Türkmenistan Türkçesi ile Salmanlı Türkmenlerinin Ortak Sözcükleri -5
Türkmenistan Salmanlı
Arzı(arzu, istek) Arzı(arzu, istek)
Gan(kan) Gan(kan)
Edinçe(ettiğinde, yaptığında) Edinci(yaptığında, ettiğinde)
Burada -çe eki, Salmanlı’da -ci ekine dönüşmüştür.
Al(kırmızı) Al(kırmızı)
Salmanlı’da çoğunlukla özellikle de eski kuşaklar al sözcüğünü kullanırlar.
Gol(kol) Gol(kol)
Gul(kul) Gul(kul)
çoh(çok) çoh(çok)
Türkmenistan’da köp sözcüğü de kullanılır. Köp sözcüğü çağlarla birlikte değişip çok olmuştur.
Bahana(bahane) Mahana(bahane)
Sanırım Salmanlı’da M-B değişiminin izlerini taşıyan çok az sözcükten birirsidir Mahana. Örnek: Ben-men sözcüğünde olduğu gibi.
Duşman(düşman) Duşman(düşman)
Bakça(Bahçe) Bahca(bahçe)
Yalnızca k-h değişimi var.
Gamaşmak(Kamaşmak) Gamaşmak(kamaşmak)
Mıdara(yetecek kadar yiyecek) Mıdara(sağlam olmayan)
Burda anlam değimesi, kayması var. Slamnalı’da sağlam biçimde birbirine tutturulmayan, sağlam yapısı olmayan nesneler için mıdara denir. Çabuk yıkılacak yapılar için de kullanılır.
Sinmek(Sinmek, saklanmak) Sinmek(saklanmak)
İki yerde de N sesi geniz N’sidir.
Tamdır(tandır, ocak) Tandır
Yalnız M-N değişim söz konusudur.
Gılıç(kılıç) Gılıç(kılıç
Gaya(kaya) Gaya(kaya)
Dene(tane, adet) Dene(tane, adet)
Örk(Bağ, ip) Örk(bağ,ip)
Salmanlı’da inek, eşek gibi hayvanları bağlamak için kullanılan ipe denir. Özellikle de kırda hayvanların kaçmaması için uzun bir ip ve kazığa bağlanır. Buna örkleme denir. Amaç, hayvan kaçmadan otlasın.
Bıçğı(testere) Bıçgı(Ot biçmek ve bağ budama bıçağı)
Yalnızca -ğı yapım eki -gı eki olmuştur.
Galın(kalın, ince değil) Galın(kalın, ince değil)
İKi yerded de N sesleri geniz N’sidir.
Kakmak(çivi vs. çakmak) Kahmak(Çivi vs. çakmak)
İkinci K sesi H sesi olmuştur.
Tabıt(tabut) Tabıt(tabut
Goca(koca) Goca(Kadının eşi, yaşlı)
Deniz Deniz
İKi yerde de N sesi geniz nesisidir.
Datmak(tadına bakmak) Datmak(tadına bakmak)
Salmanlı’da dadıtmak(tatlandırmak, tatlı olmasını sağlamak) fiili kullanılır.
Donmak( sıvıların katılaşması) Donmak(sıvıların katılaşması)
İki yerde de N sesi geniz N sesidir.
Gabık(kabuk) Gabıh(kabuk)
K sesi H sesi olmuştur.
Soval(sual , soru, sorgu) Sival(sorgu, soru, günah)
Yalnızca O sesi İ sesi olmuştur. Salmanlı’da inandırmak için "Sivalını çekiyim" derler. Yani, ahrette senin yerine ben sırguya çekileyim, günahını ben yükleneyim demektir.
Gurban(kurban) Gurban(kurban)
Darıhmak(sıkılmak, eziyet çekmek) Darıhmak(sıkıntı, eziyet çekmek)
Yağır(sırt) Yaar(sırt)
İşte Türkçe’nin asli uzun seslilerine bir örnek yine Salmanlı’da sırt anlamında kullanılan Yaar sözcüğüdür. Türkmence’deki yağır sözcüğünün ĞI sesleri Salmanlı’da ikinci A olmuştur. Özünde ikinci A değil de uzun A olmuştur. Asli uzun sesliler Türkmence’nin en önemli ses özelliklerindendir. Bu özelliklik Orhun Türkçesi’nin temel özelliğidir.
