- 1001 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
sonra..
Sonra başlar, bir durakta unuttuğumuz yüzlerin anlamları..bitmeye yüz tutmuş bir aşkın yüreğinde yeniden bulmak gibi kendini..kanıksadığımız pek çok şeyin ruhunda bıraktığı İZ/i bir başka bedende yenileyeceğini düşünmek..erken kalkılan sabahlarda aynı yüze aynı gülücükler/aynı günaydınlar/aynı ritimde düşürmek ki bir şarkıyı yeniden yazmak gibi..SOL anahtarını unutarak..içine kapatarak zamanın kapılarını dışarıda kalmak gibi. sonra başlar eksik susmaların ki bir eksik nede bir fazla fark etmiyor nasılsa adı/N yaşamak olarak kalıyor…oksijen ve karbondioksit /nefes almak ve vermek..sonra izlemek usulca kapı aralıklarından..gelmiyorsun değil mi?.. bir şeyin eksik olduğunu hiç düşünmedin mi..eksik olabileceğini ve eksilebileceğimizi..insan neden kaçar bir diğerinden/kurtarmak için kendini veya kurmak yeniden..anlayamıyorum gerçekten..amip gibi bölünmüşken odaların her köşesine kaç yar/ımla bir bütün inşa edilebilir ki.. cevap veriyorum ben başaramadım henüz malumun olsun..içime aKan çekilen içime gel git/siz bir deniz bulmayı umuyorum artık..AKmak için hiç yatmadığımız çarşaflara ki boğulmak istemiyorum/istemiyorum henüz..ancak sahipsiz sular ıslatabilir yüreğimi bunun ne demek olduğunu sadece biliyorsun değil mi?.hadi aç kanatlarını üflüyorum şimdi..kaç bilinmeyenli denklem hayat.. gelen/giden/kaçan/ susan bir kurmacadan ibaret gibi her şey..hızla değişen zamanlar bunlar..yol yürümek öğretir demiştin..bunu sen demiştin ve ben yürüyerek gelinemeyeceğini anladım..neden anlatamadım ki üç noktaya mahkum onca sahibini arayan kelime..onca uykusuz gece/hece..kanatların mı çarpmıştı g-özlerime..hı hı dudaklarını hep düşledim..beyninde ete ve kemiğe büründürdüğün zamanlarda beni..oldurmak/öldürmek arasındaki adım farkı kadar geldim sana..işte bu yüzden hep altındaydım yüzüme bAK diye..bu kadar uzak kalmayı nasıl başarabiliyorum..nasıl söylesene?..çünkü dudaklarına bulaşmak o kadar güzel ki konuşmanı daha çok konuşmanı istiyorum evet..sesin harflere dönüşünce kurtarıyor kendimi düşeceğim kuyulardan..biliyorum gitmek asla düzeltmiyor hataları/haltları ki seninle bir yerlerde karşılaşmayı umuyorum..geçerken mutfağa veya açarken pencereni bir yerlerde yeniden karşılaşmayı..say ki bana anlatamadıklarını dinliyorum böylece ödeşiyor ve birleşiyor ruhlarımız..dokunmadan sevişmek gibi bu..hissederek kokusunu duymak/duyumsamak gibi bir tenin..üst dudağını yakan nefes/şiddetli kan akışı/delilik ve sınırsız arzuların şakağa dayadığı muazzam an..tenime işler b-akışın ve dolar yarıklarım..çokça sonra başlar geride kalmış olmanın anlamı ki sen anlamaya başlarsın/gölgeni..ilk andır bu..ilk anı..bildiklerin seni yeniden var etmeye yetmez..eksik kalırsın..unutmak kim bilir belki de bu yüzden değerlidir..şey bi de seni unutmak beni ne kadar değerli kılar..peki beni unutmuş olman seni daha fazla ne kadar?
(...)