- 331 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Neredesin siyahı karam, yaşamı ziyan’ım…
Arsız ve hayta düşüncelerle geçen bir zaman sonrasında, gecenin üçte ikisi ile günün yarısından fazlasında benimlesin...
Hani sorardın ya “beni düşünüyor musun “diye, yok düşünmüyorum sadece uykumun içinde ve günümün yarısında hep benle yaşıyorsun…
Nefes seslerini içimden sayıyorum, dudak büküşlerini gözlerimin önünden geçiriyorum, su içişini, öfkelenişini, yalanlar söylediğin zamanları bir bir birbirinden ayırıyorum…
Zor mu oluyor bilmiyorum ama geberiyorum hasretin öfkesinden…
Dünlerin ardındaki yarınlardan nefret ediyorum. Hepsi tek tek sensiz geçecek, hepsinin içinden gün karası bulutlar, hepsinde ayrılık sızısı ve sensizliğin havadaki kokusu ki artık nefes almalar bile üşengeç zamanlar yaratıyor bana…
Neredesin sevgili, geçmişin gözü kara telaşlarından kurtulup gene düşeceğim yollara ki her gün biraz sana yaklaşıp, biraz yaşamımdaki karartılardan uzaklaşacağım,evet neredesin?
Arayışlardaki bakışlarım hayretlikle savaşıyor ve zaman sensiz geçtikçe ben rüyaları hep senli görmeye başlıyorum neredesin baharın kokusu, sonbaharın nemi neredesin ruhsal yapım ve hâlâ seni özlemekle geçen tüm zamanlara ritimsiz nefesler alıyordum ve hâlâ sensizliğin şaşkınlığı içinde yaşamak çok ağır…
Bak gecenin karanlığına güneşin ilk ışıkları çöktü.
Zaman kum taneleri gibi cam kavanozunun içine doluşuyor, tüm kuşlar uyandı, sevgililer el ele tutuşmaya başladı, şehrime sensiz yeni bir gün daha doğuyor ve ben kaybedilmiş yaşam zamanlarının peşinden koşa koşa zamana karışıyorum…
Sen ve zaman, ben ve zaman sensiz bende geçtiğinde ben dağıtırdım zamanın saniyelerini, kollarım rüzgâra eşlikte, arayışlardaki bakışlarım hayretlikle savaşıyor…
Sabahın ilk ışıkları pencere camından gözüme ok misali gözüme battığı anda titreyen bedenimle kötü bir rüya sonrası yaşamdaki yerimi almaya başladım ki rüyanın etkisini umursamaz bakışlarıma daldırdım…
Mustafa yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.