- 493 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tren Yolculuğu Düşlerim...
Mesela hayaller vardır.
Hani uçuk kaçık değil de şöyle ağır istek tarzında.
Ülkenin dört bucağını trenle gezmek gibi.
Şimdilik kafamda 3 yer var: Kapadokya, Konya, Midyat.
Kapadokya yı trt belgeseldeki ’toprak kokusu’ programında konuşan bir Alman kadın sevdirdi bana. Kendisi turist olarak gitmiş zamanında o topraklara. Ama şuan oranın halkından biri ve öyle güzel anlatıyor ki gidip onun yaptığı gibi gezmek, sevmek ve kalmak istedim seyrederken.
Konya yı oldum olası severim Mevlana’ dan dolayı. Tasavvuf ve Semazen gösterilerinin çekim gücü tam kalbimden yakalayıp oraya sürüklüyor. Mevlananın yaşamış olduğu toprakların atmosferi farklı olmalı.
Midyat ı da bir diziden dolayı sevmiştim. Evlerine, damlarına sarı tonlarda yükselen şehre hayran kaldım. Bir de canlı görmek istiyorum o dar taş sokaklarını.
Gerçi ben ülkemin her yeri için, biri biraz hevesli anlatsın ya da bir program da izliyim ’burayı da ekliyorum hayal plan karışımı listeme’ diye düşünen bir insanım. Allahtan ailemle birçok ili gezme imkanım oldu. Yoksa güneyin büyük bir kısmı marmara ve çevresi de bu listede yer alırdı. Onları elden çıkarmış olmak yükümü hafifletti. Bir de tren olayı daha bi sevdirecek cinsten bu gezme işini. Hani başka hangi seyahat şekli bu kadar keyifli olabilir demi? Yani sanki tren şiiri, düşünmeyi, yolu, yolculuğu,dağı taşı yeşili sevenler için özellikle düşünülmüş bir alternatif. Trenin tarihçesi hakkında hiçbir fikrim yok ama yapımında emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Yalnız işin acı tarafı şu ki ben trene hiç binmedim. Zaten bu yüzden hayal ya. Ve bu yüzden fikri bile bu kadar güzel geliyor ya.
Babama sorsam:
-Kızım 30 saat yol mu çekilir? Atlarsın uçağa 2 satte gidersin.
-Hiç mi zevk almadın tren yolculuğundan Allah aşkına baba? Soğutma beni.
-Güvenliği yok yol uzun tren yavaş...
-Anlaşılan iş başa düştü tamam.
Anneanneme sorsam:
-Kompartman da karşılıklı ikişer yatak vardı. Uykumuz geldi mi iki saatliğine uyurduk. Kalktığımızda yanımıza aldığımız yiyeceklerden yerdik. Elişimi yapardım. Yolu seyrederdim. Yeşil yeşil tepelerden kimi zaman sarı otsuz dağların arasından geçerdik. Başka kompartmandakilerle tanışır arkadaş olurduk. Sohbet ederdik. Küçük bir oda bize ait ev gibi.o zamanlar dayın ben dedenle kaç kere bindik kızım. Ben çok severim tren yolculuğunu.
-Annane öldürdün hevesten. Borçlusun bana. Trene bereber binme borcu. Madem babamlar yanaşmıyo biz seninle gidelim nolur?
-Tabi kızım. Seneye Malatya’ ya geldiğinde seninle Bursa’ya gidelim. Amcamın oğulları var kaç zamandır gel diyolardı. Beraber gideriz yol arkadaşı olursun bana.
-(Ölecem mutluluktan)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.