Dudaklarından İçmek Şiirleri

• 7 Şubat 2016 Pazar 17:23:56

Susuz gözlerimde yanan bir şarkının en güzel gözlerinin sahibiydin sen. Cennete açılan dualarımın utangaç halinin adıydı Yüzünde ıslanan bir yağmurun gökyüzünün elindeki bir Yusufçuk kuşunun memleketi yüreğin.Susma beni içinde, dök yüzünü içime. Yoz bir karanlığın ortasına bağdaş vurma. Acılardan boşan ve düş kalbimin sen kokan dağlarına. Sen ulu orta gülümse ki; merhametsiz topraklarım yeşerecek çicekler avuçlarından dökülsün. Dudaklarından dökülen her bir cümlede bir günahımın tövbesi kabul olsun.Yüreği karakış olan bir çocuğunun gözlerine ört bizi. Narin ellerinle nakışla seni bana. Sensizliğin kapısını kilitle üzerinden, sonuna kadar arala senli bir ömrü. Cümlelerim seninle başlasın seninle sonlansın. Kapısız ayıpların örtüldüğü bir mahzende şükür namazına durmuş Yusuf’un gözlerinde iki büklüm olan enaniyetlerin ötesinde sen bana dua dua gel. Uykularımdaki en güzel rüyalarım ol. Dipsiz uçurumların riyakar acılarında beni mutluluğa gelin et.
Sana geç kalmasın umutlarım. Yanaklarında birikmiş mutluluklardan beni mahrum bırakma. Bir beyaz kağıda bıraktığım seni yazan yüreğimde adın Cennet sonrası gelen ilk müjdeydi. Göğsümde zulalanmış bir ateşin diğer adıydı ellerin. Omuzlarında dinlenir göçmen kuşlar. Adressiz gelincik tarlalarında kaybolmuş bir dua dolanmış saçlarına, çözme sakın. Gövdesi taşlaşmış bir aynanın kenarında sensizim, seni bana helal et. Bozguna uğramış acılardan sonra bana sevdanı bahşet ve uykuda yalınayak koşan bir kız çocuğunun örgü saçlarındaki mutluluğu müjdele. Mahallenin taş fırınından ilk ekmeği alıp huzurla bölmek bize. Gözlerinin mutluluk ışığında uyanmak güne. Perdelerinden içeriye giren güneş kıskanmalı yüzünü.
Besleme uykusuzluklarıma huzur ol sen. Meskensiz acılarıma sen umut ol. Sesim üşüdükçe sen sar nefesinle beni. Cennet kaygısı düşmemiş yüreğinden bir cümlelik yer ihtisas et. Kıvrıl yalnızlığımın usturasız kalmış mutluluğuna. Ver ellerini umut Cennetinde bir göz evimiz olsun. Huzurun yastığına uzanmış yüreğinde bir hücrende bir ömürlük vesikası olsun ismim. Adının sağına yatır nüfusumu. Yolların ardındaki özlem türkülerini beraber söyleyelim. Bir gül bahçesindeki boynu bükük dallarına cesaret olsun isimlerimiz. Ömrümün ilkbaharında bir sehiv secdesinde unutalım dünya meşakkatine. Ahirlik bir ömür diliyorum senden, yüreğini Cennete kadar bana emanet eder misin. Kırgın gökyüzünün altında aynı sevdanın seccadesinde aynı duaya vurulsun dudaklarımız
Ellerini ver bana, cocukluğum kıvrılsın avuçlarına. Kısır topraklarıma dökülen gözyaşlarından sevda tohumları yeşersin.Acıya direniş olsun sıcak nefesin. Şehvetinde ölsün ölüm ve penceresiz gecelerde sana sarılsın üşümüş cocukluğum.Yüreğinde dilsiz bir sevda olmak ve gözlerinde aşk adına kaybolmak.Cümlelere yaslanıp sana uzanmak ve nefesinde cekmek acının yükünü.Gözlerine kurban edilmiş bir adak niyetine Nefes almak canhıraş bir şekilde.



Dudaklarından içmek tüm şiirleri. Saçlarındaki baharlar öksüz kalmasın diye her gece saçlarını koklamadan uyumamalı kadavra hükmü yüreğim.Geceden susuz yıldızları örmek yüzüne. Parmak uçlarındaki her bir harfe yüreğimi öldürüp yeniden doğmak sana. Sesinin içinde huzuru içerken şarkıların ömrü uzamalı. Anıların peşinde kurban verilmiş intiharları soyun ve beni giyin.Satır satır sana yürümek bir ihtilanin sensiz arifesinde. Bayramlık elbisesi alınmamış çocukların yüzüne doğurmak gülüşünü.Dudaklarının kenarında birikmiş yangınlarda közlemek terimi. Teninde devşirme yokluklara bir varlık sebebi niyetine.Kana kana içirmek yüzyılık çöllerimi. Gözlerin durgun bir nehir öncesi uykusu gelmiş bir huzur vakti.Göm beni hücrelerine.
Gecenin içinde yalınayak koş ve acılarımla sevişsin düşlerin. Kınalı bir şiir gibi alnından öpüver bakir topraklarımın.Ateşsizim al beni şehvetinin gölgesindeki huzura. Geçmişimi kaldır anılardan, durgun gülüşlerimi uyandır kış uykusunda. Cümle infazında yitirilmiş ne varsa unuttur, yeni başlangıç bağışla gökyüzü duvağından. Saçlarının uykusundaki kuşların ürkekliği.Nefesime nefes ol yak geç tenimi.Yorgun bedeninde bana taze baharlar hediye eyle. Susuzlugum azdı sen beni yeni umutlara yasla.Gökyüzünün telli duvaklı yangınında adını pustum içime. Acının yüzyıllık göçünde sana yol oldum. Kırık dökük aynaların amel defterinden kaçtım ve günahına girdim gecelerin oysa gözlerini dilendim sağır bir şiirde.Kekeme çocukluğumu unuttum gözlerinin umut vadisinde. Ellerinin sıcak mutluluklara adak diye yatırdım boğazımı.Kes acılarımın cinnet halini. Kopar dudaklarımı iç beni ve kemir yalnızlıklarımı. Kahır denen merhametsiz uçurumun ortasında
Senin adını sakladım kendi unutulmuşluğuma. Yüreğinin soluna uzanıp kapısız rüzgarlar içtim mutluluklarının şükrü için.Acılarının keffareti için Azralin kollarında debeleniyor gözyaşım. Dipsiz bir kuyuda sana sağır kalır mı nefesim.Tenimde kısrak bir ateş kıvranıyor ve üşüyen kollarıma kollarını bırak. Yak geç yalnızlıgımın gül kokulu zindanlarını.Nefesinden tutuşan duvarlarımı ört üzerime cocuklugumun soguk yalnızlıgına. Bir ağaç gölgesinde sevdaya kök salan umutlarının ellerinden tut.Soguk ihtilal şarkılarında kaybedilen saltanatların günahına boyun eğme.Nefesinde saklı ab-ı hayattan beni mahrum etme. İsraf etme sensiz günlerimi acılarda.Beni sana gelin et. Telli duvaklı bir imkansızlıgın içinde bana gövdeni bahşet.Özlemler özlemek oldugunda yansın gece. Tehirli trenleri unut.Koş denizin mavi tutsağına.Kapısız acılarımdan işveli işveli öp