- 1208 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
AŞK OLSUN
Yorucu bir iş gününün ardından -sırf sen seviyorsun diye arabamı otoparkta bırakarak sırılsıklam olana kadar- beş parmak yağmur altında sana geldim. Dinlen diyorsun bana, ben dinlenmek değil seni dinlemek istiyorum.
Sesin günün tüm yorgunluğunu alacak biliyorum.
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama oldu. Aşktan ümidimi kestiğim bir anda çaldın kapımı, aslında kalbimi demeliyim. Kapı çaldı sandım ansızın gümbür gümbür, çalan kapım değil kalbimmiş. Kimsin, diye bile soramadım, girdin kalbime ansızın.
Geceleri yaptığımız uzun konuşmalardan yorgun düşen gözlerim oluyordu sabahın ilk ışıklarında, kalbim hiç uyumuyordu uykularda.
Uykumda bile seninle sohbetim devam ediyor ve sen kurulacak en güzel hayalden bile güzel gülümsüyorsun bana.
Bir düş kadar güzelsin; fakat çirkin olduğunu iddia ediyorsun. Yasaklıyorum sana bu sözcüğü de; çünkü gördüğüm en güzel düş sensin ve yüreğimin dokunduğu en güzel yürek de senin yüreğin.
Sesin geldi aklıma ansızın sesin, aslında hiç çıkmıyor da aklımdan lafın gelişi öyle dedim, aldırma.
Sesin diyorum sesin, bir kadife kadar yumuşak ve narin, sesinin güzelliğini tarif edebilecek sözcükler var mı acaba dilimizde? Sanmam, sesin sihirli bir el, dokunduğun her yeri büyülüyorsun. Efsunlandım sesinle ne olur anla.
Birbirimize geç kalmışlığımızı iddia ediyorsun. Ama kim belirledi aşkın vaktini, bizi de geç kaldığımıza inandırdı. Aşk olsun ben sana tam vaktinde geldim, inanma sen böyle yalanlara.
Bence tam zamanında, doğru durakta, doğru otobüse binen iki insanız ve gideceğimiz adres de aynı. Aşk olsun, bir daha beni geç kalmışlıkla sakın suçlama.
Sana tüm aşksız sözcükleri yasaklıyorum.
Yüreğimde sana minicik bir yer ayırdığımı düşünüyorsan yanılıyorsun, kalbimi sonuna kadar açtım, gönlünce istila et ve rızamla veriyorum sana şehrimin, anahtarlarını, nasıl olsa bu kalp artık senin, kalbim artık emanetin. Eminim senden emanetine kalbin gibi bakarsın.
Ne de olsa senin için çapıyor her defasında, senin için çarpan bir kalbi de kıramazsın ya. Kalbimin içinde sen varsın bunu da asla unutma.
Aşk diline ne çok yakışıyor, diyorsun, hayır sen aşka çok güzel yakıştın, ben de senin yakana iki elimle yapıştım aşkım.
Ben aşkı en çok sana yakıştırdım. Artık istesen de düşmem yakandan bilesin.
Şimdi tüm güzel aşk sözcüklerini senin için biriktiriyorum. Ve geçmişte yanılarak söylediğim tüm dil sürçmeleri için de aşktan özür diliyorum.
Ama sen sakın benden özür dileme, sana özrü de yasaklıyorum bu artık böyle biline.
Yosun gözlerin geldi birden aklıma, denizleri çok severim, gözlerine baktığımdan beri artık ben yosunlu bir denizim. Yosunlu denizleri sever misin bilmiyorum. Vurgun yedim senin o yosunlu gözlerinde, şimdi gözlerinsiz de yapamam bundan böyle. Beni mahrum bırakma yosunlu gözlerinden, çünkü artık ben gözlerinsiz edemem.
Kamışlıktan koparılmış bir ney gibi hasretmişim ben de sana, tükendi sandığım umudummuşsun oysa bana.
Sitem etme diyorsun ya
Etmiyorum artık aşk olsun
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Senin adın bende “aşk” olsun
Aşk olsun aşkım unutur muyum hiç seni?
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Dinlendiğim en güzel yer gözlerin
En güz şarkımsın sen benim
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Sen “aşk “ ol, ben de “olsun”
Gel birlikte aşk olalım, aşk olsun
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Bana “güneşim” diyorsun
Mevlana’m mısın yoksa benim?
Mevlana’m sensin de ben
Çelebi Hüsameddin miyim neyim?
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Yorgundum seni dinlerken dinlendi yüreğim
12.02.2016-23.50-İstanbul
Abdulkadir Güngör