur da nasıl süpürme hareketi yapıyorsa Kobani, Azez ve Kamışlı’daki hareketlilikte Türkiye’yi tehdit ediyor bura da da bir süpürme hareketi yapılacaktır. Yapılmalıdır da. Suriye savaşı: Türkiye sınırını ortadan kaldırmıştır Silopi ile Kobani; Cizre ile Azez; Sur ile Kamışlı anlam olarak aynı: Onun için diyorum ki! Zaman geçirilmemeli. Yeni bir Ortadoğu, yeni bir Türkiye haritası çizilecek.
Bu coğrafya pirne pirne parçalanıp cetvellerle harita çiziliyorsa, Suriye’nin İran’ın haritaları böylece genişletiliyorsa kimse kendini güvende hissetmesin. Masada cetvelle harita çizip önümüze koyanlara Türkiye obüslerle bir harita çizip şer güçlerinin önüne koymalı. Zamanı geldi geçiyor.15.02.2016

AR