Yolak(yol) Yolah(küçük dar yol, keçi yolu, patika)
Yalnız K sesi H sesi olmuştur.
Ovurt( yanağın alt bölümü, ağız hizası) Avurt(Yanağın alt bölümü,ağız hizası)
İlk O sesi, Salmanlı’da A olmuştur.
5 bölüm olarak yazdığım bu araştırma kısa sürede yapılmıştır. Çok büyük araştırmalar gerektiren bir konudur. Kısa sürede yaklaşık 160 sözcük incelenmiştir. Türkiye Türkçesi ile birebir kullanılan sözcükler buraya alınmamıştır. Yalnızca, Salmanlı’da ve Türkmenistan’da aynı ve birbirine çok yakın olanlar değerlendirilmiştir.
Bu küçücük araştırma bile, Salmanlı toplumunun Türkmen olduğunu göstermeye yeterlidir. Belki, bu toplulukların birbirinden ayrılmasının arasında 1000 yıl geçmiştir. Doğal olarak dil arasında uçurumlar oluşmuş ama yine de çok sağlam bağlantılar kalmış. Eylem(fiil) çekimleri çok değişmiştir. Türkmenistan’da arada Gelye(geliyor), Yapya(yapıyor), Salmanlı’da geliyo(geliyor), yapıyo(yapıyor) gibi benzerlikler vardır. Bu konu da başlı başına bir araştırma konusu. En önemli benzerliklerden birisi DAAL(DEĞİL) sözcüğünün ortak olmasıdır.
YORUMLAR
Türkmenlerde h harfinden başka, sizinde yazınızda örneklediğiniz gibi, pek çok benzer harfte mutlaka eklenme, dönüşme ve düşme oluyor.
Ahmet-A-met.. bahça- ba-ça ya da ba-çe gibi, sadece b-m harf değil
Yazıldığı ve okunduğu (konuşulduğu) gibilik farkından dolayı dilimiz, trans-litere bir durum varmış gibilik arzediyor.
Hatta buna da ihtiyaç hissedilirlik ( mecburiyete daha yakın) bir hal varmış gibi görünüyor.
Şiz ve Lir Türkçe, yani Doğu ve Batı Türkçesi farkı gibi bir söylenim ve yazılım trans-literasyon durumu nedenlidir.
Çağatayca Türkçe ve Oğuzca Türkçe farkı...
Oğuz Türkçesi (Türkmence) ve diğer tüm Türk uruk (Çağatayca) ağızlarının beraber, konuşulduğu gibi yazınılanlık sistematiğine geçmesinin şive, ağız, hançere, vurgu vs.. vb.. birliğini sağlayacağını düşünüyorum.
Yazıldığı gibi konuşma iradiliği ve sürekliliği dil birliği kaabiliyetini sağlıyor, inancıda gerçekçi değil...
İstanbul Türkçe'si normatif örneği de başarılı olmamış, Gaspıralıoğlu'ndan bu yana (yüz küsür yıla yakın) üstelik.
Bu konuşulduğu gibi yazılanlık birliğinden, ilk elden ortak alfabe olmasa dahi, bir ortak sözlü edebiyat diline geçme zorunluluğu doğacaktır.
Bu zorunluluk da zamanla ortak bir alfabeyi zorlayacaktır.
Dil, zor ve zorlayıcılık kuraları anlamında diyalektik ve devrimcidir.
Türk dili uzmanlığı yapılıyormuş gibi görünen pek çok ideolojik ve uruktan ulus ayrıştırmacılığa da, bu şekilde set çekme imkanı olacaktır.
Esenlikle..
Göktürkmen tarafından 2/12/2016 11:28:03 AM zamanında düzenlenmiştir.