Üç rekat namaz kılanın ahlaka gereksinimi olmadığını zanneden toplumun, duyar noktaları uyuşmuştur. Bu uyuşuklukta, yukarıda yazdıklarınız, onlarca dinci tv kanalı ve 7/24 futbol yayımlayan kanallar da destekçisidir. Eğer bir ülke yaşayanlarının yarısı ölümü kanıksamış sa, işte asıl tehlike burada yatar. Nükteler çok yerinde...Kutlarım Üstat.

Gülüyoruz ağlanacak halimize.
Derdimiz,
yarışmalar, diziler, ipe sapa gelmez programlarla zaman öldürmek.
Bir şehidin ardından,
bir damla göz yaşı dökebiliyor musun?
Asıl mesele bu.

Merhaba Komutanim, günümüz televizyonculuğu aynen anlattığınız gibi. Haberler mi? O da magazin gibi...

E, hal böyle olunca tv izlemekten canimız sikılıyor, yürümek için temiz hava yok. Üstelik insan emekli olunca cani da sıkılıyor bu durumda ne yapmalı acaba?

Selamlar

Yazinizdaki ters köseler gerçekten doğru tespitler ve aci. Hem yazınız dan hem de değerli yorumlardan çok güzel bakış açıları elde ettim, sağolsun.Saygilarimla

Üç aşağı- beş yukarı aynen böyle hocam.

Teşekkür ediyorum, elinize sağlık!

çok üzücü durumları çok güzel kaleme almışsınız

kutlarım yürekten

saygılarımla

Halkımızın tek eğlencesi olan Televizyonu, yalnızca oyalayıcı özelliğini ve merak edilen konuları işleyen proğramlarla dolduranlar, bir de estirilen terördeki şehitlerimizi bol bol göstererek, halkı uyutanlara yazıklar olsun. ben şahsen artık Televizyondaki haberleri bile izlemek istemiyorum.
Son durumu çok güzel anlattığın bu yazının devamı daha niceleri olacak biliyorum,
Kalemine kuvvet Bedri kardeş...

Tv de annemde izlediğim programlarda görürüm, sözgelimi Hanife'yi.
Haber programlarına takılırım. Ne oluyor ülkemde, onu merak ederim.

Durumumuz içler acısı tabii. Herkes başka telden çalıyor.
Hangi havaya göre oynarsan oyna.

Tebrikler,

Ülkemiz durumu özetlenmiş.

selam ve saygılarımla..

İçler acısı bir tema şu içinde bulunduğumuz zaman ve neyin derdi ise kiminin iştigal ettiği göstermekte duyarsızlığımızı.
Dünden kalan ne ise ne yazık ki an'ı da mahzun kılıyor.
Acılarla beslenir oldu insanlık ve nakşeden en derinden hep ama hep anlaşılmamanın eşiğinde iken.
neler, kimler yitip gitti ötesinde maneviyat ve değerler öldü ve ne yazık ki elden bir şey gelmiyor bu yüzden sığındığımız o derinlikte yine derinlerde boğulmamak adına sorgulamak lazım insanlığımızı.
kıymetli Bedri hocam, ömrünüz çok olsun ve duyarlı kaleminizi ve yüreğinizi selamlıyorum.
saygılarımla değerli komutanım...
hala bir ihtimal vardır belki de hem ne demişler: gün doğmadan neler doğar...

Değerli üstadım, bu durumun gerçekten bilincinde olduğumuzu, yani utanabildiğimizi göstermenin biçimi birbirimize insanca davranmak olacakken, sizin enstantaneler halinde sunduğunuz resmimize baktığımızda, bunun da mümkün görünmediğini söylemek acı da olsa, böyle ne yazık ki...

Hikayelerin sonunda bencillere ne oluyorsa, o olacak tabii...

Daha da söylenmez, üstadım...

Sevgi, saygı ve selamlarımla.

alfabemiz uyu uyu yat yat uyu diye başlardı.......yaşadığımız bu halleri o kadar kısa ve öz yazmışsınki...bize bir şey kalmamış...gülmeyi unuttuk koca kalem....gün günü arar olduk...allah sonumuzu hayıra getire...kalemin her daim elinde olsun cano saygılarımla

Ne diyeceğimi bilemiyorum, mankurtlaştım adeta. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal hesabı. Milletin ne önü sıra gidiliyo, ne de arkası sıra.
Allah, hayırlısını nasip etsin demekten başka ne diyebilirim ki.,.
Duyarlı olmak da faydasız.
Kutlarım abim.
Selamlar.

Ayhan Sarıkaya tarafından 2/9/2016 4:20:18 AM zamanında düzenlenmiştir.

