- 865 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SAĞ OLASIN TEKNOLOJİ / SAĞ OLASIN “DEDEOĞLU”
Çağımız teknoloji çağı. Teknoloji o kadar hızlı tüketiliyor ki, hızına erişebilene aşk olsun. Bu sayfada bana ayrılan küçücük köşemde hızına erişilemeyen teknolojiyi uzun uzadıya anlatacak değilim. Zaten yerimizde oldukça kısıtlı.
Peki, nedir o zaman teknoloji ile ilgimiz?
Yerimiz dar dedikse de o kadar da kısa kesmeyelim değil mi?
Sevgili Dostlar,
Bundan tam 34 yıl önce askere gittim ve tabir yerinde ise yirmi ay aslanlar gibi askerliğimi yapıp teskeremi aldım. Sene 1982. O yıllarda cep telefonunun adı bile yoktu. Haberleşmeler genelde mektup ile yapılırdı. Posta hanelerde telefon etmek için sıraya girilir, bilmem kaç saat beklenir, ulaşılamazsa gerisin geri dönülürdü. Asker arkadaşlarımın adreslerini bir deftere kaydetmiştim o zamanlar. Tabi sadece o zamanki ikamet adreslerini, çünkü telefonları yoktu. Yıl 2000’i gösterene kadar bir bağlantımız olmadı. 2000 yılında posta hanenin hazırlayıp sunduğu il il ayrı basılmış kalınca bir telefon rehberi vardı. Açtım adres defterimi isim benzeri olanları aramaya başladım, bulduklarımın çoğu yanlış kişi çıktı. Yılmadım, araştırmaya devam ettim ancak beş arkadaşa ulaşabildim.
Bu arada üniversiteye askerlik dönüşü gittiğimi belirteyim ki bundan sonraki yazacaklarım yerine otursun.
Askerlik bitince Üniversite sınavlarına girdim ve o sene kazandım. 1984 giriş 1988 Mezuniyet ve Öğretmen olarak göreve başlayış. Okuldaki arkadaşlarla samimi dostluklar kurmuştuk o zamanlar. Hayata atıldıktan sonra her birimiz yurdun bir köşesine dağılmıştık. Bu güne gelinceye kadar bir iki arkadaştan başkasının izine rastlayamamıştım.
Şimdi burada devreye teknoloji giriyor. Artık ev telefonları bile kullanılmaz oldu. Bir evde hemen her aile ferdinin ayrı ayrı cep telefonu var. Yanlış anlamayın, böyle olmanın zararlarını sıralayacak değilim. Ben Teknoloji ve Tasarım öğretmeniyim. Sınıflarımda yeteri kadar anlatıyorum konuyu. Birde siz dostlarıma anlatmaktan imtina ederim.
O zaman nedir bu teknoloji diye sorar gibisiniz değil mi?
Teknoloji aslında bulunmaz bir nimettir. Uzakları yakın eder. Aranılanı hemen bulup gösterir. Tabi sen nasıl kullanmak istersen o öyle hizmet verir. Bir bıçak düşünün… Kasabın elinde en değerli aracıdır o. Bir katilin elinde ise öldürücü bir silah olur aynı bıçak. Şimdi biz bıçağı suçlayabilir miyiz? Tabii ki de suçlayamayız. Ancak onu kullananı suçlarız değil mi?
Bugün herkesin cep telefonu olduğu gibi artık normal telefonlar bile kullanılmaz duruma geldi, herkes akıllı telefon kullanmakta. Akıllı dedimse de esas akıllı onu kullanandır. Kendi yararına olacak işlerde kullandığında çok güzel sonuçlarla karşılaşır.
Üniversiteden birlikte mezun olduğumuz bir arkadaş öğretmenlik yapmayıp kendi işinin patronu olmuş sanayici iş adamı vasfını kazanmış ancak öğrencilikteki arkadaşlarını unutmamış. Başlamış akıllı telefonuna sorular sorup araştırmaya. Bir iki üç derken birkaç arkadaşa ulaşmış. Bununla da yetinmemiş ulaştığı arkadaşlardan rehberlerindeki isimleri toplamış. Önce hepsine telefon edip aradan geçen otuz yıl öncesinin hatırlatmasını yapıp tanıtmış kendini. Yine yetinmemiş telefonda bir grup kurup kaydetmiş hepsini. Aradan geçen günlerde grup o kadar çoğalmış ki nerdeyse bulunmayan kalmamış.
Bu işlere imza atan arkadaşı artık tanıyalım, adı Ahmet Dedeoğlu. Soyadı gibi dedelik yapıp sanki torunları topladı bir araya. Aradan geçen otuz yıldan sonra şimdi bunların buluşmasını sağlamakla uğraşıyor. Slogan bile hazırlamış “otuz ocakta otuz yıl, otuz dost” Çorum/Osmancık Öğretmenevinde yerlerimizi bile ayırt ettirmiş.
Sevgili dostlar,
Sizler bu yazıyı okurken ben yola çıkmış olacağım. Şanlıurfa’dan hepinizin sıcak selamını götüreceğim arkadaşlara. Şimdi anlaşıldı mı “Sağ olasın Teknoloji” başlığını neden koyduğum.
Dedim ya akıllı olan teknolojiyi kendi hizmetinde en iyi şekilde kullanandır. Bu vesile ile bir teşekkür de teknolojiyi kullanıp bizleri toparlayan arkadaşıma gelsin.
Sağ olasın Dedeoğlu…
İyi ki varsın.
YORUMLAR
Değerli hocam.
Bazen öyle oluyor ki ''Şu cep telefonunu icad edeni cennetine al Ya Rabbim'' diye dua ediyorum, bazen de özellikle gençlerin elinde ve saatlerce tık tık mesaj yazıldığını, kulaklığından müzik dinlendiğini, oyun oynandığını, internete girildiğini görünce ve de özellikle bu gençlerin belediye araçlarında büyüklere yer vermemek için bu numaralara yattıklarını görünce ''Allah'ım bu cep telefonunu icad edeni cehenneminde yak'' diyorum. Kısacası fayda da çok zarar da. Önemli olan nasıl kullandığın.
Selam ve sevgilerimle.
Halil Manuş
önce bu kadar geç yazdığım için özür dilerim. Aslında bir teknoloji kazası bu... Yazıyı eklerken önceki yazılarımı "Makalelerim" başlığı ile eklemişim bu yazımı "Denemelerim" başlığında eklemişim. Bu sayfaya hiç mi hiç uğramadım.
Sizin duyguları çoğu zaman bende yaşarım. Şimdi bir dostum özellikle rica etti çocuk animasyonu yapıyor, telefon ve tablet üzerine şiir istedi yazdım bestesini yaptı animasyon üzerinde çalışılıyor. Daha ana sınıflarımızda bunların doğrusunu öğretmek durumundayız.
Selam ve saygılarımla.