- 517 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Spor Şikesi
Şike, sonucu önceden belirlenmiş bir yarışmadır. İnsanlar kandırılır, yakından ilgilenenler ise resmen enayi yerine konulur. Yarışma yapılır ama sonucu zaten belirlenmiş olduğundan, bu yarışmanın oyuncuları bir figürandan öteye gidemez. Yani oyuncular birer sahtekar durumundadır. Şike olaynda aktif rol alanlar, toplumun tümünü aşağılamış olmaktadır. Şike, resmen bir namussuzluktur....
Bazan hepimiz yanılgı içerisinde oluruz. "Haydi canım sende, en nihayetinde, bu bir spor müsabakasıdır, ne çıkar bundan!..." diyerek küçümseriz bu ’şike’ olaylarını sağlık, eğitim ve adalet ulu orta perişan halde iken, ’bana ne spor yarışmalarından!...’ diyenlerimiz, toplmun %80’ inden çok daha fazladır. Basit görülerek geçiştirilen bu konular, aslında bizleri günden güne bataklığa doğru sürükleyen vahim olaylardır. Hırsızlığın büyük ile küçüğü olmaz. Hırsız, her zaman her yerde hırsızdır. Duyarsız davranacağımız bazı durumlar, bizleri içerisinden çıkılmaz olaylara doğru hızla sürükleyecektir. Basit denilen bu yarışmalarda, inanılmaz büyük paralar namussuzca ve haksız bir şekilde el değiştirmektedir. Toplum, bu konularda duyarsızlaştırılmaktadır. Toplumsal olaylardan kopmuş bir toplum yaratılmak istenmektedir. Ki; sağlık, eğitim ve adalet bile tartışılır durumda iken, toplumun duyarsız davranacağı her konu bizlere faiz olarak geri dönmektedir. Her Türk vatandaşı, çok duyarlı olmak zorundadır. Şike ile gelecek tüm zaferler, haksız ve namussuzca kazanılmış zaferlerdir. Bunlardan da zevk alan taraf ve taraftarlar mutlaka art niyetlidir. Bilmeyerek bu işe bulaşanlar ise, enayi durumuna düşürülmektedir. Şikecilerle, üretmeden tüketen bir toplum yaratılmaktadır. Pasifleşen toplumlar, mutlaka diğer toplumların ekonomik esiri olmaktadır. Basit yarışmalarla başlayan bu emek hırsızlıkları, bir gün mutlaka en önemli konulara el atacaktır. Sıra sağlık, eğitim ve adalete geldiğinde ise çok daha vahim olaylarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olacaktır. Parası olanlar ile parası olmayanlar ayrımı başlayacaktır. Toplum kutupluşmalara doğru hızla yol alacaktır. Üretmeden tüketen toplumların iç ve dış faizleri inanılmaz boyutlara uluşacaktır. Bu toplumlar, farkında olmadan cebindeki parayı hırsızlara direkt vermiş olacaktır. Yıllarca çalışışp biriktirdikleri emeklerini bir çırpıda dış faizlere kuzu gibi ödemek zorunda kalacaklardır. Kutsal çocuklarının ve torunlarının geleceğini bir anlamda satmış olacaklardır. Kendilerinden sonra gelecek nesillere, yalan, dolan, iftira, hırsızlık, adam kayırma, haksızlık, yolsuzluk dolu bir miras bırakmak zorunda kalacaklardır.
Yazılı ve yazısız tüm yasalara bakalım ve birlikte karar verelim; Din, iman, ahlak, gelenek, görenek, insanlık, akıl, bilim, yasa, anayasa, tarih, sağlık, eğitim ve adalet benzeri akla gelebilecek tüm herşeyi incelediğimizde, mutlaka ve mutlaka ’şike’ ile ’şikeceler’ in kabul görmediğini görmekteyiz. Şike, bir insanlık ayıbı ve suçudur. Suça bulaşmak ile suça seyirci kalmak arasında bir fark yoktur. Her Türk vatandaşımız, çok duyarlı olmak zorundadır. Okumuş aydınların ise herkesten daha fazla duyarlı olması gerekmektedir. Ekonomik pastanın en büyük dilimini, bilim adamları ile aydınlar afiyetle ve imtiyazlı sosyal statüleri ile birlikte yemektedirler. Maddi manevi sosyetik yaşayan bu kesimler, herkesten fazla duyarlı olmak zorundadır. Bu topluma, şike ve benzeri tüm konularda öncü olmak zorundadırlar. Yolsuzluk, iftira, yalan, dolan, hırsızlık, adam kayırma, din ve inanç ayrımı, etnik köken ayrımı gibi çok vahim olaylar, basit görülen yarışmalardaki ’şike’ ile başlar!... Bütün olumsuzluklarda, mutlaka en az bir yalan ve bir yalancı bulunur... Ve unutmayalım ki, yalan tüm kötülüklerin anasıdır!.... Anne, baba, öğretmen, yönetici, devlet adamı ve insanca insan olan herkes duyarlı olmakla mükelleftir, çocuklara bırakılacak temiz yarınlar adına!... Zeki, çevik ve ahlaklı sporcuyu sevelim ve sayalım, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi!...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.