- 934 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Mutlak Değer
+
Napolyon’un da dediği gibi "para para para". Ee ne duruyoruz o zaman, haydi para kazanmaya.
Nasıl mı?
Para kazanmanın on altın kuralı diye bir kitap olmalı. Yok mu? Ee ne duruyorsun o zaman, hemen yazmaya başlasana. Senin gibi milyonlarca insan var, çok parası olsun isteyen ama fikri olmayan.
Fikir? Eh yani kıymetli okuyucum. Hiç fikirsiz seni gönderir miyim?
Şimdi önce beni bir beğen bakayım, sonra beni bir güzel paylaş sosyal medyalarda. Sonra da özelden mesaj at, fikrin hazır seni bekliyor. Üstelik ilk beş bin kişiye ücretsiz krediyle birlikte.
Son olarak da beğendim, paylaştım diye yazının altına yorum yapmayı unutma.
Yemediniz dimi. Lakin hala bırakıp da gidemiyorsunuz. Çünkü bu yazının bir yerinde gerçekten dünyanın en zengin insanı olabilmenizi sağlayacak bir fikir olduğunu hissediyorsunuz, değil mi?
Arkadaşlarınız ve çevrenizdeki insanlar sizin bu hislerinizden çoğu zaman faydalanmıştı daha önce de değil mi?
Evet, evet o şanslı kişi sen olmalısın. Çünkü sen de biliyorsun her eve girmeyecek bir icadın, seni asla mutlu edecek kadar zengin etmeyeceğini.
İlk kuralı kaptın değil mi? Neymiş efendim? Her evin ihtiyacı olacakmış. Mesela çamaşır makinesi, TV, PC, tablet, cep telefonu...
Hatta ve hatta bir evde üç beş tane olması çok daha işimize yarayacak bir olaydır. Peki 7 milyar insanı bulunan bu dünyada en az 3.5 milyar garanti satabileceğimiz ve her yıl yeni modelini çıkarttık diye eski modelini kakalaya bileceğimiz şey nedir?
Heyecanlandınız değil mi? Her bir üründen bir dolar kazansak patent ücreti olarak. Yılda 3.5 milyar dolar.
Otur şimdi, bırak naara atmayı zengin oldum diye. Önce konuşmamız gereken çok şeyler var. Bu kitap tam 330 sayfa ve sana hemen bu sırrı vermeye hiç niyetim yok.
Geri geldin değil mi? Sayfaları karıştırıp karıştırıp. Bulamadın değil mi? Çok hırs iyi değildir arkadaşım. İnsanı yoldan çıkartır. Para seni mutlu etmez, parayla mutluluğu satın alamazsın gibi standart zengin tesellileri etmeyeceğim sana. Çünkü, zenginin parasına göz dikmen kesinlikle hoş karşılanmayacaktır elit kesimlerce.
Anlıyorsun değil mi? Korumalar, özel şöförler, tehdit telefonları, bombalı saldırılar, siyasal rant kavgaları, sosyal linç girişimleri... Hazırmısın lüks restorandlarda aslında paran olduğu için değil de can güvenliğin olmadığı için yemek yeme zorunluluğun olmasına?
Yukarıda bir yerde arkadaşım dedim. Fark ettin mi? Çünkü, bu kitabı bitirdiğinde gerçekten arkadaş olacağız seninle ve seni dünyanın en zengin insanı yapacak fikrin olmasına rağmen, yaşadığın hayatın seni çok daha fazla mutlu ettiğini fark edeceksin.
+
YORUMLAR
:)
zenginlik herkesin hedefi midir
huzur, sağlık, yarını güvence altına almak tasasında olanlar daha çok sanki
birde akşama evine kuru bir ekmek götürme tasasında olanar...
vs..
gülümsetti yine de, rahmetli amcam aklıma geldi, kurduğu firmalar vs.
Sular KARASI
Nasıl olsa hepimiz yaşıyoruz bir şekilde. Önemli olan yemek için yaşamak mı, yoksa yaşamak için yemek mi? Derler ya, üçüncü bir seçenek sunuyorum ben size. Farklı bakış açıları, zihnin düşünmeye iten, kendimizi eleştiren, dünya zevklerinden arınmaya yönelik... Ne çok övdüm, şımardım birden :)
Haklısınız efendim. Benim amcalar da farklı kategorilerde ama aynı yolda yürürlerdi.
Selam ile
yazının bende bıraktığı :
" Murphy'nin altın kuralı: Altını olan kanunu koyar!"
yoksa ben mi yanlış anladım
saygılar olsun kaleme
Sular KARASI
Farkındalık içeren farklı bir işleyiş.
Teşekkür ederim değerli yorumunuz için.