Karanfil sokağı
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İki katlı altı ahır ve samanlık olan toprak bir ev.Ahşap mı demeliyim yoksa. Hayır toprak. Çünkü annemin eli çamurdan kurtulmazdı.
Yıkılan, dökülen yerlerini çamurla düzler, sıvardı. Bu sokakta başka hangi evler vardı derseniz, hemen bizim eve ekli, daha iyice
bir evdi Kezban ablagilin evi. Sokakta Kezban isimli çok olduğu için Tığlı’nın Kezban diye ayırırdı annem. Onların evinin çatısı vardı.
Bizim evin üstü sokaktaki çok evde de olduğu gibi topraktı. Kezban ablagilin ev tümüyle bizim evle bitişikti. Evlerini müteahhide
verdikleri zaman sorun çıkmıştı. Karanfil sokağında bütün evler birbirine dayanmıştı sanki.Arada bahçe denilemeyecek kadar küçük
bahçecikler vardı. Bu sokağa da ismini babam vermiştir sanırım, bir birine girmişliğini zik zakını görerek. Babam belediyede memur
olarak çalışırdı. Bu kazada pek çok sokağın ismini kendisinin koyduğunu söylerdi. Bu sokaklardan biri Aşağı mahalledeki Hacıhatıp
sokağı idi. Sanıyorum o sokakta yaşayan birinin adıymış.
Biz Karanfil sokağının tozunda toprağında büyüdük.Annemiz saçımızı Kezban ablanın evinin giriş merdiveninde oturup iş yaparken ördü.
Orada bize bez bebekler diktiler. Bilen bilmeyene şöyle yap, böyle yap diye gösterirdi. Bu sokakta oyunlar oynadık. İp atladık, dalye
istop oynadık. Küçük bahçelerinde ben ilkokula giderken benden beş yaş büyük Zeliha saçımı kesti. Bahçe duvarının dibindeki aşısız
doğal güllerden koparıp kokladık. Ben apandisit ameliyatı olduğumda kan kardeşi olduğum okul ve sokak arkadaşım Nazife bu beyaz
güllerden getirdi bana. Hastane odasındaki arkadaşımın gülen gül yüzünü ve beyaz güllerin serinliğini kokusunu ömrümce
unutmam mümkün değil.
Sokağın biraz ilerisi kavaklıktı. Kavakların dibinde kavaklara bezler gererek az evcilik oynamadık. Buraya yaz olunca turistler gelirdi.
Yerli, Ankara’lı turistler tabii. Kavaklığın az ötesinde Çubuk çayı akardı. Şimdi ancak lâğım akıyor, betonladıkları oluktan. Çayda da
çok serüvenlerimiz oldu. Akıl kârı değil ama çocukluk derin çaydan karşıya geçmeye çalışırdık. İşte böyle bir zamanda kan kardeşim
Nazife bir şey takılıp ayağını acıttı. Bu gezintinin onun canına mal olacağını bilemezdi. Yıllarca doktorlarda gezdi, ameliyatlar oldu
ama iyileşemedi. Kaç yıl oldu bilmiyorum hayatını kaybetti. Onun kahkahaları, mavi mavi bakan ışıltılı bakışları Karanfil sokağında
kalan yıkıntı evlerinin izinde, ya da tek kalan iki katlı çatılı bir evde veya Nevin’in kulübe görünümlü yıkıldı yıkılacak arası ayakta
durmaya çalışan evinde duruyor mu?
Şimdi bir Nevin kaldı o sokakta. O da bizi gördükçe" apartmanlara çıkıp, beni unuttunuz" diyor. Siteminde çok haklı...
12. 02. 2016 / Nazik Gülünay
Yazımı güne seçen seçici kurula çok teşekkürler..
YORUMLAR
Hüzün dolu bir anı yazısı.
Zaten pek çoğumuzun ya da hepimizin böyle hüzün dolu anıları vardır çocuklukla ilgili olarak.
Çok çocukken yaşadığım toprak damlı evler şimdi benden yüzlerce kilometre uzaktalar. Çocukluktan gençliğe geçtiğim döneme ait yerlerde ise bir tek eski arkadaşım yok. Beykoz direniyor biraz eski yapılarıyla ama tanıdık bir tek yüz yok. Bakırköy'de ise resmen kayboluyorum:
Belli bir yere ait olmamanın sıkıntısı da var üstüne üstlük.
Evet...Hüzünlü ama ustaca kaleme alınmış bir anıydı. Beğenerek ve ilgiyle okudum.
Günün yazısını ve yazarını can-ı gönülden kutlarım.
