Okulun bahçesine indiğimde geç kalacağımı düşündüm, motosikletimi emanet bıraktığım sigaracı Mustafa abiden alıp acele acele ilerlemeye başladım. Saate baktığında 11:26 olarak gözüküyordu buda daha daha vakit var demek oluyordu. Güneşin kavurucu sıcağı bütün Diyarbakırlı sarmış durumdaydı limonatacıda limonata içenlerin hesabı yoktu millet sıcağın çözümünü limonatada bulmuş galiba


Dükkanların tüccarların arasında yüzüme vuran o serin meltemin verdiği keyfle ağır ağır ilerliyorum şimdi en keyfe verici yola sıra gelmişti her iki yanı ağaclı düz bir yol, taş trafik yok denilecek kadar az,hoş bir görüntü veren bahçeli villalar kuş sesi ve huzur...


Dikkatim az dağılmış olsada mutluluğun tazeliğine ve uçucu gerilimine motosikletimle kapıldık. Yolda ilerlerkenki aldığım meyfi ve mutluluğu anlatmak için bu kelimeler tarifsiz...