- 1753 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
yoksun....
Karanlık bir gecenin sabahına uyanan bedenim.Her günün sabahında umutla uzanıp telefona mesajını beklerken yine yoksun ne çalan melodi ne gelen ses yoksun yine aramadın.
Uyandım erkenden çıktım yola ayaklarım götürürken kumsala sessiz bir sahil deyim hayallerımın anılarımın ortasında upuzun bir limanın kenarında hayatımın en karanlık sabahı yine aklıma gelen onca düşünceden sıyrılıp yine yanıma geldin.hoşgeldin cano.
Düşünmek seni denizin karşısında dogan güneşi izlemek hayalınle mazideki günleri anımsamak her şeye ragmen ılk buluşdugumuz yerdeyım yenı yenı yenıden hatırlamak için geldim buraya bile belkide elimde umut elimde solgun bir gül seni sevmekden vazgeçemedim ne çare.
Ah o ılk tanışma anı o unutulmaz yaz o eylül seni bana yıllarca baglayan bağ seni unutmak için yıllarca gelmediğim yazlık mevsimler geçti eylüller aylar ama yine burdayım yine seni hatırlamak ve canımın yanması için gerçek bir tutkumu yoksa saplantımı anlamadım anlayamadım seni sevmekmiydi yoksa tutkumu senden daha iyisini buluncaya kadar en iyisi sensin..ve senden daha iyisini bulamadım yine sahıldeyim seni düşünürken canım yansın diye erkenden kaldım eskısı gıbı kımselere yakalanmamak için erkenden limandayım.Nerdesin? yoksun olsun seneye yine burdayım.yine hatırlamak yine canım yansın diye....
YORUMLAR
"albatroslar
Göç eden kuşlardan olan Albatroslar, her zaman kendi doğdukları yerde çiftleşirler. Bu nedenle üreme zamanlarında koloniler halinde bir araya gelerek toplanırlar. Dişiler gelmeden haftalar önce, erkekler gelip burada daha önceden bulunan yuvaları tamir ederek dişi ve yavrular için mükemmel bir konfor sağlarlar. Yumurtalara olan düşkünlük ise albatros kuşlarında hayli dikkat çekicidir. Çünkü albatroslar, özenle hazırlanan yuva içerisinde yumurtaların üzerinde hiç kımıldamadan yaklaşık 50 gün boyunca dururlar"
TIPKI ALBOTROSLAR GİBİ...
Duygu yoğunluğu güzel ancak çok yazım uyanlışı var ve "senden daha iyisini buluncaya kadar en iyisi sensin" düşüncesi zihnimi karıştırdı...bu, aşk olamaz dedim kendimce... kim bilir, belki de siz haklısınız.
--------------------
Yoksun
Karanlık bir gecenin sabahına uyanan bedenim her günün sabahında umutla uzanıp telefona mesajını beklerken yine yoksun ne çalan melodi ne gelen ses yoksun yine aramadın.
Uyandım erkenden çıktım yola ayaklarım götürürken kumsala sessiz bir sahildeyim, hayallerımın anılarımın ortasında upuzun bir limanın kenarında hayatımın en karanlık sabahı yine aklıma gelen onca düşünceden sıyrılıp yine yanıma geldin. Hoşgeldin cano.
Düşünmek seni , denizin karşısında doğan güneşi izlemek hayalınle mazideki günleri anımsamak, her şeye rağmen ilk buluştuğumuz yerdeyım yenı ... yenı... yenıden hatırlamak için geldim buraya bile. Belki de elimde umut, elimde solgun bir gül seni sevmekTen vazgeçemedim ne çare.
Ah, o ılk tanışma anı, o unutulmaz yaz, o eylül seni bana yıllarca baĞlayan bağ... Seni unutmak için yıllarca gelmediğim yazlık, mevsimler, geçti eylüller... aylar ama yine burdayım yine seni hatırlamak ve canımın yanması için. Gerçek bir tutku mu yoksa saplantı mı anlamadım , anlayamadım; seni sevmek miydi yoksa tutku mu senden daha iyisini buluncaya kadar en iyisi sensin. Ve senden daha iyisini bulamadım, yine sahıldeyim; seni düşünürken canım yansın diye erkenden kaktım, eskısı gıbı kımselere yakalanmamak için erkenden limandayım. Nerdesin? Yoksun... Olsun, seneye yine burdayım. Yine hatırlamak için, yine canım yansın diye...
göz yaşlarım sayfanda ....canoooo
Kaptanın Seyir Defteri 1
Rodos açıklarında son molasını demirlemişti gemi.Alaca karanlık başlamak üzereydi,kaptan bu özel yolcularla kim bilir kaçıncı seferinin,kaçıncı dönüşünü yapıyordu.Ayağı karaya bastığında dünyalar güzeli o yeşil gözlerle buluştu.Tıpkı yıllar önceki bir seyir de olduğu gibi.Sonra yooo...olamaz aman Allahım nasıl da benziyor diye söylendi.
kaptanlığının ilk profesyonelliğindeydi lüks bir aristokratlar gemisinin uluslararası yolculuklarından birinde tanışmışlardı.Şimdi son baharında karşısında öyle ılık yaz sıcağı gibi duran bu yeşil gözlü/kızıl saçlı dilberle.Yol çok uzun du 8 ülke 20 gün...Deniz/Kara ve hiç beklenmedik aşk.İki gencin ruhuna-kanına-iliğine işleyen sevda.
Yolculuk sonunda gemi yavaş yavaş boşalırken en hüzünlü veda da başlamıştı.Kaptan onu bir daha hiç göremeyeceğini çok iyi biliyor du.Bütün bunları defalarca konuşmuşlar karar almışlar dı.İkisi için de kolay değildi yaşananları yok sayabilmek.Dolayısı ile aşılamayacak engeller de bu aşkın ömrünü noktalamalıydı.Defalarca konuşulmuş ve sözler verilmişti..Yolculuk bitecek/Her şey yolculuk sayfalarında kalacaktı. Mamafi nasıl dayanılır dı...Sana asla güle güle demeyeceğim...kimbilir belki bir gün bir yerde ve yine sen.. Söylenip duruyor du rüzgara doğru seyrek adımlarla ilerlerken..sigarasının her bir dumanın da yeşil gözlerle buluşuyor derin iç çekiyordu.Yaşananlar 18 yıl önce ama ömre bedel anılar ve hiç unutulmamış güzellikte o kısacık aşk.Hiç kimseleri yerine koyamadım diyordu bir duman daha çekerken sigarasından...hele de ilk bu limanda sana evlen benimle demiştim...ahhh...keşke evet diyebilseydin/diyebilmeni ne çok isterdim...Ben sensiz geçen bu uzun yıllar içerisinde hep seni aradım-özledim hep sana ulaşılmayan ve deniz çarçaflarında yüzen mektuplar yazdım.Sözümü tuttum.
Yine Rodos 18 yıl sonra ve gemi karada...kaptan ayakları yere basmış bir de cigara tüttürüyor hayaller yeşil-rüyalar kızıl keşke yanımda olsaydın büyük aşkım ve sana yeniden benimle evlenirmisin diyebilseydim...yooo hatta alıp kaçabilseydim diye söylenirken tiz bir mırıldanma ile...
-EVET diyordu yanıbaşında ki...yeşil gözlü güzel...
Atiye Danış
gözyaşlarım sayfanda...allahaısmarladık canoooo
Atiye DANIŞ tarafından 8/1/2008 11:14:28 PM zamanında düzenlenmiştir.