- 900 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SEVGİLİYE GÜL
SEVGİLİYE GÜL
Dünya insanoğlunun mekânıdır. Bu mekân insanların tutum ve davranışlarına göre kendini düzenlemektedir. Dünyanın neşesi ve üzüntüsü yine insanoğludur.
İnsan dünyaya halife olarak gönderilen bir canlıdır. Bütün dünya ve dünya nimetleri insanoğlunun emrine verilmiştir. Bu nimetlerin kıymetini bilmek de bilmemek de insanoğlunun tercihidir.
İnsanın kişisel ilişkileri sevgi ve nefretin üzerine kurulmuştur. İnsan sevdiğine sevdiği kadar iyi, nefret ettiğine nefret ettiği kadar kötü davranır.
İnsanın birde kendi duygularının üzerinde davranması gereken duyguları vardır ki biz buna ilahi emir ve yasaklar diyoruz. Bu duygu insanın kişisel duygularının üzerine çıkmadığı müddetçe insan, iyi bir insan olamaz.
Bu duygunun ana teması şudur:
-Yaratılmışı yaratandan ötürü seveceksin.
Her şeye rağmen sevilmeyi hak etmeyenler için durum biraz farklıdır. Buradaki kuralımız:
-Allah için sevmek, Allah için buğzetmek. (nefret etmek, kalben uzaklaşmak)
Günümüz kapital dünyasının yabancısı olan bu düsturları iyi bilmediğimiz müddetçe hayatımızda çok zorluk çekeriz. Beraber olduğumuz insanları anlayamayız.
Hoşgörümüz ve yaratıcısından dolayı sevdiğimiz kişilerin davranış ve sözleri insanlığımız sınırları içerisinde değilse o kişiyi sevmek bize zarar verir.
İnsanoğlu yaratıcısının en değerlisi olmasına rağmen zaman zaman kendini aşıp yaratıcısına bile karşı geliyorsa tanımıyorsa, insanlara zulüm etmesi gayet normaldir.
Gül dünyadaki çiçeklerin içerisinde en fazla dikkat çeken bir bitkidir. Çiçeklerin nadide çeşidi olan gülü biz kendimize göre nadide olan kişilere veririz.
Gül aynı zamanda Peygamber Efendimiz ’in (sav) sembolü olarak da gösterilmiş ve algılanmıştır. Onun için gülün İslam dünyası için de değeri büyüktür.
Sevgili bizi leyladan Mevla’ya götüren duygu ve davranışlarımızı yönlendirendir. Sevgiliyi kişi, hayvan ve tabi güzellikler olarak sınırlandırmamak gerekir.
Sevgili bizi leyladan Mevla’ya götürüyorsa gerçektir. Götürmüyorsa sahtedir, aldatıcıdır. Sahte ve aldatıcı sevgilinin bizi insan etme veya insanlık sınırları içerisinde tutma özelliği yoktur.
Mevla’ya götüren sevgililer, Mevla’nın verdiği değer ve davranışa layık olanlardır. Mevla’ya götürmeyen sevgililerimiz için ilahi terimler kullanmak, ilahi terimlerin içini boşalmak ve sevgiliyi hafifletmek anlamına gelir ki bunun zararını insanlık âlemi görür.
İşte bir sevgililer gününü daha idrak edeceğiz. Bu günde herkes sevgilisine koşacaktır. Koşması da gerekir. Biz aslında hiç sevgilimizden ayrı kalmadık ama yine de bugüne özel davranışımız olmalıdır.
Dünyanın bütün kural ve işleyişi insanlığa göre yaratılmıştır. Bu kuralların başında insana saygı ve sevgi vardır. İnsanın cinsiyeti saygı ve sevginin derecesine etki etmez.
İnsan sevgilisini korumak ister, yüceltmek ister, onunla birlikte bir olmak ister. Ondan dünya ve ahiret ayrılmamak ister.
Bunun da tek yolu Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda yaşamaktır.
Günümüzdeki sevgililerimizin kim olduğunu iyi düşünelim. Sevgililer sevgilisi Peygamberimiz, Vatanımız, ailemiz, dostlarımız mı yoksa makam, mevki, zenginlik ve menfaat uğruna gül götürdüklerimiz mi?
Bu vesile ile 14 şubat sevgililer gününü kutluyorum. Gerçek sevgiliyi bulmanın yolu samimi ve menfaatsiz sevmeden geçer.
Muhabbetle!..
10.02.2016
Osman GİRGİN
[email protected]
osmanlıhaber.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.