“YİNE DÖRT ŞEHİT DAHA VERDİK”
TV. haber dışında hiç bir program izlemiyorum ve benim ilgi alanım da değil. İzlenecek bir şey zaten kalmadı ki, haberler her birimizi ilgilendiriyor, çok önemli. Şehit haberlerine gelince, moralim sıfıra düşüyor. O yanan anneler, babalar, eşleri, kardeşleri, çocukları ve bizlere kadar tesir eden o acı ateş. O acılı insanlar acı matemlerini bile yasayamaz ağlayamazken. Bu acı haberleri duyduğumda, babamın yakın akrabasının oğlu Elazığ operasyonunda şehit düşen Sinan Gümüştaş ateşi derinleşiyor. Oğlum Van Kolordu komutanlığında asker olduğu dönem ,aylarca elimde kumanda sabahlara kadar haber tarıyordum, doğuda her gün yasanan olaylar, 51 kiloya indirmişti beni, tel her çalışında ellerim titriyordu. Uçak fobim de olduğu için bir kez görme imkanım oldu. gidememek görememek çok zor bir durum. Aylarca haber alamıyorsunuz ,deli eden bir durum.Oğlumla birlikte askerlik yaptım uykusuz sabahlayıp inanın. Birde şehit anne, baba ve eşlerini düşündüğümde, acı haberi duyduğumda moral diye bir şey bırakmıyor insanda. Her defasında son olsun bu acılar diyoruz maalesef bitmek bilmedi durmak bilmedi. Şehit aileleri gecesine katılmıştım, o geceki sancımı asla unutamam. Her masada gözü yaşlı anneleri ,babalari,eşleri, çocukları.. Şehitlerimize rahmetler dilerken , ailelerine sabırlar diliyorum. Ülkemizde acıların son bulması, Vatan görevini yapan Mehmet'çiklerimize sağ salim dönmeleri için dualardayım...

Teşekkür ederiz Bedri komutanımız, aslında çok derin bir konu ülkemizin gidişatı. Temennim güzellikler yasamamızdır...Ağlamasın anneler, babalar, eşler ağlamasınlar, ağlatmayın n'olur artık...

Selam ve Saygımla...

Uyutulmaya o kadar meyilliyiz ki ; hiç de zorlanmıyor emperyalizm bizi uyuturken...Ninni söylemeye bile ihtiyaç yok. Bir de güdülme meraklıyız ki ; sürekli güdecek bir diktatör arayışındayız..
Gerçekler acı Bedri dost. Anlatmak da acı, anlaşılmamak da bir o kadar acı.

Fikret TÜRKER tarafından 2/9/2016 1:00:51 AM zamanında düzenlenmiştir.

pür-ü park halimize ' hileli gölgeler nasıl indirisiniz sayın Tokul ' :) İnsanlar okadar köşeye sıştırlmak isteniyorki
bir taftta Terör' her gün şehit haberleri içimizde isyan ızdırap . enflasyon canvarı yok diyenleri ' bir günlüğüne
çarşı pazar alış verişine çağırıyorum ' ya da şu 'her biri cep yakan ama yaktığımızdan çok vergiye yanan eltirk su faturları ' devlet baba sadece cebe çalşıyor maşallah ' bir taftan tv .dizleriyle saçma sapan yarışma programlarıyla 'büyüklere masallar ' uydurup ' uyutuluyoruz ' ve ilgsizlik içinde ilğisiz ve bilgisiz toplum olarak gidiyoruz bir hayri -alamete bilinmeyen bir kıyamete


tşk.duyarlı kaleme..

saygılar.. ..

Belki de insanlar bu şekilde dünyanın kötülüğünden kendilerini soyutlamak istiyorlar. Bazen bunları izlemekten ve yorumlamaktan başka dertleri olmayanlara imreniyorum. Vallahi hayat onlara güzel. Ben gerim gerim gerilmekten yaşlandım. Haberleri izlerken tırnaklarımı kemiriyorum. Adamlar hatunlar alıyorlar çayını kahvesini çerezini geçiyorlar ekran karşısına, ohh mis. Ben haber seyrediyorum da ne işe yarıyor sanki. Ya da siz memleket meselelerine vakıfsınız da ne oluyor? Bir düşünün Bedri Bey, belki de doğru olan onların yaptığıdır. Hakkaten :)

Saygı ve selamlarımla.

Değerli Abim.

Kendi hesabıma söylüyorum: Akşam haberler dışında kesinlikle televizyon seyretmiyorum. Yani biri bana dese ki televizyonlardaki saçmasapan programlar hakkında bir şeyler yaz, kesinlikle yazamam çünkü hiç birisi hakkında bir fikrim yok.

Ancak şurası bir gerçek: Ne çocuklar ne de bir dönem de olsa yaşadığım evlilik sırasında esşim bu saydıklarının hiç birini kaçırmıyorlardı. Anlayamadığım da şu: Yahu bana ne filanca ile falancanın evlenmesi, ekran karşısında aşna fişneleri ya da kadın aslında dulmuş da efendim dul olduğunu gizlemişmiş de, ne kadar ayıpmış da vesaire.

Sosyal Medya denen kısma dönüyorum o daha da beter. Takma dişli nineler,torun torba sahibi dedeler aşk peşinde.

Allah ıslah etsin diyorum. Yanlış anlama, kendime de diyorum sık sık.

Ellerine, gönlüne sağlık abim.

Ahval-i pür melalimiz pek güzel özetlemişsin.

Selam ve sevgilerimle.