Selam ve sevgilerimle.
glenay
Ben de kızımın yanında kaldığım bir yıl hariç, ( hatta yarım yıl:)
Doğup büyüdüğüm yerlerdeyim ve burada gördüğüm hiç hoşuma gitmeyen
değişimleri görerek yaşıyorum. Çok zor. Eskiden yaşadığınız, değerini bilmediğiniz güzelliklerin kaybolduğunu görmek.
selam ve sevgilerimle..
Merhaba Nazik, çocukluğumuzun sokağı toprak, analarımızın elleri kına kokardı.
Bir zamanlar içinde yaşadığımız sokaklar, şimdi bizim içimizde yaşıyor.
Tebrik ederim, sevgiler
glenay
Çok teşekkürler Emine,
sevgilerimle..
Merak ettim arkadaşınıza ne oldu da öldü?
Yazınız okuyucuyu çocukluğuna götürüyor. Hoş bir anı sonu hüzünlü olmasaydı ama yaşanılanın yazınızda can bulması daha güzeldi anlatım bakımından
Tebrik ederim saygımla
glenay
O batan yer oyuk kaldı.
Zamanla ağrıları arttı.
Çoluk çocuğa karıştığı
bir zamanda pek çok ameliyat oldu.
On- on iki kadar ve bu acılar onun
nerdeyse aklını kaybetmesine neden oldu.
Ve sonuçta kaybettik.
Son kez sokağımızda bir bahçenin gergisine
tutunarak yürürken rastladım ona.
Bana veda eder gibi sarıldı gülümseyerek,
öpüştük.
Çok teşekkürler,
sevgilerimle..
Karanfil sokağı,
başlık zaten yaklaş karanfilli sokağa diyor, yaklaşıyor gözlerimiz, hani karanfil tohumlarının mis kokusu bir yana, reçellere attığımızda genzimizi yakan kokusu vardır ya, yazıyı okudukça genzimizi gözlerimizi yakan o karanfilli sokak o eski saygın komşuluklar, sıcacık dostluklar,ağaçlarda meyveli , bahçelerinde renk renk mis güller, gökyüzüne değmeyen evler. sokaklarımıza ad bile verebilirken halka verilen salahiyetler ne değerli ne unutulmaz günlermiş meğer. Kaybolan dostluklar, yabancılaşmalar, yok olan bitişik nizam evlerdeki o saygın komşularımızla olan günler. Bahçelerimizde akşam saatine kadar oyun oynadığımız çocukluğumuz. Devam etmek istemiyorum, karanfilli sokak yaktı okudukça içimizi...
Ne çok şey kaybetmişiz ne çok şeyler...
Bizi o güzel yıllarımıza attınız Glanay hanım, ikinci sigarayı da yaktım şimdi...
Günün şeçkisini kutluyorum...
Sevgilerimle...
glenay
O günleri özlüyoruz şimdi.
sevgilerimle..
Günün yazısını ve on parmağında on marifet tabirini taşıyan usta kalemi canı gönülden kutlarım... Çok güzel bir yazı olmuş... Okurken buram buram cocukluguma anılarına gittim. Böyle güzel bir yaziyida çok geç fark etmenin burukluğunu yaşadım...
Güzel yüreğiniz hiç susmasin.. Başarılarınız daim olsun güzel insan. Selam ve sevgilerimle
Ah o anılar. Canımızı incitse de aslında mutlu ediyorlar hepimizi değil mi ?
Tebrikler.
glenay
ona göre yapmaktır geleceği..
Çok teşekkürler,
selamlar..
can arkadaşım yürekten kutluyorum hakkıyla seçki almış bir eserin daha zevkle okudum okurken gördüm sanki bu da senin kaleminin gücü işte...doğal ve hayatın içinden Gülün-ayca bir hatırlara panosunda renk renk bazen siyah beyaz harika bir albüme bakmış gibiyim tebrikler
glenay
sevgilerimle..
Memleketim geldi aklım okurken
Şimdilerde harabeye dönen babaannemin evi...Gözü gibi bakardı her yaz mutlaka içini dışını badanalar , aynı senin de dediğin gibi elleri hiç çamurdan kurtulmazdı.
o zamanlar daha mı çok insandık , daha mı çok hayata bağlıydık acaba...
Bizler geldik diye sağdaki soldaki komşuları çıkar gelirdi oysa şimdi bırak uzaklardan gelenleri aynı apartmanda bile kim yaşıyor bilmiyoruz...
Bu aralar nete girmeyi pek canım istemiyor uzaklaştım her şeyden facede görünce okumak istedim yazını
gün olmasa bile seni okumak bilmelisin ki her zaman bana huzur mutluluk veriyor
sevgilerimle...
Seçkiyi de seçiminden dolayı kutluyorum
glenay
Devamını yazmayı düşünüyorum, biraz daha ayrıntılara girerek.
