5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
575
Okunma
Türkçe’nin öğretilmesi, korunması ve geliştirilmesi hayatidir. Türkçe, Türk dili ve edebiyat önemlidir. Çünkü Türkçe sadece Türkler için değil. Türk Milleti’ni sevenler ve onunla birlikte yaşamak isteyen insanlar için de tüm Türk Dünyası, Türki devletler ve Müslüman topluluklar içinde önemlidir. Türkçe Türkler’in, Türkler’le birlikte yaşamak isteyenlerin ortak dilidir. Baltık Denizi’nden Çin Denizi’ne binlerce kilometre uzunluğunda büyük bir kara parçasında milletler bu dili konuşmakta ve anlamaktadır. Türkçe, sadece Türk soyluların değil, onlarla yaşayan tüm kültürlerin de yararlanacağı ortak bir dildir. Türkçemizin zayıflaması, alanının daralması, Türklerle birlikte yaşayan, temas halinde olan tüm kültürler ve topluluklar içinde meseledir. Ayrıca aşağı yukarı İslam medeniyet, kültür ve mübarek dinin anlaşılması için, tam 13 yüzyıllık İslam tarih birikimi için, Türkiye’ye ve Türk diline muhtaçsınız. Böylesine köklü, devasa ortak ve birleştirici değeri zayıflatmak sadece Türk’lere, Türk’lerin tarihine değil, İslam’a, akla, İslam Dünyasının menfaatlerine de aykırıdır. Yüz yıllar önce Kaşgarlı Mahmud’un tüm İslam Dünyası için, Türkçe öğrenmenin nasıl bir insani ve İslami görev olduğu sözü bugün daha hayati önem kazanmıştır. Osmanlı Türkçesinin okullarımızda okutulmasını “Kabir taşlarının okuması” diyerek küçümsemek ve karşı çıkmak cehalettir. Ayrıca kabir taşları da tarih için fevkalade önemlidir ama büyük şahsiyetlerin, alimlerin devlet adamlarının mezar taşlarının parçalandığı, çalınıp satıldığı bir ülkede tarih şuurundan bahsetmeye imkan yoktur.
Nasreddin Hoca gibi Türk tarihinin ve kültürünün, insanlığı hayran bırakan kahramanımızın nerede yaşadığını gösteren silik bir kabir taşı olduğunu söylemek yetmez mi?
DİLİMİZ SAHİPSİZDİR VE SALDIRI ALTINDADIR!
Gelelim dil yaremize! Türkçe o kadar sahipsiz haldedir ki akıl almaz ve ne yazık ki yaygın hatalar Türkçe’ye karşı sıkılmış bir kurşun gibi, bu manevi hayatımıza saldırmaktadır. Sözü bitirmek üzereyken basit yanlışlar yayılmaktadır.Televizyon ve radyo programlarında resmen Türkçe katledilmektedir. Mesela TRT meteoroloji spikerleri “batı bölgeler, doğu bölgeler” diyebilmektedir, moda programlarında “tarz veya sitil sahibisin veya değilsin” denecek yerde, “tarzsın veya tarz değilsin” dene bilmektedir. Bu tür programların önemli bir seyirci kitlesi tarafından takip edildiği, uzak yakın ülkelerden izlenildiği ve Türkiyeyi bir dikkat merkezi haline getirdiği anlaşılmaktadır. Bu programlarda görev alan spikerlerin, futbol yorumcularının ve moda eleştirmenlerinin güzel Türkçe’mize daha büyük özen göstermelerini istiyoruz. Okuyucularımızdan aldığımız üzüntülerini bildiren ve Türk Milletinin değerlerine saygılı programlar bekleyen vatandaşlarımızın görüş ve düşüncelerine bizde aynan katılıyoruz.
Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanını, Başbakanı, ilgili bakanları, TRT’yi, RÜTÜK‘ü de görevlerini yapmaya çağırıyoruz.