- 848 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BABAANNEME MEKTUPLAR..(19)
’Rodopların Asil Kadını..’
Sana bütün mektuplarımda yukarıdaki ünvanı kullanırken;ne kadar büyük keyif aldığımı anlatamam....
Çünkü ’Vatan Sevgisi İmandandır..’Kutlu sözüyle karşılaştırıldığında,senin herdaim dile getirdiğin gerçekler
bu asaletin yansımasından başka bir şey değildi...
Bugün,belki insanlık tarihi boyunca en trajik olaylardan ’MÜBADELE ’nin 93.yılını yaşarken, hayatının hiç
bir aşamasında kabullenemediğin iç burkan bu hadiseyi bir daha idrak etmenin haleti ruhuyesindeyiz...
Yedi Düvelin,sadece kimliğinizden dolayı reva gördükleri bu zulüm,içteki gafillerin burunları ucundaki gerçekleri görememeleriyle katmerleşmiş;seni benim gözümde bir ’Bacı Bey’ yapmıştı..Yani erkekleri kıskandıran bir haslete büründürmüştü benim dünyamda seni...Rodopların Yiğit Kadını...
Son nefesine kadar ilgi duyan herkese bunları bir,bir anlatmış,çekinmeden gür
sesinle hep hakikatleri haykırmıştın...
Batı Anadolu da,Yunana yaptığı zulmün dersini savaş meydanlarında unutamıyacağı bir şekilde vereceksin;ama
masada her şey değişecek,Mudanya Mütarekesi ile birçok kazanımlarını kaybedeceksin...Acaba dünya savaş tarihinde böyle bir komedi görüldü mü? Savaşın mağlubu masada bulunmayacak,Yunanı İngilzler temsil edecek
bu orta oyununda.Çünkü onlar arkalarına bakmadan Atina ya kadar kaçmışlardı.Oysa siz bu trajedide en büyük
zulmü görmüştünüz.Kadim vatan topraklarından zorunlu sürgünle cezalandırılmıştınız.Senin bitmeyen feryadın
da bu kabüllenemez tabloyaydı hep...
Bir taburcuk askerle takip edilebilseydi düşman,evet Kutlu Belde Selanik’e kadar Vatan Toprağı ilan edilebilirdi
bu ecdad yadigarı münbit araziler.Üçyüzbine yaklaşan vatan evladı yurtlarından edilmezdi;edilmezdiniz için için gözyaşı döktüğünüz beldelerinizden...Gelecekte tarihçileri bu konu oldukça meşgul edecektir..Hiç değilse
Misak-ı Milli sınırlarında kabul edilen Doğu Makedonya Bölgesi ve Batı Trakya neden ülke topraklarına dahil edilmedi...? Edilemedi...?
Mevla;
’Pum demede bir silah.
Verdik gitti Selanik.. ’Gafletine karşılık,Pum demeden bir silah,aldık gitti Selanik,imkanını vermişti de neden değerlendiremedik..? Ah İngilzler ah..Kutlu Tarihimizden bu siyah örtüyü bu milletin bilge insanları muhakkak
kaldırmalı...Kaldırmadan da gerçekleri görebilmek çok zor...Ama çok zor...
Geçen neyi hatırladım biliyor musun..? Seni tanıyan herkesin zorlanmadan hatırlayacağı;sohbetlerinde sıkça bahsettiğin ’Yenice Yangını Felaketi.Araştırmalarımla beni nerelere götürdü anlatamam.Hani o ,büyüklerinden
dinleyerek yaşadığın,tam ifadesi ile ’’Yenice-i Karasu Yangını’’beni Koca bir İmparatorluğun yıkılış serüvenin
başlangıcına kadar ulaştırdı..Meraklandığım,her anlattığında;gerçekler bulduğum, hakikat pırıltısı o parlak zekana bir daha hayran oldum...
Bu bana yaşadığınız toplumun ne kadar dikkatli,ne kadar uyanık olduğunu açık ve seçik olarak ortaya koydu...
İnanıyorum ki sizi yöneten devlet adamlarının da bu tür olayların farkında olarak hadiseleri değerlendirdiklerini
vatanperver gerçek tarihçilerin çalışmalarıyla duyar ve yaşarız...
İşte,SENİN BELLEĞİME KAZIDIĞIN gerçek;beni sadece Tütün ve Türevlerine tepkisi ile anlattığın nur içinde
yatsın rahmetli dedemin dedesi ile bütünleştirdi ve bu önemli hadiseyi,öncesi ile sonrasını birleştirip,ilgili zaman
diliminin kendi penceremden fotoğrafını çekme imkanını verdi.Kanaaatimdir ki bu çalışma ilgilileri oldukça
zorlayacak,senin deha fışkıran o müthiş ferasetinle buluşturacaktır...
Anlattığım bu çalışmayla;önemli hedeflerimden olan ’Hacı Hafız İsmail Efendinin’de biyoğrafisini önce
kendi akrabalarıma,sonra da yaşadığınız zaman dilimine,ilgi duyan herkese,ummandan zerreler misali;bir şeyler aktarmaya gayret sarfettim...Şimdiki hedefim de rahmetli dedemin biyoğrafisini oluşturmak..ÖNCELİKLE KENDİ YAŞADIKLARIMLA...
Keremetli İskelesi sekiz bölümde şekillenen bir yazı dizisi...Ne yalan söyliyeyim;Dramalı Molla Mustafa ve dedem gibi örnek aldığım iki şahsiyeti,ancak böyle bir coğrafyada yetişen;böyle bir Bilge Şahsiyet yetiştirebilirdi...
İngilizlerin yaptıklarını,sadece tarafsız tarihçilerin anlatabileceği gerçekçilikle nakleden sen,beni nerelerde
gezindiriyorsun bir bilsen...’İngilizin askerini durdurur Divan.’..Hakikaten sen bu mısranın söylendiği
zaman diliminden tam 85 yıl önce kaldırılan DİVANI HÜMAYUNU zikretmekle neler kastetmiştin ki..?
Bilindiği gibi bu Osmanlı Müessesesi; 2.MAHMUT tarafından 1834’te,işlevine son verilmiş yürürlükten kaldırılmıştı...
Mektuplarım sürecek...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.