Kapitalizmin emeği, parayı ve hele de insan duygusunu sömürmek üzere yaşama geçirdiği bir sömürü sürecidir sevgiler günü.
Değilse, sevgi günle ayla yılla sınırlandırılan bir değer ve kavram olarak algılanamaz.

Sevginin, sevgilinin saniyeleri, an’ları olur ki, bu da sevgililer gününde sevgiliye üç taş pırlanta, pahalı hediyeler, kat-yat ve çiçek vermekle kutlanacak bir şey de değildir elbette.

Sevenler birbirlerine çiçek de alsın, hediye de alsın ama, bunu salt sevgililer günü kutlaması için alıyorsa, hiç de almasınlar.
Gerekli zamanlarda neden olmasın bu karşılıklı gönül alma, sevgisini yenileme adına ..
Eğer insanlar, sevgilerini karşılıklı olarak her an hissediyor ve de birbirlerine hissettire biliyorlarsa al sana sevgi, al sana sevgili ve al sana sevgililer günü.
Her anını kutla, kutlaya bildiğince ...

Gerisi, kurnaz tüccarlara, fırsatçılara safça ütüm-ütüm ütülmekten başka bir şey değildir

Hele de bu günün el görsünlük bir iddia, inatçı bir rekabet, yapmacık rol,
samimi olmayan iltifatlar ve ironik sözlerle allayıp-pullayarak piyasada olmak, mutluymuş gibi görünmek, taktir toplamak, aferin almak için yapıldığı da düşünülürse, işte o zaman yandı gülüm keten helvası

Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun ….

*muzaffer yıldırım