Çok teşekkürler Nurefşan,
sevgilerimle..
e bu, karanfil sokağı :-)
ama üzüldüm arkadaşına kan kardeşine Allah rahmet eylesin
ve kurdeleni tebrik ederim
glenay
Kurdeleyi senin yorumunu okumak için açtığımda gördüm.
Sevgilerimle..
Gülünay,güzel bir çocukluk unutulmuyor değil mi?
Komşularımızla evimiz bitişik sayılırdı.Çalışkan biri olduğum halde komşumun kızı ona taktığım lakabı öğretmenime tenefüste söylemiş.Sınıfa girer girmez öğretmenim beni yanına çağırdı,sen niye arkadaşına böyle dersin diye bir tokat yapıştırdı suratıma.Tüm okul hayatımda yediğim tek dayaktı.Bunun üzerine uzun süre ne sınıfta ne komşumun kızıyla konuştumÇok üzülmüştüm.Bir sabah balkonda oturuyordum.Baktım ki komşu kız yoldan geçiyor.Koca bir kovayı su doldurup üzerine boşalttım.Dehşete düşmüştü adeta.Ağlayarak evine gitti.Annesine,babasına şikayet etmiş yine beni.Olay nasıl olmuşsa babama ulaşmış,evler yakın ya..
Akşam babamdan önce azar ve sanırım tokat yemiştim.Sinir oluyordum bu komşuma. Bir defasında bana ters bakıyor diye elimdeki bir tepsi unu yüzüne fırlatmıştım.Ama bundan babamın haberi olmadı.
Aradan zaman geçti,nasıl oldu bilmiyorum bu komşu kızla sonra çok iyi dost olduk.Babasını kaybettiğinde,evlendiğinde hep beraberdik.Bir araya geldiğimizde o günleri anımsayıp gülümseriz şimdi.
glenay
Çocuklukta insan kendine ve karşısındakine karşı daha dürüst oluyor ve de
acımasız, sakınmasız. Halamın kızıyla çok saç saça dövüştük.
Çok teşekkürler hena, anını bizimle paylaştığın için.
sevgilerimle..
2013... Babaannem öldü. Onun ölümüyle aslında o kadar çok şeyde öldü ki... O eskimiş, duvarlırı yarı dökük ev, öyle şeyler saklıyor ki kulaklarında. Ne gülüşmelere, ne ağlamalara, ne tartışmalara göz gezdirmiş . Sabahtan akşama kadar durmadan koşuşturmaca. Kaç gelin gördü, kaç torun yetiştirdi. Ve hepsi, birer birer gitti. Sadece babaannem kaldı. Ve onunda vedasıyla ev, yavaş yavaş toprak olmaya başladı.
Eskiler güzeldir. Eski insanlar derler ya, eskiler başkadır. Eski dememe bakmayın, taşıdıkları yürek ayrı bir yürektir onlarda.
Şimdi bir kaç fotoğrafı kaldı evin ama çok anı var. Öyleki yolun hemen altında, küçük bir avlusu, öbür tarafta başka bir avlu, önünde başka bir avlu. Ve her yanı çiçeklerle cevriliydi. Biliyormusun, hala öyle. Ama ici boş, avlular boş.
Hani bir gün sokağa çıkmış " Nereye nine" dediğimde, KaraHasanlara ya da mutilara ya da oksoloğun Fatmaya gibi ön isimlerle ifade ederdi gideceği yeri. Böyledir eskiler ve güzeldir eskiler
Yarın bizlerde göceceğiz. Bizde eskiyeceğiz ve "iyiydiler" derler umarım arkamızdan
Sevgiler
glenay
Burada anlattığım ev onların oturduğu eski ev.
On yaşına kadar çocukluğum burada geçti.
Sokağımızda çok yaşlı vardı. Çok da çocuk.
Annelerimiz gençti o zaman.
Tek derdimiz oyun olan güzel günlerdi.
Yoruma çok teşekkürler,
sevgiler..
:) biz karanfil sokağında istop ' yakın can ' ip atlayan beş taş oyunları oynayan ' iyi çocuklardık ' evlerin bir bilerine duvardan çok candan et'ten duvarlar olan sıcak komuşukların yaşandığı samimi çıkarsız küsünce bile yere düşen arkadaşımızın can acınsa ah' diyen masum çocukardık ..karanfil sokak' ta halla bize el' salayan anılar gibi..
duygusal bir kaç anı canlandı gözümde ..
tebrikler sevgilerim ile ..güzel yazı için teşk.
beren yılmaz tarafından 2/12/2016 7:54:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
glenay
İkinci bölümde biraz daha ayrıntıya girmek istiyorum.
sevgiler..